قُلْ أَرَأَيْتُمْ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ لَكُمْ مِنْ رِزْقٍ فَجَعَلْتُمْ مِنْهُ حَرَامًا وَحَلَالًا قُلْ آللَّهُ أَذِنَ لَكُمْ ۖ أَمْ عَلَى اللَّهِ تَفْتَرُونَ
Kul e raeytüm ma enzelellahü leküm mir rizkın fe cealtüm minhü haramev ve halala kul allahü ezine leküm em alellahi tefterun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
De ki Allah’ın, size verdiği rızıklardan bir kısmını haram, bir kısmını helâl saymanıza ne dersiniz? De ki Allah mı izin verdi size, yoksa Allah’a iftirâ mı ediyorsunuz? |
Abdullah Parlıyan |
Allah mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah’a mı iftira ediyorsunuz? |
Adem Uğur |
De ki Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz? |
Ahmed Hulusi |
De ki "Düşündünüz mü, Allâh’ın sizin için rızıktan inzâl ettiğini ki ondan bir kısmını haram, bir kısmını da helal kıldınız"... De ki "Allâh size izin mi verdi, yoksa Allâh’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Ahmet Varol |
’Allah mı size izin verdi yoksa siz Allah’a karşı yalan mı uyduruyorsunuz?’ |
Ali Bulaç |
De ki "Allah’ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?" De ki "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?" |
Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm), müşriklere de ki "-Allah sizin için rızık olarak hangi şeyleri indirdi de, siz ondan bir haram ve bir halâl yaptınız, bana haber verin. " De ki "- Size Allah mı izin verdi (de böyle yaptınız), yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz? |
Bayraktar Bayraklı |
“Allah mı size izin verdi, yoksa Allah`a iftira mı ediyorsunuz?” |
Bekir Sadak |
De ki «Allah’in size indirdigi rizkin bir kismini haram, bir kismini helal kildiginizi gormuyor musunuz? De ki Size Allah mi izin verdi, yoksa Allah’a karsi yalan mi uyduruyorsunuz?» |
Celal Yıldırım |
De ki Baksanıza, Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını haram, bir kısmını helâl saydınız. De ki Allah mı (bu hususta) size izin verdi, yoksa Allah’a karşı yalan mı uyduruyorsunuz ? |
Cemal Külünkoğlu |
De ki “Allah`ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki “Bu hususta Allah mı size izin verdi, yoksa Allah`a iftira mı ediyorsunuz?” |
Diyanet İşleri |
De ki "Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?" De ki "Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Diyanet Vakfı |
De ki Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz? |
Edip Yüksel |
De ki "ALLAH’ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?" De ki "ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Elmalılı Hamdi Yazır |
De ki, «Baksanıza, Allah sizin için nice rızıklar indirdi, siz onlardan bir kısmını haram, bir kısmını helâl yaptınız». De ki, «Size Allah mı izin verdi, yoksa siz Allah’a iftira mı ediyorsunuz?» |
Fizil-al il Kuran |
De ki; «Baksanıza Allah’ın size gönderdiği rızıklara? Bunların bir bölümünü haram ve bir bölümünü de helâl saydınız.» De ki; «Bu konuda Allah mı size izin verdi, yoksa O’na iftira mı ediyorsunuz?» |
Gültekin Onan |
De ki "Tanrı’nın sizin için indirdiği, sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan haber var mı? Söyler misiniz?" De ki "Tanrı mı size izin verdi, yoksa Tanrı hakkında yalan uydurup ittira mı ediyorsunuz?" |
Harun Yıldırım |
De ki "Allah’ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helâl kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?" De ki "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a mı iftira ediyorsunuz?" |
Hasan Basri Çantay |
De ki «Allahın size indirib de (kendi kendinize) ondan (kimini) haram, (kimini) halâl yapdığınız rızıkdan ne haber? Söyleyin bana?» De ki «Allah mı size izin verdi de (öyle yapdınız), yoksa Allaha iftira mı ediyorsunuz?» |
Hayrat Neşriyat |
De ki `Söyleyin bakalım! Allah size rızık olarak neleri indirdi de (siz) ondan (bir kısmını) helâl ve (bir kısmını) haram kıldınız?` De ki `Allah mı size (böyle) izin verdi, yoksa Allah`a iftirâ mı ediyorsunuz?` |
İbn-i Kesir |
De ki Allah’ın size gönderdiği, sizin de bazılarını haram, bazılarını da helal kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz? De ki Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz? |
