وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنْفَعُهُمْ وَيَقُولُونَ هَٰؤُلَاءِ شُفَعَاؤُنَا عِنْدَ اللَّهِ ۚ قُلْ أَتُنَبِّئُونَ اللَّهَ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِي السَّمَاوَاتِ وَلَا فِي الْأَرْضِ ۚ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Ve ya’büdune min dunillahi ma la yedurruhüm ve la yenfeuhüm ve yekulune haülai şüfeaüna ındellah kul etünebbiunellahe bima la ya’lemü fis semavati ve la fil ard sübhanehu ve teala amma yaşrikun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve Allah’ı bırakırlar da kendilerine ne bir zarar edebilecek, ne bir fayda verebilecek şeylere taparlar ve bunlar derler, Allah katında şefâatçilerimiz bizim. De ki Allah’a, göklerde ve yeryüzünde bilmediği birşeyi mi haber vermedesiniz? O, müşriklerin şirk koştukları şeylerden tamamıyla münezzehtir ve çok yücedir.

Abdullah Parlıyan

"Allah’a göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yoo, kudret ve egemenliğinde sınırsız olan O’dur ve insanların O’na ilahlıkta ortak olarak yakıştırdıkları herşeyden sonsuzca yücedir.

Adem Uğur

Onlar Allah’ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki "Siz Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir."

Ahmed Hulusi

Allâh dûnundakilere tapınırlar; oysa onlar ne zararı ne de faydası olmayan şeylerdir! Üstelik "İşte bunlar Allâh indînde bizim şefaatçilerimiz" derler... De ki "Siz, Allâh’a, semâlar ve arzda bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" Subhan’dır O; onların ortak koştuklarından münezzeh ve yücedir.

Ahmet Varol

’Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi bildiriyorsunuz?’ Allah onların ortak koştuklarından münezzeh ve yücedir.

Ali Bulaç

Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve "Bunlar Allah Katında bizim şefaatçilerimizdir" derler. De ki "Siz, Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve Yücedir."

Ali Fikri Yavuz

Allah’ı bırakıp kendilerine ne bir zarar, ne de bir menfaat vermeyecek şeylere (putlara) tapıyorlar ve bir de "-Bu putlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır." diyorlar. De ki "-Siz, Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber vereceksiniz?" Haşa, Allah, onların ortak koştukları her şeyden çok uzakatır, çok yücedir.

Bayraktar Bayraklı

“Siz Allah`a göklerde ve yerde bilmeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.”

Bekir Sadak

Onlar, Allah’i birakarak, kendilerine fayda da zarar da veremeyen putlara taparlar «Bunlar, Allah katinda bizim sefaatcilarimizdir» derler. De ki «Goklerde ve yerde, Allah’in bilmedigi bir seyi mi O’na haber veriyorsunuz?» Allah, onlarin ortak kosmalarÙndan munezzeh ve yucedir.

Celal Yıldırım

Onlar (inkarcı putperestler), Allah’ı bırakıp kendilerine zarar ve yarar veremiyen cisimlere tapıyorlar ve «Bunlar Allah yanında şefaatçilerimizdir» diyorlar. De ki Allah’a göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz ?! O, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.

Cemal Külünkoğlu

Onlar, Allah`ı bırakıp da kendilerine zararı ve faydası olmayan varlıklardan yardım diliyorlar ve “Bunlar Allah yanında şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki “Siz Allah`a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O, onların ortak koştuklarından uzaktır ve çok yücedir.

Diyanet İşleri

Allah’ı bırakıp, kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve "İşte bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır" diyorlar. De ki "Siz, Allah’a göklerde ve yerde O’nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!? O, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir.".

Diyanet Vakfı

Onlar Allah’ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki «Siz Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.»

Edip Yüksel

ALLAH’ı bırakıp, kendilerine ne zarar ne de yarar veremeyenlere hizmet ediyorlar ve "Bunlar, ALLAH yanında bize şefaat edecekler" diyorlar. De ki "ALLAH’ın göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi O’na bildiriyorsunuz? O çok yücedir, ortak koştuklarınızdan uzaktır."

Elmalılı Hamdi Yazır

Allah’ı bırakıyorlar da, kendilerine ne fayda, ne de zarar verebilecek olan şeylere tapıyorlar ve «Bunlar bizim Allah katında şefaatçilerimizdir.» diyorlar. De ki, «Siz Allah’a göklerde ve yerde O’nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?» Allah onların ortak koştukları şeylerin hepsinden münezzehtir.

