قَالُوا يَا هُودُ مَا جِئْتَنَا بِبَيِّنَةٍ وَمَا نَحْنُ بِتَارِكِي آلِهَتِنَا عَنْ قَوْلِكَ وَمَا نَحْنُ لَكَ بِمُؤْمِنِينَ

Kalu ya hudü ma ci’tena bi beyyinetiv ve ma nahnü bi tarikı alihetina an kavlike ve ma nahnü leke bi mü’minın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ey Hûd dediler, sen bize apaçık bir delil gösteremiyorsun, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakmayız ve biz sana inanmıyoruz.

Abdullah Parlıyan

"Ey Hûd!" dediler. "Bize peygamber olduğunu kanıtlayan açık bir delil getirmedin, bu yüzden senin bir tek sözünle, tanrılarımızı bırakıp sana inanacak değiliz.

Adem Uğur

Dediler ki Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.

Ahmed Hulusi

Dediler ki "Ey Hud! Bize mucize olarak gelmedin! Biz (sırf) senin sözünle tanrılarımızı terk etmeyiz... Sana iman da etmeyiz!"

Ahmet Varol

’Ey Hud! Sen bize bir belge getirmedin. Biz senin sözünle ilahlarımızı bırakacak değiliz. Biz sana inanacak da değiliz.

Ali Bulaç

"Ey Hud" dediler. "Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terk etmeyiz. Sana iman edecek de değiliz."

Ali Fikri Yavuz

Onlar da dediler ki "- Ey Hûd, sen bize açık bir mûcize getirmedin. Biz, senin sözünle tanrılarımızı terk etmeyiz ve biz sana inanmayız.

Bayraktar Bayraklı

“Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.”

Bekir Sadak

«Ey Hud! Sen bize bir belge getirmeden, senin sozunden oturu tanrilarimizi terketmeyiz ve sana inanmayiz.

Celal Yıldırım

Ey Hûd ! Dediler, sen bize açık bir belge (mu’cize) getirmedin, bu yüzden senin sözünden dolayı tanrılarımızı bırakacak ve sana da imân edecek değiliz.

Cemal Külünkoğlu

(Onlar da) dediler ki “Ey Hud! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.”

Diyanet İşleri

Dediler ki "Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin. Biz de senin sözünle ilâhlarımızı bırakacak değiliz. Biz sana iman edecek de değiliz."

Diyanet Vakfı

Dediler ki Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.

Edip Yüksel

Dediler ki "Ey Hud, sen bize kesin bir kanıt ile gelmedin. Biz, sırf senin sözünle dinimizi bırakacak değiliz, seni onaylayacak değiliz."

Elmalılı Hamdi Yazır

Dediler ki; «Ey Hud! Sen bize açık bir mucize getirmedin. Biz de senin sözünle tanrılarımızı terk etmeyiz. Ve biz sana inanmayız.»

Fizil-al il Kuran

Soydaşları dediler ki; «Ey Hud, bize somut bir mucize getirmiş değilsin. Sırf öyle diyorsun diye ilahlarımızı bırakmayız, sana kesinlikle inanmıyoruz.»

Gültekin Onan

"Ey Hud" dediler. "Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle tanrılarımızı terketmeyiz. Sana inançlı olacak da değiliz."

Harun Yıldırım

Dediler ki "Ey Hud, sen bize apaçık bir belge ile gelmedin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz."

Hasan Basri Çantay

Dediler ki «Ey Hûd, sen bize açık bir mu’cize getirmedin. Biz de senin sözünle Tanrılarımızı bırakıcı değiliz. Sana inanıcılar da değiliz».

Hayrat Neşriyat

Dediler ki `Ey Hûd! Bize apaçık bir delil (bir mu`cize) getirmedin; biz de senin sözünle ilâhlarımızı terk ediciler değiliz, biz sana îmân edecek kimseler de değiliz.`

İbn-i Kesir

Dediler ki Ey Hud; sen bize apaçık bir burhanla gelmedin, senin sözünden dolayı ilahlarımızı terkedemeyiz ve sana inanmayız.