İlyas Yorulmaz |
Allah’ın sizin için indirdiği rızıkları görüyor musunuz? Bu rızıkları kendinize göre haramlar ve helaller yaptınız. Deki "Böyle yapmanızı Allah mı emretti, yoksa Allah adına yalan mı uyduruyorsunuz? |
İskender Ali Mihr |
De ki "Allah’ın sizin için rızık olarak indirdiği şeyleri gördünüz mü? Sonra da onlardan (bir kısmını) haram ve (bir kısmını) helâl kıldınız." De ki "Allah size izin mi verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Kadri Çelik |
De ki "Baksanıza, Allah sizin için rızk olarak neler indirdi de siz bir kısmını haram, bir kısmını da helal kıldınız." "Size" de, "Allah mı izin verdi? Yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Muhammed Esed |
De ki "Hiç Allah’ın sizin için rızık olarak indirdiği şeyler üzerinde düşündünüz mü? O rızıklar ki, bir kısmını yasaklıyor, bir kısmını da meşru görüyorsunuz". De ki "(Böyle yapmanız konusunda) size Allah mı izin verdi; yoksa (düpedüz) kendi tahminlerinizi mi Allah’a yakıştırıyorsunuz?" |
Mustafa İslamoğlu |
Sor (onlara) "Ya Allah`ın sizin yararlanmanız için ikram ettiği, sizin de (keyfi olarak) bir kısmını haram bir kısmını helal saydığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?" De ki "Size Allah mı izin verdi, yoksa siz Allah`a iftira mı ediyorsunuz?" |
Ömer Nasuhi Bilmen |
De ki «Bana haber veriniz! Allah Teâlâ sizin için rızktan neler indirdi ve siz ondan bir haram bir de helâl kıldınız.» De ki «Allah Teâlâ mı size izin verdi, yoksa siz Allah’a iftira mı ediyorsunuz?» |
Ömer Öngüt |
De ki "Allah’ın size indirdiği, sizin bazılarını haram bazılarını helâl kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?" De ki "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Sadık Türkmen |
De ki "Allah’ın size rızık olarak indirdiği şeyleri gördünüz mü? Bir kısmını haram, bir kısmını helal saydınız." De ki "Allah mı size izin verdi? Yoksa, Allah’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Seyyid Kutub |
De ki; «Baksanıza Allah’ın size gönderdiği rızıklara? Bunların bir bölümünü haram ve bir bölümünü de helâl saydınız.» De ki; «Bu konuda Allah mı size izin verdi, yoksa O’na iftira mı ediyorsunuz?» |
Suat Yıldırım |
De ki "Peki, Allah’ın size ihsan ettiği rızıklardan, bir kısmını helâl, bir kısmını haram yapmanıza ne dersiniz?"De ki "Allah mı sizin böyle yapmanıza izin verdi, yoksa siz Allah’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Süleyman Ateş |
De ki "Gördünüz mü, Allâh’ın size rızık olarak indirdiği şeylerin bir kısmını harâm ve bir kısmını helâl yaptınız." De ki "Allâh mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah’a iftirâ mı ediyorsunuz?" |
Şaban Piriş |
De ki -Allah’ın size indirdiğinin bir kısmını haram, bir kısmını helal kıldığınızı görüyor musunuz? De ki -Size Allah mı izin verdi; yoksa Allah hakkında yalan mı uyduruyorsunuz? |
Tefhim-ul Kur'an |
De ki «Allah’ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?» De ki «Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?» |
Yaşar Nuri Öztürk |
De ki "Ne oldu size de Allah’ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?" |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Say "See ye what things Allah hath sent down to you for sustenance? Yet ye hold forbidden some things thereof and (some things) lawful." Say "Hath Allah indeed permitted you, or do ye invent (things) to attribute to Allah?" |
قُلْ ḳul |
de ki | ق و ل |
أَرَأَيْتُمْ eraeytum |
görmüyor musunuz? | ر ا ي |
مَا mā |
||
أَنْزَلَ enzele |
indirdiğini | ن ز ل |
اللَّهُ llahu |
Allah’ın | |
لَكُمْ lekum |
size | |
مِنْ min |
-tan | |
رِزْقٍ rizḳin |
rızık- | ر ز ق |
فَجَعَلْتُمْ fe ceǎltum |
ve sizin kıldığınızı | ج ع ل |
مِنْهُ minhu |
ondan | |
حَرَامًا Harāmen |
(bir kısmını) haram | ح ر م |
وَحَلَالًا ve Halālen |
(bir kısmını) helal | ح ل ل |
قُلْ ḳul |
de ki | ق و ل |
اللَّهُ āllehu |
Allah mı? | ا ل ه |
أَذِنَ eƶine |
izin verdi | ا ذ ن |
لَكُمْ lekum |
size | |
أَمْ em |
yoksa | |
عَلَى ǎlā |
karşı | |
اللَّهِ llahi |
Allah’a | |
تَفْتَرُونَ tefterūne |
iftira (mı) ediyorsunuz | ف ر ي |