لِيَحْمِلُوا أَوْزَارَهُمْ كَامِلَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۙ وَمِنْ أَوْزَارِ الَّذِينَ يُضِلُّونَهُمْ بِغَيْرِ عِلْمٍ ۗ أَلَا سَاءَ مَا يَزِرُونَ
Li yahmilu evzarahüm kamiletey yevmel kıyameti ve min evzarillezıne yüdıllunehüm bi ğayri ılm e la sae ma yezirun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Bu da, kıyâmet günü kendi günahlarını tamamıyla yüklendikten başka bilgisizlikle doğru yoldan çıkarıp saptırdıkları kişilerin suçlarının bir kısmını da yüklenmeleri içindir. Bilin ki yüklendikleri yük, ne de kötü yüktür. |
Abdullah Parlıyan |
Böyle yapmaları kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, bilgisizlikle doğru yoldan çıkarıp saptırdıkları bilgisiz kişilerin suçlarının bir kısmını da yüklenmeleri içindir. Bilin ki, yüklendikleri yük, ne kötü yüktür. |
Adem Uğur |
Kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak taşımaları ve bilgisizce saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından da bir kısmını yüklenmeleri için (öyle derler). Bak ki yüklenecekleri şey ne kötüdür! |
Ahmed Hulusi |
Kıyamet günü hem kendi veballerini bütünüyle yüklenip taşımaları ve ilimsizce saptırdıkları kimselerin veballerinden de (bir kısmını) yüklenmeleri için (böyle söylerler)... Kesinlikle bilin ki, yüklendikleri ne kötüdür! |
Ahmet Varol |
Kıyamet günü kendi yüklerini tam olarak ayrıca bilgisizce saptırdıklarının yüklerinden bir kısmını yüklenmeleri için (böyle derler). Dikkat edin yüklendikleri şeyler ne kadar kötüdür! |
Ali Bulaç |
Kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenmeleri için. Bak, ne kötü yük yükleniyorlar. |
Ali Fikri Yavuz |
Bunu söylemelerinin sebebi şu Kıyamet günü, kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, saptırdıkları bilgisiz (cahil) kimselerin günahlarından bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat et ki, ne fena yük (günah) yükleniyorlar!... |
Bayraktar Bayraklı |
Kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak taşımaları ve bilgisizce saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından da bir kısmını yüklenmeleri için öyle derler. Bak ki yüklenecekleri şey ne kötüdür! |
Bekir Sadak |
Boylece kiyamet gunu kendi gunahlarini tam olarak, bilmeden saptirdiklari kimselerin gunahlarini kismen yuklenirler. Dikkat edin, yuklendikleri yuk ne kotudur! |
Celal Yıldırım |
(Bu tutum ve sözleriyle) Kıyamet günü, günah ve veballerini tastamam ve bir de bilgisizce saptırdıkları kişilerin günah ve veballerini yüklenecekler. Dikkat et, yüklendikleri yük ne kötüdür! |
Cemal Külünkoğlu |
Böylece kıyamet günü hem kendi günahlarını tümü ile hem de bilgisizce sapıklığa sürükledikleri kimselerin günahlarının bir bölümünü yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri şey ne kötüdür! |
Diyanet İşleri |
Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür. |
Diyanet Vakfı |
Kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak taşımaları ve bilgisizce saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından da bir kısmını yüklenmeleri için (öyle derler). Bak ki yüklenecekleri şey ne kötüdür! |
Edip Yüksel |
Diriliş gününde kendi günahlarının tamamını, ayrıca saptırdıkları kimselerin günah yüklerinden de bir payı bilgisizce yüklenirler. Yükleri ne de kötüdür. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bunu söylemelerinin sebebi şu Kıyamet günü, kendi günahlarını tam olarak yüklendikten başka, bilgisizlikleri yüzünden saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür! |
Fizil-al il Kuran |
Böylece kıyamet günü hem kendi günahlarını tümü ile, hem de hiçbir bilgiye dayanmaksızın sapıklığa sürükledikleri kimselerin günahlarının bir bölümünü yüklenirler. Hey! Ne fena bir yükün altına giriyorlar! |
Gültekin Onan |
Kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenmeleri için. Bak, ne kötü yük yükleniyorlar. |
Harun Yıldırım |
Kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak taşımaları ve bilgisizce saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından da bir kısmını yüklenmeleri için (öyle derler). Bak ki yüklenecekleri şey ne kötüdür! |
Hasan Basri Çantay |
(Böyle söylemeleri ancak şu akıbete uğrayacakları içindir) Çünkü onlar kıyamet gününde kendilerinin günâh yüklerini kamilen taşıdıktan başka sapdırdıkları bilgisiz kimselerin veballerinden bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat et ki onların sırtlayacakları bu yükler ne kötüdür! |
