فَلَمَّا رَجَعُوا إِلَىٰ أَبِيهِمْ قَالُوا يَا أَبَانَا مُنِعَ مِنَّا الْكَيْلُ فَأَرْسِلْ مَعَنَا أَخَانَا نَكْتَلْ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ

Fe lemma raceu ila ebıhim kalu ya ebana münia minnel keylü fe ersil meana ehana nektel ve inna lehu lehafizun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Dönüp babalarına varınca baba dediler, bize artık zahîre verilmeyecek, kardeşimizi de bizimle gönder de zahîre alalım ve şüphe yok ki biz, onu iyice koruruz.

Abdullah Parlıyan

Ve böylece babalarının yanına döndüklerinde, Yûsuf’un kardeşleri, "Ey baba!" dediler. "Bünyamin’i yanımızda götürmedikçe, artık bize bir ölçek bile zahîre verilmeyecek; bunun için kardeşimizi bizimle gönder ki, hepimize yetecek tartıda zahîre alabilelim. Şüphen olmasın ki, biz onu koruyacağız."

Adem Uğur

Babalarına döndüklerinde dediler ki Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım. Biz onu mutlaka koruyacağız.

Ahmed Hulusi

Babalarına geri döndüklerinde dediler ki "Ey babamız... Bir sonraki gidişte yanımızda (Bünyamin’i) götürmezsek bize bir ölçek bile erzak verilmeyecek... Biz onu mutlaka koruruz."

Ahmet Varol

’Ey babamız! Bizden ölçek (erzak) alıkonuldu. Kardeşimizi de bizimle birlikte gönder ki ölçek (erzak) alalım. Biz onu mutlaka koruruz.’

Ali Bulaç

Böylelikle babalarına döndükleri zaman, dediler ki "Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzağı alalım. Onu mutlaka koruyacağız."

Ali Fikri Yavuz

Bu şekilde babalarına döndükleri zaman, şöyle dediler "- Ey Babamız! Bizden ölçek (zahire) menedildi. Şimdi kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle beraber gönder de zahire ölçüp alalım. Biz muhakkak onu koruruz."

Bayraktar Bayraklı

Babalarına döndüklerinde, “Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi bizimle beraber gönder de, erzak ölçüp alabilelim. Biz onu mutlaka koruyacağız” dediler.

Bekir Sadak

Babalarina donduklerinde, «Ey babamiz! Bize yiyecek yasak edildi, kardesimizi bizimle beraber gonder de yiyecek alalim. Onu elbette koruruz» dediler.

Celal Yıldırım

Onlar babalarına döndüklerinde, «Ey babamız! Dediler, bize ölçek(ile ilgili maddeler) yasaklandı. Bizimle beraber kardeşimizi gönder ki, ölçek(le İlgili maddeleri) alabilelim. Şüphesiz ki biz onu koruyucularız.»

Cemal Külünkoğlu

Onlar, babalarına döndüklerinde “Ey babamız! Bize artık zahire verilmeyecek. Kardeşimizi (Bünyamin`i) bizimle gönder ki zahire alalım. Onu biz mutlaka koruyacağız” dediler.

Diyanet İşleri

Onlar, babalarına döndüklerinde, "Ey babamız! Bize artık zahire verilmeyecek. Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle gönder ki zahire alalım. Onu biz elbette koruruz" dediler.

Diyanet Vakfı

Babalarına döndüklerinde dediler ki Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım. Biz onu mutlaka koruyacağız.

Edip Yüksel

Babalarına döndüklerinde, "Ey babamız" dediler, "Bundan böyle bize erzak yasaklandı. Kardeşimizi bizimle yolla da erzak alalım. Biz onu koruruz" dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Böylece dönüp babalarına geldikleri vakit, dediler ki «Ey babamız! Bizden ölçek menedildi (bize zahire verilmeyecek). Bu kere kardeşimizi de bizimle gönder ki, ölçek alabilelim. Biz onu kesinlikle koruyacağız.»

Fizil-al il Kuran

Yusuf’un kardeşleri babalarının yanına dönünce dediler ki; «Ey babamız, erzak almamız yasaklandı, kardeşimizi bizimle birlikte gönder ki, erzak alabilelim, biz onu kesinlikle koruruz.»

Gültekin Onan

Böylelikle babalarına döndükleri zaman dediler ki "Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzağı alalım. Onu mutlaka koruyacağız."

Harun Yıldırım

Böylelikle babalarına döndüklerinde dediler ki "Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzağı alalım. Onu mutlaka koruyacağız."

Hasan Basri Çantay

Bu suretle babalarına döndükleri zaman «Ey babamız, dediler, bizden ölçek men olundu. (Bu sefer) kardeşimizi de bizimle beraber yolla da ölçek alalım. Biz her halde onu muhaafaza edicileriz».

Hayrat Neşriyat

Nihâyet babalarına döndüklerinde dediler ki `Ey babamız! (Kardeşimizi bizimle göndermediğin takdirde) bizden ölçek men` edildi; bu yüzden kardeşimizi bizimle berâber gönder ki, ölçek (ile verilen zahîre) alalım; artık şübhesiz ki biz onu gerçekten muhâfaza edici kimseleriz.`

İbn-i Kesir

Babalarına döndüklerinde dediler ki Ey babamız; artık bize zahire verilmeyecek. Kardeşimizi bizimle beraber gönder de zahiremizi alalım. Biz herhalde onu koruruz.

