← YUNUS 10:33 →

Buyruktan çıkanlar, Rabbinin şu sözünü haketmişlerdir Onlar, inanmazlar.

İşte böylece Rabbinin yoldan çıkanlar hakkında, "Onlar inanmayanlardır" diye söylemiş olduğu sözü, gerçekleşmiş oldu.

İşte böylece Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki "Onlar inanmazlar" sözü gerçekleşmiş oldu.

İşte böylece, Rabbinin inancı bozuk olanlar hakkında "Onlar iman etmezler" sözü gerçekleşmiştir.

’Onlar iman etmezler’ sözü gerçekleşmiş oldu.

Böylece Rabbinin sözü o fasık kimseler üzerinde (şöyle) gerçekleşmiştir ki "Onlar şüphesiz iman etmezler."

Öyle büsbütün haktan çıkmış inatçı fâsıklara Rabbinin hükmü şöyle vâcib oldu "- onlar, artık imana gelmezler."

İşte böylece Rabbinin, yoldan çıkanlar hakkındaki “Onlar inanmazlar” sözü gerçekleşmiş oldu.

Boylece, fasik olanlarin inanmayacaklarina dair Rabbinin soyledigi soz gerceklesti.

Bunun gibi, ilâhî sınırların ve O’na uzanan yolun dışına çıkanlara karşı Rabbin sözü gerçekleşti, ki onlar gerçekten imân etmezler.

İşte böylece, Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki “Artık onlar iman etmezler!” sözü gerçekleşmiş oldu.

Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki, "Onlar artık imana gelmezler" sözü, işte böylece gerçekleşmiştir.

İşte böylece Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki «Onlar inanmazlar» sözü gerçekleşmiş oldu.

Yoldan çıkmış olanların onaylamayacağına dair Efendinin sözü işte böyle gerçekleşir.

Hak dinden çıkmış fasıklara Rabbinin kelimesi şöyle gerçekleşti Onlar artık imana gelmezler.

Böylece Rabbinin yoldan çıkmışlara ilişkin, onların iman etmeyecekleri şeklindeki sözü gerçekleşmiş oldu.

Böylece rabbinin sözü o fasık kimseler üzerinde (şöyle) gerçekleşmiştir ki "Onlar şüphesiz inanmazlar."

Böylece Rabbinin sözü o fasık kimseler üzerinde gerçekleşmiştir ki "Onlar şüphesiz iman etmezler."

(Onlar îmandan nice döndürüldülerse hakdan) çık (ıb sap) mış olanlara karşı Rabbinin (ezeldeki) şu sözü de öylece sabit olmuşdur «Hakıykat onlar îman etmezler».

İşte böylece, Rabbinin isyân edenler hakkındaki, `Şübhesiz ki onlar îmân etmezler!` sözü gerçekleşmiş oldu.

Böylece, fasık olanların iman etmeyeceklerine dair Rabbının sözü gerçekleşti.

Böylece Rabbinin doğru ve gerçek sözleri, yoldan çıkmış suçluların üzerine hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.

Böylece senin Rabbinin sözü fasık olan kimseler üzerine hak oldu. Muhakkak ki onlar, inanmazlar.

Böylece, fâsık olanların inanmayacaklarına dair Rabbinin söylediği söz gerçekleşmiş oldu.

Böylece günahkarca davranmaya eğilimli olanlar hakkında Rabbinin sözünün hak olduğu ortaya çıkmış oldu "Onlar inanmayacaklar".

İşte böylece, yoldan iyice sapmış olanlar için Rabbinin sözünün hakikat olduğu ortaya çıkmış oldu "Onlar inanmayacaklar!"

İşte fıska düşmüş olanların aleyhine Rabbinin kelimesi şöylece tahakkuk etmiştir ki, şüphe yok onlar imân etmezler.

Böylece hak dinden çıkmış fâsıklara Rabbinin kelimesi şöyle gerçekleşti Onlar artık imana gelmezler.

Işte böylece; Rabbinin kelimesi/ikâzı yoldan çıkan kimseler içindir. "Onlar, gerçekten inanmıyorlar!"

Böylece Rabbinin yoldan çıkmışlara ilişkin, onların iman etmeyecekleri şeklindeki sözü gerçekleşmiş oldu.

Öyle büsbütün doğru yoldan çıkmış, isyanda ısrar eden o fâsıklara, imana gelmedikleri için, Rabbinin azap kararı kesinleşmiştir.

Böylece Rabbinin, yoldan çıkanlar için söylediği "Onlar inanmazlar." sözü, gerçekleşti.

Böylece, fasık olanların inanmayacaklarına dair Rabbinin sözü gerçekleşti.

Böylece Rabbinin sözü o fıska sapanlar üzerinde (şöyle) gerçekleşmiştir ki «Onlar gerçekten iman etmezler.»

Bu, budur! Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki, "Onlar iman etmezler!" sözü gerçekleşmiştir.

Thus is the word of thy Lord proved true against those who rebel Verily they will not believe.