الَّذِينَ يَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا وَهُمْ بِالْآخِرَةِ هُمْ كَافِرُونَ
Ellezıne yesuddune an sebılillahi ve yebğuneha ıveca ve hüm bil ahırati hüm kafirun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlar, halkı Allah yolundan menederler ve o yoldan saptırmak isterler, onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir. |
Abdullah Parlıyan |
O yaratılış gayesine aykırı hareket edenler ki, insanları Allah yolundan alıkorlar ve o yolu eğri olarak göstermek isterler ve onlar ahiret hayatını da zaten tanımazlar. |
Adem Uğur |
Onlar, (insanları) Allah’ın yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermek isteyenlerdir. Ahireti inkâr edenler de onlardır. |
Ahmed Hulusi |
Onlar ki, Allâh yolundan alıkoyarlar ve onu (doğru yolu) eğriltmek isterler... Onlar, (işte) onlar geleceklerindeki sonsuz yaşam süreçlerini de inkâr edenlerdir! |
Ahmet Varol |
Onlar Allah’ın yolundan alıkoyar ve onda çarpıklık ararlar. Onlar aynı zamanda ahireti inkar edenlerdir. |
Ali Bulaç |
Bunlar Allah’ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahireti tanımayanlardır. |
Ali Fikri Yavuz |
Zalimler ki, Allah yolundan çevirirler, onu eğriltmek isterler, bunlar âhireti inkâr edenlerdir. |
Bayraktar Bayraklı |
Onlar Allah`ın yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenlerdir. İşte bunlar, âhireti inkâr edenlerdir. |
Bekir Sadak |
Bunlar Allah’in yolundan alikorlar ve o yolu egriltmege calisirlar; iste onlar ahireti inkar edenlerdir. |
Celal Yıldırım |
O zâlimler ki, Allah’ın yolundan alıkorlar, onu eğri göstermek isterler. Bunlar, evet bunlardır Âhiret’i inkâr edenler. |
Cemal Külünkoğlu |
O zalimler ki, başkalarını Allah`ın yolundan alıkoyarlar ve onu eğri, dolambaçlı bir yol olarak göstermeye çalışırlar; ahiret hayatını yok sayan zaten onlardır. |
Diyanet İşleri |
Onlar (halkı) Allah yolundan alıkoyan ve onu eğri ve çelişkili göstermek isteyen kimselerdir. Hem de onlar ahireti inkâr edenlerin ta kendileridir. |
Diyanet Vakfı |
Onlar, (insanları) Allah’ın yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermek isteyenlerdir. Ahireti inkâr edenler de onlardır. |
Edip Yüksel |
Onlar ki ALLAH’ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler. Onlar ahireti de inkâr ederler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar. |
Fizil-al il Kuran |
Onlar insanları Allah yolundan alıkoyarlar. O yolu eğri göstermeye yeltenirler ve ahireti de inkâr ederler. |
Gültekin Onan |
Bunlar Tanrı’nın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahirete küfredenlerdir. |
Harun Yıldırım |
Bunlar Allah’ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar ahirete karşı kâfir olanların ta kendileridir. |
Hasan Basri Çantay |
Öyle (zaalimler) ki (insanları) Allahın yolundan döndürürler, onu eğriltmek isterler. Onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir. |
Hayrat Neşriyat |
Onlar ki, (insanları) Allah yolundan men` ederler ve ona (o yola) eğrilik (bulmak)isterler. Ve onlar, âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir. |
İbn-i Kesir |
Onlar ki Allah yolundan alıkorlar. Ve o yolu eğriltmeye çalışırlar. Ve ahireti inkar edenler de onlardır. |
İlyas Yorulmaz |
Aynı zamanda, ahiret gününe inanmadıkları halde, insanları Allah’ın dininden çevirenlere ve Allah’ın dininde eksik ve yanlış arayanlara Allah’ın laneti yok mudur? |
İskender Ali Mihr |
Onlar ki; Allah’ın yolundan (kişinin mürşidine ulaşmasına mani olarak ruhunun, vücudundan ayrılarak Allah’a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e ulaşmasına engel oldukları için) saptırırlar. Ve onu (ruhun ölmeden Allah’a ulaşmasını) eğmek ve bükmek isterler (gerçek kavramından uzaklaştırmak isterler). Onlar, ahireti (ruhun ölmeden Allah’a ulaşmasını) inkâr edenlerdir. |
Kadri Çelik |
Onlar (zalimler) Allah’ın yolundan alıkoyarlar ve o yolu eğri göstermeye yeltenirler ve onlar ahireti inkâr edenlerdir. |
Muhammed Esed |
o zalimler ki, başkalarını Allahın yolundan alıkoyarlar ve onu eğri, dolambaçlı bir yol olarak göstermeye çalışırlar; ahiret hayatını yok sayan zaten onlardır! |
Mustafa İslamoğlu |
O zalimler ki, insanları Allah`ın yolundan çevirirler; onu çapraşık ve dolambaçlı göstermeye çabalarlar çünkü onlar ahirete inanmazlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlar ki, Allah Teâlâ’nın yolundan (nâsı) men’e çalışırlar. Ve onun (o yol) için eğrilik isterler ve onlar (evet) onlar ahireti münkirdirler. |
Ömer Öngüt |
O zâlimler ki, insanları Allah yolundan alıkorlar ve o yolu eğriltmeye çalışırlar. Onlar ahireti de inkâr ederler. |
Sadık Türkmen |
Onlar ki, Allah’ın yolundan (tavsiye ettiği hayat tarzından) alıkoymaya çalışırlar ve onu eğriltmek isterler! Onlar ahireti de inkâr ederler. |
Seyyid Kutub |
Onlar insanları Allah yolundan alıkoyarlar. O yolu eğri göstermeye yeltenirler ve ahireti de inkâr ederler. |
Suat Yıldırım |
O zalimler ki insanları Allah yolundan çevirirler ve onu eğri göstermek isterler. Âhireti de inkâr ederler. |
Süleyman Ateş |
Onlar ki Allâh’ın yoluna engel olurlar ve onu eğriltmek isterler ve onlar, (evet) onlar, âhireti de tanımazlar. |
Şaban Piriş |
(18-19) Allah hakkında yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Onlar, Rab’lerinin huzuruna çıkarıldıklarında, şahitler -Bunlar, Rab’leri hakkında yalan söyleyen kimselerdir." derler. Dikkat edin, Allah’ın laneti, Allah’ın yolundan engelleyen ve onda bir çarpıklık arayan ve ahireti de tanımayan zalimlerin üzerinedir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Bunlar, Allah’ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahireti de tanımayanlardır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
O zalimler ki, Allah’ın yolundan alıkoyar, o yolu yamultmak isterler. Onlar, âhireti de inkâr ederler. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
"Those who would hinder (men) from the path of Allah and would seek in it something crooked these were they who denied the Hereafter!" |
الَّذِينَ elleƶīne |
onlar | |
يَصُدُّونَ yeSuddūne |
alıkoyar | ص د د |
عَنْ ǎn |
||
سَبِيلِ sebīli |
yolundan | س ب ل |
اللَّهِ llahi |
Allah’ın | |
وَيَبْغُونَهَا ve yebğūnehā |
ve onda ararlar | ب غ ي |
عِوَجًا ǐvecen |
çarpıklık | ع و ج |
وَهُمْ vehum |
ve onlar (ararlar) | |
بِالْاخِرَةِ bil-āḣirati |
ahireti | ا خ ر |
هُمْ hum |
onlar | |
كَافِرُونَ kāfirūne |
inkar edenlerdir | ك ف ر |