Hayrat Neşriyat |
(Böyle derler) ki kıyâmet günü hem kendi günahlarını tamâmen yüklensinler, hem de kendilerini bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarından bir kısmını! Dikkat edin ki, yüklenecekleri şey ne kötüdür! |
İbn-i Kesir |
Bununla onlar; kıyamet günü kendilerinin bütün yüklerini taşıdıktan başka, bilgisizlikle baştan çıkardıklarının yüklerinden bir kısmını da sırtlarlar. Dikkat edin; yüklendikleri yük, ne kötüdür. |
İlyas Yorulmaz |
Onlar (vahye, öncekilerin masalları diyenler) kıyamet gününe kadar, bu ortaya attıkları sözün vebalini yüklensinler ve ayrıca cehalet içerisindeki, bu sözle saptırdıkları kimselerin vebalini de taşısınlar. Yüklendikleri şeyler ne kadar kötü. |
İskender Ali Mihr |
Kıyâmet günü, onların kendi günahlarının tamamını yüklendikten başka, ilimleri olmaksızın dalâlette kalmasına sebep oldukları kimselerin günahlarından (da) yüklenmeleri için. Yüklendikleri şey ne kadar kötü, öyle değil mi? |
Kadri Çelik |
Bununla kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenirler. Yüklendikleri şey pek de kötü! |
Muhammed Esed |
Böyle yapmakla, Kıyamet Günü’nde kendi günahlarının yükünü bütünüyle, yoldan çıkardıkları bilgisiz kimselerin yükünü de kısmen üzerlerine almış olurlar. Bir bilseniz, bu yüklendikleri ne kötü bir yüktür! |
Mustafa İslamoğlu |
Böylece Kıyamet Günü kendi günahlarının yükünü tamamen, bilgisizlikleri sebebiyle saptırdıklarının vebalini ise kısmen yüklenmiş olurlar. Hele bir bakın şunlara, ne berbat bir yükü yükleniyorlar! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlar nihâyet Kıyamet günü kendi günahlarını kâmilen yüklenecekler ve bilgisizlikten dolayı sapıtmış oldukları kimselerin günahlarından bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat et! Yüklenecekleri şey ne kadar fena! |
Ömer Öngüt |
Böylece onlar kıyamet gününde hem kendi günahlarını tam olarak yüklenirler, hem de bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının bir kısmını yüklenirler. Dikkat edin! Yüklendikleri yük ne kötüdür! |
Sadık Türkmen |
Kıyamet günü tam olarak kendi yüklerini ve bilgisizce saptırdıkları kimselerin veballerinden bir kısmını da yükleniyorlar. Dikkat edin, yüklendikleri şey ne kötüdür! |
Seyyid Kutub |
Böylece kıyamet günü hem kendi günahlarını tümü ile, hem de hiçbir bilgiye dayanmaksızın sapıklığa sürükledikleri kimselerin günahlarının bir bölümünü yüklenirler. Hey! Ne fena bir yükün altına giriyorlar! |
Suat Yıldırım |
(24-25) Onlara "Rabbiniz ne gönderdi?" denildiğinde "Öncekilerin masallarını!" derler. Böylece kıyamet günü kendi günahlarını tastamam yüklenmelerinden başka, bilgisizlikleri sebebiyle saptırdıkları kimselerin günahlarının epey bir kısmını da yüklenmeleri için böyle derler. Bak! Ne fena bir yük yükleniyorlar! |
Süleyman Ateş |
Ki kıyâmet günü hem kendi vebâllerini tam olarak yüklensinler, hem de bilgisizce saptırdıkları kimselerin vebâllerinden bir kısmını. Bak, ne kötü şey yükleniyorlar! |
Şaban Piriş |
Kıyamet günü kendi günahlarını tam olarak; saptırdıkları bilgisiz kimselerin günahlarından bir kısmını yüklensinler. Dikkat, ne kötü bir yük yükleniyorlar. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kıyamet gününde kendi günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir kısmını yüklenmeleri için. Bak, ne kötü yük yükleniyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Şunun için ki onlar, kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey yükleniyorlar! |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Let them bear, on the Day of Judgment, their own burdens in full, and also (something) of the burdens of those without knowledge, whom they misled. Alas, how grievous the burdens they will bear! |
لِيَحْمِلُوا liyeHmilū |
yüklenmeleri için | ح م ل |
أَوْزَارَهُمْ evzārahum |
kendi günahlarını | و ز ر |
كَامِلَةً kāmileten |
tam olarak | ك م ل |
يَوْمَ yevme |
günü | ي و م |
الْقِيَامَةِ l-ḳiyāmeti |
kıyamet | ق و م |
وَمِنْ ve min |
ve bir kısmını | |
أَوْزَارِ evzāri |
günahlarının | و ز ر |
الَّذِينَ elleƶīne |
||
يُضِلُّونَهُمْ yuDillūnehum |
saptırdıkları kimselerin | ض ل ل |
بِغَيْرِ biğayri |
غ ي ر | |
عِلْمٍ ǐlmin |
bilgisizce | ع ل م |
أَلَا elā |
bak | |
سَاءَ sā'e |
ne kötü | س و ا |
مَا mā |
şey | |
يَزِرُونَ yezirūne |
yükleniyorlar | و ز ر |