وَلَمَّا دَخَلُوا عَلَىٰ يُوسُفَ آوَىٰ إِلَيْهِ أَخَاهُ ۖ قَالَ إِنِّي أَنَا أَخُوكَ فَلَا تَبْتَئِسْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

Ve lemma dehalu ala yusüfe ave ileyhi ehahü kale innı ene ehuke fe la tebteis bima kanu ya’melun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Yûsuf’un huzûruna girdikleri zaman Yûsuf, kardeşini yanına aldı da ben senin kardeşinim dedi, onların yaptıkları hareketten kederlenme.

Abdullah Parlıyan

Ve Yusuf’un huzuruna girdiklerinde, o, kardeşini bağrına bastı ve (diğerlerinin duymadığı bir ortamda) "Evet ben" dedi, "ben senin kardeşinim; artık geçmişte onların yaptıklarına üzülme!"

Adem Uğur

Yusuf’un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve "Bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme" dedi.

Ahmed Hulusi

(Kardeşler) Yusuf’un yanına vardıklarında, (Yusuf) kardeşini (Bünyamin’i) yanına getirtti ve "Ben senin kardeşinim... Olanlardan dolayı üzülme!" dedi.

Ahmet Varol

’Ben senin öz kardeşinim. Sen artık onların yaptıklarına üzülme’ dedi.

Ali Bulaç

Yusuf’un yanına girdikleri zaman, o, kardeşini bağrına bastı; "Ben" dedi. "Senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme."

Ali Fikri Yavuz

Yûsuf’un huzuruna vardıkları zaman, Yûsuf kardeşini (Bünyamin’i) yanına alıkoydu (ve ona) "- Ben senin kardeşinim, onların bize yapmış oldukları eziyetlere kederlenme" dedi.

Bayraktar Bayraklı

Yûsuf`un yanına girdiklerinde, öz kardeşini yanına aldı ve ona, “Bilesin ben senin kardeşinim. Onların yaptıklarına üzülme!” dedi.

Bekir Sadak

Yusuf’un yanina girdiklerinde, kardesini bagrina basti ve «Ben senin kardesinim, onlarin yaptiklarina artik uzulme» dedi.

Celal Yıldırım

Onlar Yûsuf’un huzuruna girince ; kardeşini yanına aldı ve «şüphen olmasın ki, ben senin kardeşinim ; onların yaptıklarına artık üzülme !» dedi.

Cemal Külünkoğlu

Yusuf`un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi (Bünyamin`)i bağrına bastı ve (gizlice) “Haberin olsun ben senin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme!” dedi (ve başına gelenleri anlattı).

Diyanet İşleri

Yûsuf’un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi Bünyamin’i yanına bağrına bastı ve (gizlice) "Haberin olsun ben senin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme" dedi.

Diyanet Vakfı

Yusuf’un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve «Bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme» dedi.

Edip Yüksel

Yusuf’un huzuruna girdiklerinde, kardeşini yanına yaklaştırdı ve "Ben senin kardeşinim; onların yaptıklarına üzülme" dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Yusuf’un yanına girdikleri vakit, o, kardeşini (Bünyamin’i) yanında alıkoydu. Dedi ki «Bilesin, ben, senin kardeşinim! İşte bundan dolayı onların yapacaklarına sakın üzülme!»

Fizil-al il Kuran

Yakub’un oğulları, Yusuf’un yanına girdiklerinde o öz kardeşini bağrına basarak «Ben senin öz kardeşinim, onların yaptıkları kötülüklerden ötürü sakın tasalanma» dedi.

Gültekin Onan

Yusuf’un yanına girdikleri zaman, o, kardeşini bağrına bastı; "Ben" dedi. "Senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme."

Harun Yıldırım

Yusuf’un huzuruna girdiklerinde, o, kardeşini bağrına bastı. "Ben senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme!" dedi.

Hasan Basri Çantay

(Biraderler) Yuusufun huzuruna girince o, kardeşini kendi yanına aldı «Ben senin hakîkî kardeşinim. Onların (geçmişde hakkımızda) yapmış olduklarına tasalanma» dedi.

Hayrat Neşriyat

(Kardeşleri) nihâyet Yûsuf`un huzûruna girdiklerinde, kardeşini (Bünyâmin`i)bağrına bastı `Muhakkak (bilesin) ki ben gerçekten senin kardeşinim; artık (onların bize)yapmakta olduklarına üzülme!` dedi (ve yapacaklarını kardeşine anlattı).

