وَإِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعْضَ الَّذِي نَعِدُهُمْ أَوْ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِلَيْنَا مَرْجِعُهُمْ ثُمَّ اللَّهُ شَهِيدٌ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ
Ve imma nüriyenneke ba’dallezı neıdühüm ev neteveffeyenneke fe ileyna merciuhüm sümmellahü şehıdün ala ma yef’alun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlara vaadettiğimiz azâbın bir kısmını sana göstersek de onların dönüp gelecekleri yer, bizim tapımızdır, seni öldürsek ve sana göstermesek de; sonra da Allah, yaptıklarına tanıktır onların. |
Abdullah Parlıyan |
Ve bu söylediklerimiz doğrultusunda, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlere hazırladığımız şeylerden bazılarını, sana ya bu dünyada gösteririz, ya da ceza gerçekleşmeden önce, senin ruhunu almış oluruz. Ama bil ki, onların dönüşü er geç bizedir ve Allah onların bütün edip eylediklerine şahittir. |
Adem Uğur |
Eğer onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) gösterirsek (ne âlâ); yok eğer (göstermeden) seni vefat ettirirsek nihayet onların dönüşü de bizedir. (O zaman onlara ne olacağını göreceksin). Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir. |
Ahmed Hulusi |
Onlara yaşayacaklarını vadettiklerimizin bazısını hayatında sana göstersek yahut seni vefat ettirsek de göremesen (onlar yönünden bir şeyi değiştirmez), yine onların dönüşleri bizedir... Sonra, Allâh yaptıkları üzerine şahittir. |
Ahmet Varol |
Onlara vaadettiklerimizin bir kısmını sana göstersek ya da senin (bundan önce) dünya hayatını sona erdirsek sonuçta onların dönüşü bizedir. Sonra Allah onların yaptıklarına şahittir. |
Ali Bulaç |
Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri Bizedir, sonra Allah işlediklerine şahiddir. |
Ali Fikri Yavuz |
Kâfirlere vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek, yahut onlara azab edişten önce seni (ahirete) alsak da, sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra Allah, onların yapacakları şeylere de şâhiddir. |
Bayraktar Bayraklı |
Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir. |
Bekir Sadak |
Onlara, soz verdigimiz azabin bir kisimini ya dunyada sana gosteririz, veya senin ruhunu aliriz da nasil olsa onlarin donusu Bizedir; (ahirette gorursun.) Allah onlarin yaptiklarina sahiddir. |
Celal Yıldırım |
Onlara va’dettiğimiz azabın bir kısmını ya sana göstereceğiz, ya da (göstermeden) senin ruhunu tutup alacağız; (her iki durumda da) onların dönüşü yalnız bizedir. Sonra Allah onların yapageldiklerine şahittir. |
Cemal Külünkoğlu |
Bizim onlara vaat ettiklerimizi belki sana gösteririz veyahut da seni öldürürüz (de sen onlara verdiğimiz cezaları görmeyebilirsin). Onların dönüşleri bizedir. Sonra Allah yaptıklarının tümüne şahittir. |
Diyanet İşleri |
Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir. |
Diyanet Vakfı |
Eğer onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) gösterirsek (ne âlâ); yok eğer (göstermeden) seni vefat ettirirsek nihayet onların dönüşü de bizedir. (O zaman onlara ne olacağını göreceksin). Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir. |
Edip Yüksel |
Onlara söz verdiklerimizin bir kısmını sana göstersek de veya canını alsak da, onların son dönüş yeri bizedir. Sonra ALLAH onların yaptıkları her şeye de tanıktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlara vaad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onların dönüşü bize olacak. Sonra onların ne yapacaklarına Allah şahit olacaktır. |
Fizil-al il Kuran |
Kâfirleri çarptıracağımızı söz verdiğimiz cezanın bir bölümünü sana göstersek de ya da daha önce senin canını alsak da, onların dönüşü bizedir. Sonra Allah onların neler yaptıklarına tanıktır. |
Gültekin Onan |
Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri Bizedir, sonra Tanrı işlediklerine şahiddir. |
Harun Yıldırım |
Onlara va’dettiğimizin bir kısmını sana göstersek yahut senin ruhunu alsak da yine onların dönüşü bize olacaktır. Sonra Allah yaptıklarına da şahittir. |
Hasan Basri Çantay |
Onlara vad’ (kendilerini tehdîd) etdiğimiz (akıbet) in bir kısmını eğer sana göstersek de, yahud seni (dünyâdan tamamen) alsak da nihayet onların dönüşü ancak bizedir. Yine Allah, kendilerinin ne yapacaklarına şâhiddir. |