İlyas Yorulmaz

Kavmi "Ey Hud! Bize açıkça inanacağımız deliller getirmedin. Bu yüzden senin sözünden dolayı ilahlarımızı terk etmeyeceğiz ve sana inanmayacağız. "

İskender Ali Mihr

"Ya Hud! Bize bir delil (mucize) getirmedin ve biz, senin sözünden dolayı ilâhlarımızı terketmeyiz. Ve biz, sana inanmayız." dediler.

Kadri Çelik

"Ey Hûd! Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin, biz de senin sözünle ilahlarımızı terk etmeyiz ve biz sana iman edecek de değiliz."

Muhammed Esed

(Soydaşları) "Ey Hud!" dediler, "Bize (peygamber olduğunu kanıtlayan) açık bir delil, bir belge getirmedin; bu yüzden, senin bir tek sözünle tanrılarımızı bir kenara atıp sana inanacak değiliz.

Mustafa İslamoğlu

"Ey Hud!" dediler, "Sen bize bir delil ile gelmedin. Sırf senin sözlerine kanıp da ilahlarımızı terk edecek değiliz. Yani bizden sana inanmamızı asla bekleme!

Ömer Nasuhi Bilmen

Dediler ki «Ey Hûd! Sen bize bir beyyine ile gelmedin ve biz de senin sözünden dolayı kendi tanrılarımızı terkedici değiliz ve sana inanan kimseler de değiliz.»

Ömer Öngüt

Dediler ki "Ey Hud! Sen bize apaçık bir delil (mucize) getirmedin. Biz senin sözünle ilâhlarımızı terkedemeyiz ve sana iman edecek de değiliz. "

Sadık Türkmen

"ey hud!" dediler. "Bize açık bir delil/mucize getirmeden biz senin sözünle, ilâhlarımızı/tanrılarımızı terk edecek değiliz. Ve biz sana inananlar değiliz!

Seyyid Kutub

Soydaşları dediler ki; «Ey Hud, bize somut bir mucize getirmiş değilsin. Sırf öyle diyorsun diye ilahlarımızı bırakmayız, sana kesinlikle inanmıyoruz.»

Suat Yıldırım

"Ey Hûd! dediler, sen bize açık bir belge, bir mûcize getirmedin. Biz de senin sözüne bakarak tanrılarımızı bırakacak değiliz. Sana asla inanacak da değiliz."

Süleyman Ateş

Dediler ki "Ey Hûd, bize bir mu’cize getirmedin. Biz senin sözünle tanrılarımızı terk edecek değiliz ve biz sana inanacak değiliz!"

Şaban Piriş

-Ey Hûd, sen bize apaçık bir belge getirmedin, biz de senin sözünle ilahlarımızı bırakacak ve sana inanacak değiliz, dediler.

Tefhim-ul Kur'an

«Ey Hûd» dediler. «Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz.»

Yaşar Nuri Öztürk

Dediler ki "Ey Hûd! Bize hiçbir kanıt getirmedin. Senin sözünle ilahlarımızı terk edecek değiliz. Zaten biz sana inanmıyoruz."

Yusuf Ali (İngilizce)

They said "O Hud! No Clear (Sign) that hast thou brought us, and we are not the ones to desert our gods on thy word! Nor shall we believe in thee!

KELİME KÖKLERİ
قَالُوا
ḳālū
dediler ki ق و ل
يَا هُودُ
yā hūdu
Hud ه و د
مَا
جِئْتَنَا
ci’tenā
sen bize getirmedin ج ي ا
بِبَيِّنَةٍ
bibeyyinetin
bir belge ب ي ن
وَمَا
ve mā
ve değiliz
نَحْنُ
neHnu
biz
بِتَارِكِي
bitārikī
bırakacak ت ر ك
الِهَتِنَا
ālihetinā
ilahlarımızı ا ل ه
عَنْ
ǎn
قَوْلِكَ
ḳavlike
senin sözünle ق و ل
وَمَا
ve mā
ve değiliz
نَحْنُ
neHnu
biz
لَكَ
leke
sana
بِمُؤْمِنِينَ
bimu'minīne
inanacak ا م ن