ثُمَّ بَدَا لَهُمْ مِنْ بَعْدِ مَا رَأَوُا الْآيَاتِ لَيَسْجُنُنَّهُ حَتَّىٰ حِينٍ
Sümme beda lehüm mim ba’di ma raevül ayati le yescününnehu hatta hıyn
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sonra onun suçsuzluğuna dâir bunca deliller görmekle berâber gene de bir müddet hapsedilmesini muvâfık bir tedbîr saydılar. |
Abdullah Parlıyan |
Sonra aziz ve çevresindekiler, Yûsuf’un iffetine dair birçok belgeleri görmelerine rağmen, onu bir süre zindana atmayı uygun gördüler. |
Adem Uğur |
Sonunda (aziz ve arkadaşları) kesin delilleri görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu kesmek için yine de) onu bir zamana kadar mutlaka zindana atmaları kendilerine uygun göründü. |
Ahmed Hulusi |
Sonra, (bunca) delilleri görmelerine rağmen, Onu belli bir süre için zindana koymaya karar verdiler. |
Ahmet Varol |
Sonra bazı delilleri görmelerinin ardından yine de onu bir süre zindana atmaları kendilerine uygun geldi. |
Ali Bulaç |
Sonra onlarda (Yusuf’un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü)ağır bastı. |
Ali Fikri Yavuz |
Sonra, vezir ve aile halkı, Yûsuf’un beraatine dair bunca delilleri gördükleri halde, onu bir müddet (dedi-kodu kesilinceye kadar) zindana atmak fikriyle ortaya çıktılar (ve onu zindana attılar). |
Bayraktar Bayraklı |
Sonunda, kesin delilleri görmelerine rağmen halkın dedikodusunu kesmek için yine de onu bir zamana kadar zindana atmayı uygun buldular. |
Bekir Sadak |
Sonra, kadinin ailesi delilleri Yusuf’un lehinde gordugu halde, onu bir sure icin hapsetmeyi uygun buldu. |
Celal Yıldırım |
Kadının ailesi (Yûsuf’un iffet ve nezahetine delâlet eden) birçok delil ve belgeleri gördükten sonra, yine de onu bir süre zindana atmayı uygun buldular. |
Cemal Külünkoğlu |
Sonra onlar (Yusuf`un suçsuzluğuna dair) bu kadar delili gördükleri halde, onu (dedikoduların kesileceği) bir zamana kadar zindana atmayı uygun buldular. |
Diyanet İşleri |
Sonra onlar, Yûsuf’un suçsuzluğunu ortaya koyan delilleri gördükten sonra yine de mutlaka onu bir süre zindana atmayı uygun buldular. |
Diyanet Vakfı |
Sonunda (aziz ve arkadaşları) kesin delilleri görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu kesmek için yine de) onu bir zamana kadar mutlaka zindana atmaları kendilerine uygun göründü. |
Edip Yüksel |
Sonra, kanıtları görmelerine rağmen, onu belli bir süreye kadar hapishaneye atmayı uygun gördüler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bu kadar delili gördükleri halde, sonra yine de Yusuf’u bir süre için zindana atma düşüncesi ağır bastı. |
Fizil-al il Kuran |
Sonra adamlar, Yusuf’u belirli bir süre için hapse atmayı gerekli gördüler. Oysa onun masum olduğunu kanıtlayan bunca delil gözleri önünde duruyordu. |
Gültekin Onan |
Sonra onlarda [Yusuf’un iffettine ilişkin] ayetleri görmelerinin ardından mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı. |
Harun Yıldırım |
Sonra bütün delilleri gördükleri halde yine de onu bir süreye kadar zindana atmak onlarca uygun görüldü. |
Hasan Basri Çantay |
Sonra, bütün o delilleri gördüklerinin ardından mutlakaa onu bir zamana kadar zindana atmaları (reyi) onlara zaahir oldu. |
Hayrat Neşriyat |
Sonra (Yûsuf`un suçsuzluğuna dâir) o delilleri görmelerinin ardından, yine de onu bir müddet zindana atmaları (böylelikle gözden uzak tutmaları kanâati) kendilerine uygun göründü. |
İbn-i Kesir |
Sonra bütün delilleri onun lehine gördükleri halde yine de bir süre için onu zindana atmayı uygun buldular. |
İlyas Yorulmaz |
Sonra Azizin ev halkı delillerin Yusuf’un lehine olduklarını görmelerine rağmen, yinede belli bir zaman için onu hapse attılar. |
İskender Ali Mihr |
Daha sonra delilleri gördükten sonra, belli bir süreye kadar onu mutlaka zindana atmaları, onlara uygun göründü. |
Kadri Çelik |
Sonra onlara (Yusuf’un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, onu belli bir vakte kadar zindana atma (görüşü) belirdi. |
Muhammed Esed |
Sonra, o kişizade ve ev halkı bütün delilleri(n Yusuf’un lehinde olduğunu) gördükten sonra bile o’nu bir süre için hapsetmeyi uygun gördüler. |
Mustafa İslamoğlu |
En sonunda yetkililer, gördükleri belge ve delillerin ardından (olayın sırrına ermelerine rağmen), belli bir süre onu hapsetmenin kesinlikle daha uygun olacağını düşündüler. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Sonra onlara o gördükleri âyetleri müteakip O’nu herhalde bir müddet zindana atmaları kanaatı zahir oldu. |
Ömer Öngüt |
Sonunda kadının âilesi kesin delilleri görmelerine rağmen, onu bir süre için zindana atmayı uygun buldular. |
Sadık Türkmen |
Sonra delilleri gördükleri halde, onu bir süreye kadar hapsetmeleri, kendilerine uygun geldi. |
Seyyid Kutub |
Sonra adamlar, Yusuf’u belirli bir süre için hapse atmayı gerekli gördüler. Oysa onun masum olduğunu kanıtlayan bunca delil gözleri önünde duruyordu. |
Suat Yıldırım |
Sonra, vezir ve arkadaşları bunca kesin deliller görmelerine rağmen, dedikoduları kesmek gayesiyle, bir müddet için onu hapse atmayı uygun buldular. |
Süleyman Ateş |
Sonra (aziz Kıtfir ve adamları, Yûsuf’un masumluğu hakkındaki) bu delilleri gördükleri halde yine onu bir süre zindana atmaları kendilerine uygun geldi. |
Şaban Piriş |
Onun suçsuz olduğunu anladıkları halde, yine de bir süre için hapsetmeyi uygun gördüler. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sonra onlara (Yusuf’un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, onu belli bir vakte kadar kaçınılmaz olarak zindana atmak (görüşü) belirdi. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Bunca delili gördükten sonra bile Yûsuf’u bir süreye kadar zındana tıkmaları kararı onlara egemen oldu. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then it occurred to the men, after they had seen the signs, (that it was best) to imprison him for a time. |
ثُمَّ ṧumme |
sonra | |
بَدَا bedā |
uygun geldi | ب د و |
لَهُمْ lehum |
onlara | |
مِنْ min |
||
بَعْدِ beǎ’di |
sonra (bile) | ب ع د |
مَا mā |
||
رَأَوُا raevu |
gördükten | ر ا ي |
الْايَاتِ l-āyāti |
delilleri | ا ي ي |
لَيَسْجُنُنَّهُ leyescununnehu |
onu zindana atmaları | س ج ن |
حَتَّىٰ Hattā |
kadar | |
حِينٍ Hīnin |
bir süreye | ح ي ن |