وَقَالَ لِفِتْيَانِهِ اجْعَلُوا بِضَاعَتَهُمْ فِي رِحَالِهِمْ لَعَلَّهُمْ يَعْرِفُونَهَا إِذَا انْقَلَبُوا إِلَىٰ أَهْلِهِمْ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
Ve kaleli fityanihic’alu bidaatehüm fı rihalihim leallehüm ya’rifuneha izenkalebu ila ehlihim leallehüm yarciun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Kullarına da, aldıkları zahîreler içinde bulup gördükleri ikrâmı anlasınlar da tekrar gelsinler diye zahîre bedellerini yüklerinin içine koyun diye emretti. |
Abdullah Parlıyan |
"Onların bedel olarak getirdikleri sermayelerini de yüklerinin içine koyun, belki ailelerine döndükleri zaman bunu farkederler de, belki daha istekli olarak bize geri dönerler" dedi. |
Adem Uğur |
(Yusuf) emrindeki gençlere dedi ki Sermayelerini yüklerinin içine koyun. Olur ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri gelirler. |
Ahmed Hulusi |
(Yusuf) hizmetlilerine dedi ki "Sermayelerini yüklerinin içine koyun... Ailelerine döndüklerinde belki bunu fark ederler de bize geri dönerler." |
Ahmet Varol |
’Sermayelerini yüklerinin içine koyun. Olur ki ailelerine döndüklerinde bunu anlarlar da tekrar geri dönerler.’ |
Ali Bulaç |
Yardımcılarına dedi ki "Sermayelerini (erzak bedellerini) yüklerinin içine koyun. İhtimal ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri dönerler." |
Ali Fikri Yavuz |
(Yûsuf, zahireyi ölçen) uşaklarına dedi ki "- Onların (zahire karşılığında verdikleri) mallarını yüklerinin içine koyun. Olur ki, ailelerine döndükleri zaman, farkına varırlar da belki yine gelirler." |
Bayraktar Bayraklı |
“Sermayelerini yüklerinin içine koyunuz. Olur ki, ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri gelirler.” |
Bekir Sadak |
Yusuf adamlarina «Karsilik olarak getirdiklerini de yuklerine koyun. Belki ailelerine varinca, onu anlarlar da bir daha donerler» dedi. |
Celal Yıldırım |
Yûsuf, uşaklarına, «zahire bedellerini yüklerinin içine yerleştirin, belki ailelerine döndüklerinde anlarlar da yine (bize) dönüp gelirler» dedi. |
Cemal Külünkoğlu |
(Yusuf) yardımcılarına da dedi ki “Sermayelerini (erzak bedellerini) yüklerinin içine koyun. İhtimal ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri dönerler.” |
Diyanet İşleri |
Yûsuf, adamlarına dedi ki "Onların ödedikleri zahire bedellerini yüklerinin içine koyun. Umulur ki ailelerine varınca onu anlarlar da belki yine dönüp gelirler." |
Diyanet Vakfı |
(Yusuf) emrindeki gençlere dedi ki Sermayelerini yüklerinin içine koyun. Olur ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri gelirler. |
Edip Yüksel |
Memurlarına da şöyle emir verdi "Ailelerine döndüklerinde bulmaları için, takas eşyalarını yüklerinin içine sokun, belki böylece geri dönerler." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Yusuf bir taraftan da adamlarına tenbih etti «Sermayelerini yüklerinin içine koyuverin, belki ailelerinin yanına dönünce farkına varırlar ve belki yine gelirler» dedi. |
Fizil-al il Kuran |
Yusuf yanında çalışan işçilere dedi ki; «Bunların verdikleri zahire bedelini yüklerine koyunuz, evlerine varınca herhalde onu farkederler de bir daha gelirler.» |
Gültekin Onan |
Yardımcılarına dedi ki "Sermayelerini (erzak bedellerini) yüklerinin içine koyun. İhtimal ki ehillerine (ailelerine) döndüklerinde (kalebu) bunun farkına varırlar da belki geri dönerler." |
Harun Yıldırım |
Yardımcılarına dedi ki "Sermayelerini yüklerinin içine koyun. Belki ailelerine dönünce bunun farkına varırlar da yine geri dönerler." |
Hasan Basri Çantay |
(Yuusuf) uşaklarına «Sermâyelerini yüklerinin içine koyuverin. Olur ki ailelerine avdet etdikleri zaman bunun farkına varırlar da belki yine (buraya) dönerler» demişdi. |
Hayrat Neşriyat |
(Yûsuf) genç (uşak)larına da dedi ki `(Verdikleri) sermâyelerini yüklerinin içine koyun; umulur ki onlar âilelerine döndükleri zaman bunu anlarlar da belki geri gelirler.` |