Fizil-al il Kuran

Onlar Allah’ı bırakarak kendilerine ne zarar ve ne de yarar dokunduramayan putlara tapıyorlar ve «Bunlar Allah katında bizim aracılarımızdır» diyorlar. Onlara de ki; «Göklerde ve yerde Allah’ın bilmediği bir şeyi mi O’na haber veriyorsunuz? Allah onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir.

Gültekin Onan

Tanrı’yı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek, yararları da dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve «Bunlar Tanrı katında bizim şefaatçilerimizdir» derler. De ki "Siz, Tanrı’ya, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve yücedir."

Harun Yıldırım

Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere ibadet ederler ve "Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir." derler. De ki "Siz Allah’a göklerde ve yerde bilmeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Haşa, O, şirk koştuklarınızdan münezzeh ve yücedir."

Hasan Basri Çantay

Onlar Allâhı bırakıb, kendilerine ne bir zarar, kendilerine ne bir fâide veremeyecek olan şeylere taparlar. Bir de «bunlar (bu putlar) Allah yanında bizim şefâatcılarımızdır» derler. De ki «Siz, Allaha göklerde ve yerde bilmeyeceği bir şey mi haber veriyorsunuz»? Haaşâ, O, eş tutmakda oldukları her şeyden çok uzakdır, çok yücedir.

Hayrat Neşriyat

Allah`ı bırakıp da kendilerine ne zararı dokunacak, ne de fayda verecek şeylere(putlara) tapıyorlar ve `Bunlar, Allah katında bizim şefâatçilerimizdir` diyorlar. De ki `Allah`a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?` O, onların ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzeh ve pek yücedir.

İbn-i Kesir

Onlar Allah’ı bırakarak; kendilerine fayda da, zarar da vermeyen şeylere taparlar. Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, derler. De ki Siz, Allah’a göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi bildiriyorsunuz? Allah, onların ortak koşmalarından münezzeh ve yücedir.

İlyas Yorulmaz

Kendilerine ne bir zarar, nede bir fayda verebilecek güce sahip olmayan, Allah dan başkalarına ibadet ediyorlar ve "Bunlar, Allah katında bize aracılık yapacak olan şefaatçilerimizdir" diyorlar. Onlara deki "Göklerde ve yerde Allah’ın bilmediği bir şey varda, onu Allah’a mı haber veriyorsunuz? O sizin ortak koştuğunuz eksik nitelendirmelerden çok yüce ve uzaktır. "

İskender Ali Mihr

Ve onlara fayda ve zarar vermeyen Allah’tan başka şeylere (putlara) kulluk (ibadet) ediyorlar. Ve "Bunlar, Allah’ın yanında bizim şefaatçilerimiz." diyorlar. De ki "Yeryüzünde ve semalarda bilmediği bir şeyi Allah’a haber mi veriyorsunuz?" O, Sübhan’dır (münezzehtir), onların ortak koştuğu şeylerden yücedir.

Kadri Çelik

Onlar, Allah’ı bırakarak, kendilerine zarar veremeyen ve yarar sağlayamayan şeylere taparlar ve "Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir" derler. De ki "Göklerde ve yerde, Allah’ın bilmediği bir şeyi mi O’na haber veriyorsunuz?" Allah, onların ortak koşmalarından münezzeh ve yücedir.

Muhammed Esed

ve (ne de) Allah’la beraber, kendilerine ne bir yarar ne de zarar verebilecek durumda olmayan şeylere veya varlıklara kulluk edip (kendi kendilerine), "Bunlar bizim Allah katındaki kayırıcılarımızdır" diyen (kimse)ler!.. De ki "Göklerde ve yerde Allah’ın bilmediği bir şeyi mi O’na haber verebileceğinizi sanıyorsunuz? (Yoo,) kudret ve egemenliğinde sınırsız olan O’dur, ve insanların O’na, ilahlığında ortak yakıştırdıkları her şeyden sonsuzcasına yücedir.

Mustafa İslamoğlu

Bir de Allah`ın peşi sıra kendilerine yararı da zararı da dokunmayan varlıklara kulluk edip de, üstelik "İşte şunlar Allah katında bizim kayırıcılarımızdır" diyenler (iflah olmaz). De ki "Yoksa siz Allah`a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey var da,, onu mu haber veriyorsunuz?" O, sınırsız yüceliği ve aşkın varlığıyla, onların putlaştırdığı her şeyden beridir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve onlar, Allah Teâlâ’nın gayrı, kendilerine ne mazarrat ve ne de menfaat veremiyecek olanlara ibadet ederler ve derler ki «Bunlar Allah Teâlâ’nın yanında bizim şefaatçilerimizdir.» De ki «Allah Teâlâ’ya ne göklerde ve ne de yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? O (Hâlik-ı Azîm) onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir, müteâlidir.»

