الَّذِي أَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَآمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ
Ellezı at’amehüm min cuıv ve amenehüm min havf
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Öyle Rab ki doyurdu da kurtardı sizi açlıktan ve emîn etti sizi korkudan. |
Abdullah Parlıyan |
Çünkü Kâbe’nin Rabbi olan Allah bunları aç kalmasınlar diye her zaman doyuragelmiş ve aç koymamış ve her türlü tehlike ve korkulardan da kurtarıp güven içinde bir hayat yaşatmıştır. |
Adem Uğur |
Kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kıldı. |
Ahmed Hulusi |
O ki, onları açlıktan doyurdu ve korkudan emin etti. |
Ahmet Varol |
Ki o kendilerini açlıktan doyurmuş ve onları korkudan güvene kavuşturmuştur. |
Ali Bulaç |
Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır. |
Ali Fikri Yavuz |
O Rab ki, onları açlıktan doyurdu ve kendilerini (Ashab-ı Fîl’in saldığı) korkudan emin kıldı... |
Bayraktar Bayraklı |
O ki onları yedirip açlıktan kurtardı ve onları korkudan güvene kavuşturdu. |
Bekir Sadak |
(3-4) Oyleyse kendilerini acken doyuran ve korku icindeyken guven veren bu Kabe’nin Rabbine kulluk etsinler. |
Celal Yıldırım |
O Rab ki, onları açlıktan (kurtarıp) doyurdu ve onları korkudan güvene kavuşturdu. |
Cemal Külünkoğlu |
O Rab ki, onları (Kabe hürmetine) açlıktan doyurdu ve kendilerini (Ashabı Fil`in saldığı) korkudan güvenliğe kavuşturdu. |
Diyanet İşleri |
(1-4) Kureyş’i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen’e) ve yazın (Şam’a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsin. |
Diyanet Vakfı |
(1-4) Kureyş’e kolaylaştırıldığı, evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için onlar, kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kılan şu evin Rabbine kulluk etsinler. |
Edip Yüksel |
O ki onları açlıktan kurtarıp doyurdu ve korkudan güvene kavuşturdu. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
O, kendilerini açlıktan kurtararak beslemiştir ve her tehlikeye karşı onlara emniyet vermiştir. |
Fizil-al il Kuran |
O Rabb ki kendilerini açlıktan doyurmuş ve korkudan güvenliğe eriştirmiştir. |
Gültekin Onan |
Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır (amenehüm). |
Harun Yıldırım |
O ki, kendilerini açlıktan doyurdu ve korkudan güvenlik verdi. |
Hasan Basri Çantay |
(O Rab ki) onları açlıkdan (kurtarıb) doyuran, kendilerine korkudan emînlik verendir O. |
Hayrat Neşriyat |
O (Beyt`in Rabbi) ki, onları açlıktan doyurdu ve kendilerini korkudan emîn kıldı. |
İbn-i Kesir |
Ki o, kendilerini açlıktan kurtarmış ve korkudan emin kılmıştır. |
İlyas Yorulmaz |
Açlıktan onları doyuran ve korkudan emin kılan Rablerine kulluk etsinler. |
İskender Ali Mihr |
O ki, onları açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı. |
Kadri Çelik |
O (Kâbe’nin Rabbi), kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve onları korkudan güvenliğe kavuşturandır. |
Muhammed Esed |
O ki, aç kalmasınlar diye onları beslemiş ve tehlikelerden emin kılmıştır. |
Mustafa İslamoğlu |
Ki O, onları açlığa rağmen doyurmuş, her tür tehlike ve tehdide rağmen güvende kılmıştır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onları açlıktan (kurtarıp) doyurdu ve onları korkudan emin kıldı. |
Ömer Öngüt |
O ki, kendilerini açken doyurmuş, korku içindeyken her türlü korkudan emin kılmıştır. |
Sadık Türkmen |
Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı. |
Seyyid Kutub |
O Rabb ki kendilerini açlıktan doyurmuş ve korkudan güvenliğe eriştirmiştir. |
Suat Yıldırım |
Kendilerini açlıktan kurtarıp doyuran, korkudan emin kılan Rab’lerine kulluk etsinler! |
Süleyman Ateş |
O ki onları yedirip açlıktan kurtardı ve onları korkudan güvene kavuşturdu. |
Şaban Piriş |
Onları açlıktan doyuran ve korkularından emin kılana.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve onları korkudan güvenliğe kavuşturandır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
O ki, onları doyurup kurtardı açlıktan ve kendilerini güvene çıkardı korkudan. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Who provides them with food against hunger, and with security against fear (of danger). |