Hayrat Neşriyat |
Eğer onlara va`d ettiğimiz (azâb)ın bir kısmını sana (onları dünyada helâk ederek)göstersek veya seni (daha önce) vefât ettirsek de onların dönüşü bizedir; sonra Allah, onlar ne yaparlarsa hakkıyla şâhiddir. |
İbn-i Kesir |
Onlara vaadettiğimizin bir kısmını sana gösteririz veya seni alırız. Onların dönüşü bizedir. Allah onların yaptıklarına şahiddir. |
İlyas Yorulmaz |
Bizim onlara vaat ettiklerimizi belki sana gösteririz veyahut da seni öldürürüz (de sen onlara verdiğimiz cezaları görmeyebilirsin). Onların dönüşleri bizedir. Sonra Allah yaptıklarının tümüne şahittir. |
İskender Ali Mihr |
Ama sana, onlara vaadettiğimizin bir kısmını göstersek veya seni vefat ettirsek de o zaman (sonunda) onların dönüşü, Bizedir. Sonra Allah, onların yaptığı şeylere de şahittir. |
Kadri Çelik |
Onlara söz verdiğimizin (azabın) bir kısmını sana (dünyada) göstersek de veya (göstermeden) seni vefat ettirsek de (sonuçta) onların dönüşü bizedir. Allah onların yaptıklarına şahittir. |
Muhammed Esed |
Ve (bu söylediklerimiz doğrultusunda) onlara (hakkı inkar edenlere) hazırladığımız şeylerden bazılarını sana ya (bu dünyada) gösteririz ya da (ceza gerçekleşmeden önce) senin canını alırız; (ama bil ki,) onların dönüşü er geç Bizedir; ve Allah, onların bütün edip eylediklerine tanıktır. |
Mustafa İslamoğlu |
Ve sana, onlara vaad ettiklerimizden bir kısmının gerçekleştiğini ya (bu dünyada) gösteririz, ya da senin canını alır (ahirette gösteririz). Nasıl olsa en sonunda dönüşleri Bizedir; dahası, Allah onların yaptığı her şeye şahittir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlara vaadettiğimiz şeyin bazısını sana göstersek de veya (henüz göstermeden) senin ruhunu kabzetsek de herhalde onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah Teâlâ onların ne yapacakları üzerine şahittir. |
Ömer Öngüt |
Onlara vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de veya seni alsak da, onların dönüşü bize olacaktır. Sonra Allah onların yaptıklarına da şâhittir. |
Sadık Türkmen |
Onlara söz verdiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü huzurumuzadır. Sonra Allah onların yaptıklarına şahittir. |
Seyyid Kutub |
Kâfirleri çarptıracağımızı söz verdiğimiz cezanın bir bölümünü sana göstersek de ya da daha önce senin canını alsak da, onların dönüşü bizedir. Sonra Allah onların neler yaptıklarına tanıktır. |
Suat Yıldırım |
Onlara vaad ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek, yahut seni vefat ettirsek, nasıl olsa sonunda onlar bize döneceklerdir. Elbette Allah, kendilerinin ne yapacaklarına şahittir. |
Süleyman Ateş |
Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz. Ya da (bundan önce) seni vefat ettiririz (farketmez). Nasıl olsa dönüşleri bizedir. Sonra Allâh onların yaptıklarına da şâhiddir. |
Şaban Piriş |
-Onlara vaat ettiğimizin bir kısmını sana ya gösteririz; ya da seni vefat ettiririz. Nasıl olsa onların dönüşü bizedir. Sonra Allah, onların yaptıklarına zaten şahittir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri bizedir, sonra Allah işlemekte olduklarına şahiddir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Onların vaat ettiğimizin bazısını sana göstersek de seni vefat ettirsek de dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Whether We show thee (realised in thy life-time) some part of what We promise them,- or We take thy soul (to Our Mercy) (Before that),- in any case, to Us is their return ultimately Allah is witness, to all that they do. |
وَإِمَّا ve immā |
veya | |
نُرِيَنَّكَ nuriyenneke |
sana göstersek | ر ا ي |
بَعْضَ beǎ’De |
bir kısmını | ب ع ض |
الَّذِي lleƶī |
||
نَعِدُهُمْ neǐduhum |
onlara vaadettiklerimizin | و ع د |
أَوْ ev |
ya da | |
نَتَوَفَّيَنَّكَ neteveffeyenneke |
seni vefat ettirsek | و ف ي |
فَإِلَيْنَا feileynā |
sonuçta bizedir | |
مَرْجِعُهُمْ merciǔhum |
onların dönüşü | ر ج ع |
ثُمَّ ṧumme |
sonra | |
اللَّهُ llahu |
Allah | |
شَهِيدٌ şehīdun |
şahittir | ش ه د |
عَلَىٰ ǎlā |
üzerine | |
مَا mā |
şey | |
يَفْعَلُونَ yef’ǎlūne |
onların yaptıkları | ف ع ل |