Ömer Öngüt

Onlar Allah’ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda vermeyen şeylere taparlar ve "Bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır. " derler. De ki "Siz Allah’a göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onların koştukları ortaklardan yüce ve münezzehtir.

Sadık Türkmen

Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyen ve faydası olmayan şeylere kulluk ediyorlar. "Bunlar, Allah katında şefaatçilerimizdir" diyorlar. De ki "Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" O yüce ve onların ortak koştuklarından çok uzaktır!

Seyyid Kutub

Onlar Allah’ı bırakarak kendilerine ne zarar ve ne de yarar dokunduramayan putlara tapıyorlar ve «Bunlar Allah katında bizim aracılarımızdır» diyorlar. Onlara de ki; «Göklerde ve yerde Allah’ın bilmediği bir şeyi mi O’na haber veriyorsunuz? Allah onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir.

Suat Yıldırım

Onlar, Allah’tan başka kendilerine ne zarar ne de fayda veremeyen birtakım nesnelere ibadet ediyor ve "Onlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki Böyle bir şey olacak da Allah bilmeyecek ha!Ne o, yoksa siz Allah’a göklerde ve yerde olup da bilmediği şeylerin varlığını mı haber vereceğinizi iddia ediyorsunuz?Hâşâ! O, onların iddia ettikleri her türlü ortaktan münezzehtir, yücedir.

Süleyman Ateş

Allâh’ı bırakıp kendilerine ne zarar, ne de yarar veremeyen şeylere tapıyorlar ve "Bunlar Allâh katında bizim şefâ’atçilerimizdir!" diyorlar. De ki "Allâh’ın, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi Allah’a haber veriyorsunuz?" O, onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir.

Şaban Piriş

Kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere -Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir, diyerek Allah’tan başkalarına kulluk ederler. De ki -Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Allah, koştukları şirklerden münezzeh ve yücedir.

Tefhim-ul Kur'an

Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek, yararları da dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve «Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir» derler. De ki «Siz, Allah’a göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk katmakta olduklarınızdan uzak ve yücedir.»

Yaşar Nuri Öztürk

Allah’ın yanında bir de kendilerine zarar veremeyen, yarar sağlayamayan şeylere kulluk ediyorlar ve şöyle diyorlar "Bunlar bizim Allah katındaki şefaatçılarımızdır." De onlara "Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi haber veriyorsunuz?" Şanı yücedir O’nun, ortak koştuklarından arınmıştır O.

Yusuf Ali (İngilizce)

They serve, besides Allah, things that hurt them not nor profit them, and they say "These are our intercessors with Allah." Say "Do ye indeed inform Allah of something He knows not, in the heavens or on earth?- Glory to Him! and far is He above the partners they ascribe (to Him)!"

KELİME KÖKLERİ
وَيَعْبُدُونَ
ve yeǎ’budūne
ve ibadet ediyorlar ع ب د
مِنْ
min
دُونِ
dūni
bırakıp د و ن
اللَّهِ
llahi
Allah’ı
مَا
şeylere
لَا
hiç
يَضُرُّهُمْ
yeDurruhum
bir zararı olmayan ض ر ر
وَلَا
ve lā
ve
يَنْفَعُهُمْ
yenfeǔhum
yararı olmayan ن ف ع
وَيَقُولُونَ
ve yeḳūlūne
ve diyorlar ki ق و ل
هَٰؤُلَاءِ
hā'ulā'i
bunlar
شُفَعَاؤُنَا
şufeǎā'unā
bizim şefaatçilerimizdir ش ف ع
عِنْدَ
ǐnde
katında ع ن د
اللَّهِ
llahi
Allah
قُلْ
ḳul
de ki ق و ل
أَتُنَبِّئُونَ
etunebbiūne
bildiriyor musunuz? ن ب ا
اللَّهَ
llahe
Allah’a
بِمَا
bimā
bir şeyi
لَا
يَعْلَمُ
yeǎ’lemu
bilmediği ع ل م
فِي
السَّمَاوَاتِ
s-semāvāti
göklerde س م و
وَلَا
ve lā
ve
فِي
الْأَرْضِ
l-erDi
yerde ا ر ض
سُبْحَانَهُ
subHānehu
O münezzehtir س ب ح
وَتَعَالَىٰ
ve teǎālā
ve yücedir ع ل و
عَمَّا
ǎmmā
يُشْرِكُونَ
yuşrikūne
ortak koştuklarından ش ر ك