تَرْمِيهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجِّيلٍ
Termıhim bi hıcaratin min siccıl
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onları, balçıktan taşlarla taşladılar. |
Abdullah Parlıyan |
onlara pişmiş çamurdan taşlar atıyorlardı. |
Adem Uğur |
O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. |
Ahmed Hulusi |
Atıyorlardı onlara, kurumuş çamurdan taşlarını. |
Ahmet Varol |
O (kuş)lar onların üzerlerine pişirilmiş balçıktan taşlar atıyorlardı. |
Ali Bulaç |
Onlara ’pişirilip-sertleştirilmiş balçık taşları’ atıyorlardı. |
Ali Fikri Yavuz |
Onlara siccîl’den (pişmiş çamurdan) taşlar atıyorlardı. |
Bayraktar Bayraklı |
O kuşlar, onlara kurumuş çamurdan taşlar atıyordu. |
Bekir Sadak |
(3-4) Onlarin uzerine, sert taslar atan surulerle kuslar gonderdi. |
Celal Yıldırım |
Üzerlerine balçıktan yapılan sert taşlar atan Ebabil kuşlarını gönderdi de, |
Cemal Külünkoğlu |
(3-4) Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. |
Diyanet İşleri |
(3-5) Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları hâline getirdi. |
Diyanet Vakfı |
O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. |
Edip Yüksel |
Onlara sertleşmiş çamurdan taşlar atıyorlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı. |
Fizil-al il Kuran |
Onların üzerine pişkin tuğladan taşlar atıyorlardı. |
Gültekin Onan |
Onlara ’pişirilip sertleştirilmiş balçık taşları’ atıyorlardı; |
Harun Yıldırım |
Onlara çamurdan taşlar atıyorlardı. |
Hasan Basri Çantay |
ki bunlar onlara pişkin tuğladan (yapılmış) taş (lar) atıyorlar) dı. |
Hayrat Neşriyat |
(Bu kuşlar,) onlara pişmiş çamurdan taşlar atıyorlardı. |
İbn-i Kesir |
Ki, onların üzerine pişkin tuğladan taşlar atıyorlardı. |
İlyas Yorulmaz |
Kuş sürüleri onları (çölün, sıcaktan sertleşmiş) taşların üzerine atıyorlardı. |
İskender Ali Mihr |
Pişmiş sert tuğladan taşları, onların üzerine atıyorlardı (öyle ki). |
Kadri Çelik |
Onlara pişirilip sertleştirilmiş balçık taşları atıyorlardı. |
Muhammed Esed |
onlara önceden tesbit edilmiş taş gibi sert azap darbeleri vurdular, |
Mustafa İslamoğlu |
onlara taş kesilmiş balçık türü tanımlanamayan (şeyler) atıyorlardı. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlara (o kuşlar) siccîlden (katı, sert çamurlardan) taşlar atıyorlardı. |
Ömer Öngüt |
O kuşlar onlara ateşte pişirilmiş (sert) taşlar atıyorlardı. |
Sadık Türkmen |
Başlarına çamur gibi şeyler boşaltan. |
Seyyid Kutub |
Onların üzerine pişkin tuğladan taşlar atıyorlardı. |
Suat Yıldırım |
Bunlar onlara pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyorlardı. |
Süleyman Ateş |
Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atan (kuşlar). |
Şaban Piriş |
(3-4) Onların üzerine damgalanmış taşlar atan ebâbil kuşlarını gönderdi. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onlara ’pişirilip sertleştirilmiş balçık taşları’ atıyorlardı; |
Yaşar Nuri Öztürk |
Atıyorlardı onlara kurumuş çamurdan damgalı taş. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Striking them with stones of baked clay. |