أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ
Elhakümüt tekasür
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Oyaladı mal mülk çokluğuyla öğünmek sizleri. |
Abdullah Parlıyan |
Açgözlülük saplantısı içinde, mal mülk çokluğuyla övünmek oyaladı sizleri. |
Adem Uğur |
Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, |
Ahmed Hulusi |
Tekasür (zenginlik ve sülaleniz) sizi aldatıp oyaladı! |
Ahmet Varol |
Çoklukla övünmek sizi oyaladı, |
Ali Bulaç |
(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ’tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.’ |
Ali Fikri Yavuz |
Soy-sopunuzla öğünmek, sizi (Allah’a ibadet etmekten) öyle meşgul etti ki, |
Bayraktar Bayraklı |
(1-2) Ta ki ölüp kabre gelinceye kadar, çoklukla övünmek sizi oyaladı. |
Bekir Sadak |
(1-2) Cogunluk olmak iddianiz sizi o kadar mesgul etti ki, mezarlari ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz. |
Celal Yıldırım |
Çokluk kuruntusu sizi o kadar oyaladı ki, |
Cemal Külünkoğlu |
(1-2) Çocukla böbürlenmek sizi kabirleri ziyarete kadar oyaladı. (Öyle ki ölülerinizi bile sayarak onlarla övünmeye kalktınız.) |
Diyanet İşleri |
(1-2) Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. |
Diyanet Vakfı |
(1-2) Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. |
Edip Yüksel |
Çoğaltma yarışı sizi alabildiğine meşgul etti; |
Elmalılı Hamdi Yazır |
(1-2) Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı. |
Fizil-al il Kuran |
Mal ve evlat çoğaltma yarışı sizi oyaladı. |
Gültekin Onan |
(Mal, mülk ve servetle) Çoklukla övünmek, sizi ’tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi’. |
Harun Yıldırım |
Çoklukla övünmek sizi o kadar çok oyaladı ki; |
Hasan Basri Çantay |
Sizi çoklukla böbürleniş, (o derecede) oyaladı (ki), |
Hayrat Neşriyat |
(1-2) Sizi tekâsür`le (o çoklukla, mal ve evlâd çokluğuyla) övünmek (o kadar) oyaladı ki, nihâyet kabirleri ziyâret ettiniz (ve artık ölmüş olanlarınızı dahi sayarak gururlandınız)! |
İbn-i Kesir |
Çokluk ile böbürlenmeniz, sizi öylesine oyaladı ki; |
İlyas Yorulmaz |
Karşılıklı çoklukla (mal, evlat, para, kabile ile vs. ) övünme, onları oyaladı durdu. |
İskender Ali Mihr |
Çoklukla (mal, mülk, evlât ile) övünmeniz sizi oyaladı. |
Kadri Çelik |
Mal ve evlat çoğaltma yarışı sizi oyaladı. |
Muhammed Esed |
Bir açgözlülük saplantısı içindesiniz, |
Mustafa İslamoğlu |
Çoğaltma tutkusu sizi oyalayıp durdu, |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(1-2) Sizi o çokluk kuruntusu oyaladı. Tâ ki, kabirleri ziyaret ediverdiniz. |
Ömer Öngüt |
Çoklukla öğünmek sizi o derece oyaladı ki, |
Sadık Türkmen |
Çokluk kuruntusu içindesiniz; |
Seyyid Kutub |
Mal ve evlat çoğaltma yarışı sizi oyaladı. |
Suat Yıldırım |
Dünyalıklarla böbürlenmek, oyaladı sizleri. |
Süleyman Ateş |
Çokluk yarışı, sizi oyaladı, |
Şaban Piriş |
Çoklukla övünmek sizi oyaladı. |
Tefhim-ul Kur'an |
(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ’tutkuyla oyalayıp kendinizden geçirdi.’ |
Yaşar Nuri Öztürk |
Aldatıp oyaladı o çokluk yarışı sizleri, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
The mutual rivalry for piling up (the good things of this world) diverts you (from the more serious things), |