İbn-i Kesir |
Yusuf uşaklarına dedi ki Karşılık olarak getirdiklerini de yüklerinin içine koyun. Olur ki ailelerine dönünce bunu anlarlar da geri dönerler. |
İlyas Yorulmaz |
Yusuf görevli gençlerine "Onların bize getirdikleri yüklerini tekrar onların yüklerine sarın. Evlerine döndüklerinde belki getirdikleri yükleri tanırlar da, geri dönerler" dedi. |
İskender Ali Mihr |
Adamlarına (yardımcı gençlere) şöyle dedi "Onların erzak bedellerini, yüklerinin içine koyun (geri verin). Umulur ki; onlar ailelerine geri döndükleri zaman onu farkederler, böylece geri gelirler." |
Kadri Çelik |
Yusuf (emrindeki) gençlere, "Sermayelerini (erzak bedellerini) yüklerinin içine koyun. Belki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da geri dönerler" dedi. |
Muhammed Esed |
(Bu arada Yusuf) hizmetçilerine "Onların bedel olarak getirdiklerini de denklerine yerleştirin ki, evlerine vardıklarında bunu fark eder de belki daha istekli olarak dönerler" dedi. |
Mustafa İslamoğlu |
Bu arada (Yusuf) hizmetçilerine "Onların bedel olarak getirdiklerini yüklerinin içerisine koyun!" dedi, "Belki ailelerinin yanına döndüklerine bunu fark ederler de, bu sayede bir kez daha gelirler." |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve (Hazreti Yusuf) hizmetkârlarına dedi ki «Onların sermayelerini, yükleri içine koyuveriniz. Belki anneleri yanına dönüp gidince, onu bilirler ve umulur ki geri dönerler.» |
Ömer Öngüt |
(Yusuf) emrindeki gençlere dedi ki "Onların zâhire bedellerini yüklerinin içine koyun. Belki âilelerine döndüklerinde onu anlarlar da bir daha dönerler. " |
Sadık Türkmen |
Emrindeki yardımcılara dedi ki "Onların sermayelerini yüklerinin içine koyun. Umulur ki onlar; ailelerine döndükleri zaman bunun farkına varırlar da, belki tekrar geri dönüp gelirler." |
Seyyid Kutub |
Yusuf yanında çalışan işçilere dedi ki; «Bunların verdikleri zahire bedelini yüklerine koyunuz, evlerine varınca herhalde onu farkederler de bir daha gelirler.» |
Suat Yıldırım |
Yusuf, zahîre tartan görevlilerine de dedi ki "Onların, zahîre karşılığında verdikleri mallarını da yüklerinin içine koyun. Böylece belki ailelerine döndüklerinde, bunun farkına varıp yine gelirler." |
Süleyman Ateş |
(Yûsuf) Uşaklarına "Onların sermayelerini yüklerinin içine koyun, belki âilelerine döndükleri zaman bunun farkına varırlar da yine gelirler" dedi. |
Şaban Piriş |
Yusuf memurlarına -Karşılık olarak getirdiklerini de yüklerine koyun. Belki ailelerine varınca, onu anlarlar da bir daha dönerler, dedi. |
Tefhim-ul Kur'an |
Yardımcılarına da dedi ki «Sermayelerini (erzak bedellerini) yüklerinin içine koyun. İhtimal ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri dönerler.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Yûsuf muhafızlarına dedi ki "Onların sermayelerini yüklerinin içine koyun. Bakarsın ailelerine döndüklerinde onu fark eder de tekrar gelirler." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And (Joseph) told his servants to put their stock-in-trade (with which they had bartered) into their saddle-bags, so they should know it only when they returned to their people, in order that they might come back. |
وَقَالَ ve ḳāle |
ve dedi ki | ق و ل |
لِفِتْيَانِهِ lifityānihi |
uşaklarına | ف ت ي |
اجْعَلُوا c’ǎlū |
koyun! | ج ع ل |
بِضَاعَتَهُمْ biDāǎtehum |
onların sermayelerini | ب ض ع |
فِي fī |
içine | |
رِحَالِهِمْ riHālihim |
yüklerinin | ر ح ل |
لَعَلَّهُمْ leǎllehum |
belki onlar | |
يَعْرِفُونَهَا yeǎ’rifūnehā |
bunun farkına varırlar | ع ر ف |
إِذَا iƶā |
zaman | |
انْقَلَبُوا nḳalebū |
döndükleri | ق ل ب |
إِلَىٰ ilā |
||
أَهْلِهِمْ ehlihim |
ailelerine | ا ه ل |
لَعَلَّهُمْ leǎllehum |
belki de | |
يَرْجِعُونَ yerciǔne |
geri dönerler | ر ج ع |