وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ فَاخْتُلِفَ فِيهِ ۚ وَلَوْلَا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ ۚ وَإِنَّهُمْ لَفِي شَكٍّ مِنْهُ مُرِيبٍ

Ve le kad ateyna musel kitabe fahtülife fıh ve lev la kelimetün sebekat mir rabbike le kudiye beynehüm ve innehüm le fı şekkim minhü mürıb

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Andolsun ki biz Mûsâ’ya da kitap vermiştik de onda ihtilâfa düşmüşlerdi; Rabbinin taktîr ettiği vaadi olmasaydı çoktan aralarında hükmedilir, iş bitmiş olurdu ve onlar, gerçekten de bu hususta şiddetli bir şüphe ve tereddüd içinde kalmışlardır.

Abdullah Parlıyan

Ve gerçek şu ki, Biz Musa’ya da öz olarak aynı nitelikleri içeren bir kitap olan Tevrat’ı verdik. İnsanların bir kısmı, ona karşı kendi görüşleriyle karşı çıktılar. Eğer Rabbin tarafından, önceden takdir edilmiş bir karar olmasaydı, şüphesiz aralarında hemen hüküm verilmiş ve hak eden, cezasını bulmuş olurdu. Şüphesiz ki, Mekke’liler bu Kur’ân hakkında ciddi bir şüphe ve güvensizlik içindedirler.

Adem Uğur

Andolsun biz Musa’ya Kitab’ı verdik; fakat onda ihtilaf edildi. Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, elbette onların arasında hüküm verilmişti (ve işleri de bitirilmişti). Şüphesiz ki onlar (Mekkeliler) de Kur’an hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Ahmed Hulusi

Andolsun ki Musa’ya Hakikat BİLGİsi verdik de onda ayrılığa düştüler! Eğer Rabbinden (hükmedilmiş) geçmiş bir söz olmasaydı, mutlaka aralarında iş bitirilirdi... Muhakkak ki onlar Ondan (vehimleri yüzünden) kuşku içindeler.

Ahmet Varol

Andolsun Musa’ya Kitab’ı verdik de onda ayrılığa düşüldü. Eğer Rabbin tarafından önceden bir söz geçmiş olmasaydı aralarında hüküm verilmiş olurdu. Onlar bunun (Kur’an’ın) hakkında gocundurucu bir tereddüt içindedirler.

Ali Bulaç

Andolsun, Musa’ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan (Kur’an’dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

Ali Fikri Yavuz

Yemin olsun ki, biz Mûsa’ya Tevrat’ı verdik de onun hakkında (bazısı inanıp, bâzısı inanmamak suretiyle) ihtilâfa düşüldü. Eğer Rabbinden bir kelime (ilâhi bir takdîr) bulunup geçmiş olmasaydı, hemen aralarında hüküm verilmiş, cezaları görülmüştü. Gerçekten (Ey Rasûlüm) senin milletinin kâfirleri de Kur’ân dan kuşkulandırıcı bir şüphe içindedirler.

Bayraktar Bayraklı

Biz Mûsâ`ya Kitâb`ı vermiştik de onda ihtilafa düşüldü. Rabbinin önceden verilmiş bir sözü olmasaydı, aralarında hüküm verilirdi. Elbette onlar Kur`ân hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Bekir Sadak

And olsun ki, Musa’ya Kitap verdik; onda ayriliga dustuler. Eger Rabbinin verilmis bir sozu olmasaydi, aralarinda coktan hukmedilmis olurdu. Dogrusu onlar, Kitap’in Allah katindan oldugunda suphe ve endise icindedirler.

Celal Yıldırım

And olsun ki, Musa’ya kitab verdik, ne var ki, (idraksizler yüzünden) onda anlaşmazlık meydana geldi. Eğer Rabbinden geçmiş bir söz olmasaydı hemen aralarında hükmedilip (çoktan) sonuca bağlanmış olurdu bile. Ve doğrusu onlar bunda kuşku ve şüphe içindeler.

Cemal Külünkoğlu

Andolsun ki, Musa`ya Kitab`ı (Tevrat`ı) verdik de ona iman konusunda (insanlar) görüş ayrılığına düştüler. Eğer Rabbinin daha önce verilmiş kesin hükmü olmasaydı, o anlaşmazlığa düşenler hakkında çoktan hüküm verilirdi. (Resulüm!) Onlar da (inkarcılar ve müşrikler) o Kur`an hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Diyanet İşleri

Andolsun, biz Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) vermiştik de onun hakkında ayrılığa düşülmüştü. Eğer daha önce Rabbinin bir sözü geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Onlar da (müşrikler de) o Kur’an hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Diyanet Vakfı

Andolsun biz Musa’ya Kitab’ı verdik; fakat onda ihtilaf edildi. Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, elbette onların arasında hüküm verilmişti (ve işleri de bitirilmişti). Şüphesiz ki onlar (Mekkeliler) de Kur’an hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Edip Yüksel

Musa’ya kitabı verdik; ancak onda anlaşmazlığa düştüler. Efendinin verilmiş bir sözü olmasaydı aralarında hüküm verilecekti. Onlar ondan kuşku içindedirler, kararsızdırlar.

Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki, Musa’ya kitabı verdik, yine de onda ihtilafa düşüldü. Eğer Rabbinden daha önce verilmiş bir karar olmasa idi, elbette haklarında hüküm verilmiş bitmişti. Muhakkak ki onlar, bundan kuşkulu bir şüphe içindedirler.

Fizil-al il Kuran

Musa’ya kitap verdik, fakat bu kitap (Tevrat) hakkında insanlar görüş ayrılığına düştüler. Eğer Rabbinin daha önce verilmiş kesin hükmü olmasaydı, o anlaşmazlığa düşenler hakkında çoktan hüküm verilirdi. Onlar Tevrat konusunda koyu bir kuşku içindedirler.

Gültekin Onan

Andolsun, Musa’ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan (Kuran’dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

Harun Yıldırım

Andolsun biz Musa’ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

Hasan Basri Çantay

Andolsun ki biz Musâya o kitabı (Tevrâtı) verdik de onun hakkında da ihtilâf edildi. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı elbette aralarında (şimdiye kadar) hüküm verilmiş bitmişdi bile. Hakıykat onlar (senin kavmin) bu (Kur’an) dan yana şiddetli bir tereddüd ve şübhe içindedirler.

Hayrat Neşriyat

And olsun ki Mûsâ`ya Kitâb`ı (Tevrât`ı) verdik; fakat onda ihtilâfa düşüldü(bazısı îmân etti, bazısı etmedi). Fakat Rabbin tarafından (azâbın te`hîrine dâir) önceden söylenmiş bir söz olmasaydı, elbette aralarında hüküm (çoktan) verilmiş olurdu. Çünki doğrusu onlar (kavmindeki kâfirler), bundan (Kur`ân`dan), (kendilerine) kuşku veren ciddî bir şübhe içindedirler.

İbn-i Kesir

Andolsun ki; Musa’ya kitabı verdik de hakkında ihtilafa düştüler. Eğer Rabbından bir söz geçmiş olmasaydı; aralarında hüküm verilmiş bitmişti bile. Doğrusu onlar, bundan yana şiddetli bir tereddüd ve şüphe içindedirler.

İlyas Yorulmaz

Musa ya da bir kitap indirmiştik. Sonra kitabın içeriğinde ihtilafa düşüldü. Daha önce Rabbinden verilmiş bir söz olmasaydı, (kitabın içeriği açık ve anlaşılır olduğu halde) ihtilafa düşenler hakkında hemen (azap için) hüküm verilirdi. Şurası bir gerçek ki onlar, kitap hakkında şüphe ve güvensizlik içinde idiler.

İskender Ali Mihr

Ve andolsun Musa (A.S)’a kitap verdik. Onun hakkında ihtilâfa (anlaşmazlığa) düştüler. Rabbinden bir söz (hesabın kıyâmet gününde görüleceği) geçmemiş olsaydı onların aralarında mutlaka hüküm verilmiş olurdu. Muhakkak ki onlar, mutlaka O’ndan (Kur’ân’dan) şüpheli bir tereddüt içindedirler.

Kadri Çelik

Hiç şüphesiz Musa’ya kitab verdik de derken onda ayrılığa düşüldü. Eğer Rabbinin verilmiş bir sözü olmasaydı, aralarında mutlaka hükmedilmiş olurdu. Gerçekten onlar, bundan (azaptan) yana kuşku verici bir şüphe içindedirler.

Muhammed Esed

Ve gerçek şu ki, Biz Musa’ya da (öz olarak aynı ilkeleri içine alan bir) kitap verdik, insanların bir kısmı ona karşı (da) kendi görüşleriyle karşı çıktılar. Eğer Rabbin tarafından önceden takdir edilmiş bir karar olmasaydı, şüphesiz, aralarında (hemen, o safhada) yargı gerçekleştirilir (ve işleri bitirilir)di çünkü, onlar da (sana karşı çıkan kimseler gibi) (kendilerini Allah’a çağıran) kişi hakkında ciddi bir şüphe ve güvensizlik göstermişlerdi.