İbn-i Kesir

Yusuf’un yanına girince; o, kardeşini yanına aldı ve Ben senin kardeşinim, onların yapmış olduklarına artık üzülme, dedi.

İlyas Yorulmaz

Yusuf’un karşısına çıktıklarında Yusuf kardeşine sarıldı ve "Ben senin kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme" dedi.

İskender Ali Mihr

"Yusuf (A.S)’ın huzuruna girdikleri zaman (öz) kardeşini yanına aldı. "Gerçekten ben senin kardeşinim, artık onların yaptıkları şeylere üzülme." dedi.

Kadri Çelik

Yusuf’un yanına girdiklerinde, kardeşini çekerek yanına aldı ve "Ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına artık üzülme" dedi.

Muhammed Esed

Ve Yusuf’un yanına vardıklarında, (Yusuf) kardeşi (Bünyamin)i bağrına bastı ve ona (gizlice) "Ben senin kardeşinim, artık onların geçmişte yaptıklarına üzülme!" dedi.

Mustafa İslamoğlu

Ve Yusuf`un huzuruna girdiklerinde, o, kardeşini bağrına bastı ve (diğerlerinin duymadığı bir ortamda) "Evet ben" dedi, "ben senin kardeşinim; artık geçmişte onların yaptıklarına üzülme!"

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve Yusuf’un huzuruna girdikleri zaman, kardeşini yanına alıverdi. Ve dedi ki «Şüphe yok ben senin kardeşinim, artık yapar oldukları şeyden dolayı mahzun olma.»

Ömer Öngüt

Yusuf’un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve "Bilesin ki ben senin kardeşin Yusuf’um. Onların yaptıklarına artık üzülme!" dedi.

Sadık Türkmen

Ve yusuf’un makamına/yanına girdiklerinde, kardeşini bağrına bastı "Şüphesiz ki ben, ben senin kardeşinim! Artık, onların yaptıkları şeylere üzülme" dedi.

Seyyid Kutub

Yakub’un oğulları, Yusuf’un yanına girdiklerinde o öz kardeşini bağrına basarak «Ben senin öz kardeşinim, onların yaptıkları kötülüklerden ötürü sakın tasalanma» dedi.

Suat Yıldırım

Onlar Yusuf’un huzuruna girince, öz kardeşini yanına çekti ve "İyi bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme!" dedi.

Süleyman Ateş

(Kardeşleri), Yûsuf’un yanına girince, (Yûsuf, öz) kardeşi(Bünyami)n’i yanına aldı ve "Ben senin kardeşinim, onların (bizim hakkımızda) yaptıklarına üzülme!" dedi.

Şaban Piriş

Yusuf’un yanına girdiklerinde, kardeşini bağrına bastı ve -Ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına artık üzülme, dedi.

Tefhim-ul Kur'an

Yusuf’un yanına girdikleri zaman, o, kardeşini bağrına bastı «Ben» dedi. «Senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme.»

Yaşar Nuri Öztürk

Kardeşler Yûsuf’un yanına girdiklerinde, Yûsuf öz kardeşini yanına çekip dedi "Şu bir gerçek ki, ben senin kardeşinim. Onların yapıp ettiklerine üzülme."

Yusuf Ali (İngilizce)

Now when they came into Joseph´s presence, he received his (full) brother to stay with him. He said (to him) "Behold! I am thy (own) brother; so grieve not at aught of their doings."

KELİME KÖKLERİ
وَلَمَّا
velemmā
ne zaman ki
دَخَلُوا
deḣalū
girince د خ ل
عَلَىٰ
ǎlā
huzuruna
يُوسُفَ
yūsufe
Yusuf’un
اوَىٰ
āvā
aldı ا و ي
إِلَيْهِ
ileyhi
yanına
أَخَاهُ
eḣāhu
kardeşini ا خ و
قَالَ
ḳāle
dedi ق و ل
إِنِّي
innī
gerçekten ben
أَنَا
enā
ben
أَخُوكَ
eḣūke
senin kardeşinim ا خ و
فَلَا
felā
تَبْتَئِسْ
tebteis
üzülme ب ا س
بِمَا
bimā
sebebiyle
كَانُوا
kānū
ك و ن
يَعْمَلُونَ
yeǎ’melūne
onların yaptıkları ع م ل