İlyas Yorulmaz

Babalarına döndüklerinde "Ey Babamız! Bundan sonra (bizimle kardeşimizi göndermezsen) bize ihtiyaçlarımız verilmeyecek. Bizimle birlikte kardeşimizi gönder de ihtiyaçlarımızı alalım. Biz kardeşimizi koruruz" dediler.

İskender Ali Mihr

Böylece ailelerine döndükleri zaman (babalarına) şöyle dediler " Ey babamız! Bize ölçek (erzak verilmesi) yasak edildi. Artık kardeşimizi bizimle gönder ki; biz ölçekle (erzak) alalım. Muhakkak ki; biz onu gerçekten koruyanlarız."

Kadri Çelik

Babalarına döndüklerinde, "Ey babamız! Bize ölçek (erzak) yasak edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de ölçek (erzak) alalım. Biz onun için elbette koruyucu kimseleriz" dediler.

Muhammed Esed

Ve böylece babalarının yanına döndüklerinde, (Yusuf’un kardeşleri,) "Ey babamız!" dediler, "(Bünyamin’i yanımızda götürmedikçe) artık bize bir ölçek bile zahire verilmeyecek; bunun için kardeşimizi bizimle gönder ki (bize yetecek) tartıda (zahire) alabilelim; bu arada onu elbette koruyup gözeteceğiz!"

Mustafa İslamoğlu

Sonunda babalarının yanına dönerek (olan biteni haber verdiler ve) "Ey babamız!" dediler, "(Bünyamin olmadan) bize bir ölçek dahi verilmeyecek. İşte bu yüzden kardeşimizi bizimle birlikte gönder de payımızı alalım. Bir de, onu koruyacağımızdan en ufak kuşkun olmasın!"

Ömer Nasuhi Bilmen

Vaktâ ki babalarına dönüverdiler, dediler ki «Ey pederimiz! Bizden zahire men edildi, artık bizimle beraber kardeşimizi de gönder ki, zahire alalım ve muhakkak ki biz onun için elbette muhafız kimseleriz.»

Ömer Öngüt

Babalarına döndüklerinde "Ey babamız! Bize yiyecek yasak edildi, artık bize zahire verilmeyecek. Kardeşimizi bizimle gönder de (onun sayesinde) ölçüp yiyecek alalım. Biz onu mutlaka koruruz. " dediler.

Sadık Türkmen

Babalarina döndüklerinde, dediler ki "Ey babamız! Bizden ölçü menedildi. Kardeşimizi bizimle birlikte gönder de ölçüp alalım. Kesinlikle biz onu koruyucularız."

Seyyid Kutub

Yusuf’un kardeşleri babalarının yanına dönünce dediler ki; «Ey babamız, erzak almamız yasaklandı, kardeşimizi bizimle birlikte gönder ki, erzak alabilelim, biz onu kesinlikle koruruz.»

Suat Yıldırım

Babalarının yanına dönünce "Sevgili babamız, dediler, ölçeğimiz, tahsisatımız kaldırıldı. Gelecek sefer, öbür kardeşimizi de bizimle beraber gönder ki onu vesile ederek, daha çok tahsisat alalım. Onu gözümüz gibi koruyacağımıza kesin söz veriyoruz.!"

Süleyman Ateş

Babalarına döndüklerinde dediler ki "Ey babamız, bizden ölçü men’edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de (ihtiyacımız olanı) ölç(üp al)alım. Biz onu mutlaka koruruz."

Şaban Piriş

Babalarına döndüklerinde -Ey babamız! Bize yiyecek yasak edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de yiyecek alalım. Biz, onu koruruz, dediler.

Tefhim-ul Kur'an

Böylelikle babalarına döndükleri zaman, dediler ki «Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzakı alalım. Onu mutlaka biz koruyacağız.»

Yaşar Nuri Öztürk

Babalarına döndüklerinde dediler ki "Ey babamız! Ölçü bizden yasaklandı. Şimdi kardeşimizi bizimle gönder ki, ölçüp alabilelim. Biz onu gerçekten iyi koruyacağız."

Yusuf Ali (İngilizce)

Now when they returned to their father, they said "O our father! No more measure of grain shall we get (unless we take our brother) So send our brother with us, that we may get our measure; and we will indeed take every care of him."

KELİME KÖKLERİ
فَلَمَّا
felemmā
zaman
رَجَعُوا
raceǔ
döndükleri ر ج ع
إِلَىٰ
ilā
أَبِيهِمْ
ebīhim
babalarına ا ب و
قَالُوا
ḳālū
dediler ki ق و ل
يَا أَبَانَا
yā ebānā
babamız ا ب و
مُنِعَ
muniǎ
men’edildi م ن ع
مِنَّا
minnā
bizden
الْكَيْلُ
l-keylu
ölçü ك ي ل
فَأَرْسِلْ
feersil
(oyüzden) gönder ر س ل
مَعَنَا
meǎnā
bizimle beraber
أَخَانَا
eḣānā
kardeşimizi ا خ و
نَكْتَلْ
nektel
ölç(üp al)alım ك ي ل
وَإِنَّا
ve innā
şüphesiz biz
لَهُ
lehu
onu
لَحَافِظُونَ
leHāfiZūne
mutlaka koruruz ح ف ظ