Mustafa İslamoğlu

Doğrusu Biz Musa`ya da kitap vermiştik ve onda da ayrılığa düşmüşlerdi Ne ki eğer Rabbin tarafından daha önceden bir yasaya bağlanmamış olsaydı, onların kendi aralarında (daha başından) hüküm verilip iş bitirilirdi. Çünkü (tıpkı Mekkeliler gibi) onlar da onun hakkında önce şüpheye düştüler, nihayet (şüphelerinden de) kuşku duydular.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve yemin olsun ki, Mûsa’ya kitabı verdik. Derken onda ihtilâf olundu. Eğer Rabbin tarafından bir kelime geçmiş olmasa idi elbette aralarında hükmolunurdu. Ve muhakkak ki, onlar ondan ızdıraba düşüren şiddetli bir şüphe içindedirler.

Ömer Öngüt

Andolsun ki Musa’ya Kitab’ı verdik, onda da ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında hüküm verilmiş bitmişti bile. Doğrusu onlar (senin kavminin kâfirleri de), bu Kur’an’dan yana şiddetli bir tereddüt ve şüphe içindedirler.

Sadık Türkmen

Ant olsun, Musa’ya Kitab’ı verdik, onda da ihtilâfa düşüldü. Eğer Rabbinden geçmiş bir söz olmasaydı, aralarında derhal hüküm verilirdi. Gerçekten onlar, bundan yana kuşkulu bir şüphe içindedirler.

Seyyid Kutub

Musa’ya kitap verdik, fakat bu kitap (Tevrat) hakkında insanlar görüş ayrılığına düştüler. Eğer Rabbinin daha önce verilmiş kesin hükmü olmasaydı, o anlaşmazlığa düşenler hakkında çoktan hüküm verilirdi. Onlar Tevrat konusunda koyu bir kuşku içindedirler.

Suat Yıldırım

Mûsâ’ya Tevrat’ı verdik. Kur’ân hakkında senin halkının yaptığı gibi onun hakkında da ihtilâf edip kimi iman, kimi inkâr etti. Şayet Rabbinin, insanlara mühlet verme vaadi olmasaydı, elbette haklarında nihâi hüküm verilmiş, iş bitirilmiş olurdu. Bu gerçeğe rağmen, senin halkın hâlâ, Kur’ân’dan ve azaptan yana şiddetli bir tereddüt ve şüphe içindedir.

Süleyman Ateş

Andolsun, Mûsâ’ya Kitabı verdik, onda da ayrılığa düşüldü. Rabbin, (süre tanıyacağına) söz vermemiş olsaydı, derhal aralarında hüküm verilmiş, (hak eden, cezâsını bulmuş) olurdu. Onlar, bu(Kur’â)n’dan kuşkulu bir şüphe içindedirler.

Şaban Piriş

Musa’ya kitab vermiştik. Onda ihtilaf ettiler. Daha önce Rabbin tarafından verilmiş bir söz olmasaydı, aralarındaki ihtilaf halledilirdi. Onlar, hala ondan şek ve şüphe içindedirler.

Tefhim-ul Kur'an

Andolsun, Musa’ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan (Kur’an’dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

Yaşar Nuri Öztürk

Yemin olsun, Mûsa’ya Kitap’ı verdik de onda da ihtilafa düşüldü. Rabbinden bir kelime, önceden gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onlar bunun hakkında, kafaları karıştıran bir kuşku içindedirler.

Yusuf Ali (İngilizce)

We certainly gave the Book to Moses, but differences arose therein had it not been that a word had gone forth before from thy Lord, the matter would have been decided between them, but they are in suspicious doubt concerning it.

KELİME KÖKLERİ
وَلَقَدْ
veleḳad
ve andolsun
اتَيْنَا
āteynā
verdik ا ت ي
مُوسَى
mūsā
Musa’ya
الْكِتَابَ
l-kitābe
Kitab’ı ك ت ب
فَاخْتُلِفَ
feḣtulife
ayrılığa düşüldü خ ل ف
فِيهِ
fīhi
onda
وَلَوْلَا
velevlā
eğer olmasaydı
كَلِمَةٌ
kelimetun
bir söz ك ل م
سَبَقَتْ
sebeḳat
önceden geçmiş س ب ق
مِنْ
min
tarafından
رَبِّكَ
rabbike
Rabbin ر ب ب
لَقُضِيَ
leḳuDiye
hüküm verilirdi ق ض ي
بَيْنَهُمْ
beynehum
aralarında ب ي ن
وَإِنَّهُمْ
ve innehum
şüphesiz onlar
لَفِي
lefī
içindedirler
شَكٍّ
şekkin
bir tereddüt ش ك ك
مِنْهُ
minhu
bunun hakkında
مُرِيبٍ
murībin
gocundurucu ر ي ب