أَوْ يَأْخُذَهُمْ فِي تَقَلُّبِهِمْ فَمَا هُمْ بِمُعْجِزِينَ

Ev ye’huzehüm fı tekallübihim fe ma hüm bi mu’cizın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Yahut onu âciz bırakamayacaklarına göre dönüp dolaşırlarken tutup onları helâk etmeyeceğinden.

Abdullah Parlıyan

Yahut O’nu aciz bırakamayacaklarına göre, dönüp dolaşırlarken, tutup onları helak etmeyeceğinden.

Adem Uğur

Yahut onlar dönüp dolaşırlarken Allah’ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah’ı) âciz bırakacak değillerdir.

Ahmed Hulusi

Yahut onları dönüp dolaşırlarken aniden yakalamayacağından (emin mi oldular)? Onlar (Allâh’ı) âciz bırakamazlar!

Ahmet Varol

Yahut dönüp dolaşmaları esnasında kendilerini yakalamasından. Ki onlar (Allah’ı) aciz bırakacak değildirler.

Ali Bulaç

Ya da onlar, dönüp-dolaşmaktalarken, onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar (bu konuda Allah’ı) aciz bırakacak değildirler.

Ali Fikri Yavuz

Yahud gezip dolaşırlarken (Allah’ın azabı) kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Üstelik onlar, azabı engelleyiciler de değillerdir.

Bayraktar Bayraklı

(45-46) Tuzak kuranlar, Allah`ın kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah`ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar Allah`ı âciz bırakacak değillerdir.

Bekir Sadak

(46-47) Veya hareket halindelerken (ki Allah’i aciz birakamazlar) ya da yok olmak endisesindeyken onlara azabin gelmesinden guvende midirler? Dogrusu Rabbin sefkatlidir, merhametlidir.

Celal Yıldırım

(46-47) Veya dönüp dolaşırlarken, kendilerini (ilâhî azabın) yakalayıvermesinden —ki (Allah’ı) âciz bırakacak değillerdir— veya korku ve endişe üzere eksile eksile bir durumda bulunurlarken, kendilerini tutuvermesinden emniyette midirler ? Şüphesiz ki Rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir.

Cemal Külünkoğlu

Yahut dönüp dolaşırlarken (azabın) kendilerini yakalamasına karşı (emin mi oldular)? Onlar, Allah`ı âciz bırakacak değillerdir.

Diyanet İşleri

Yahut onlar dönüp dolaşırken Allah’ın kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Onlar, Allah’ı âciz bırakacak değillerdir.

Diyanet Vakfı

(45-46) Kötülük tuzakları kuranlar, Allah’ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah’ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah’ı) âciz bırakacak değillerdir.

Edip Yüksel

Yahut dönüp dururlarken kendilerini yakalamayacağından...? Onlar kurtulamazlar.

Elmalılı Hamdi Yazır

Yahut (rızık için) dolaşıp dururlarken (Allah’ın azabının) kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Üstelik onlar, azabı engelleyici de değillerdir.

Fizil-al il Kuran

Ya da ilahi azabın gezilerinden biri sırasında kendilerini yakalamayacağından emin midirler? Onların Allah’ın yapacağını engellemeleri sözkonusu değildir.

Gültekin Onan

Ya da onlar, dönüp dolaşmaktalarken (tekallübihim), onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar [bu konuda Tanrı’yı] aciz bırakacak değildirler.

Harun Yıldırım

Yahut onlar dönüp dolaşırlarken Allah’ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah’ı) âciz bırakacak değillerdir.

Hasan Basri Çantay

Yahud onlar dönüb dolaşırlarken (Allahın) kendilerini yakalayıvermesinden (bir eman mı aldılar) ki onlar (hiç bir suretle Allâhı) aaciz bırakıcı değildirler.

Hayrat Neşriyat

Veya dönüp dolaşırlarken (azâbın) kendilerini yakalayıvermesinden (mi emin oldular)? Hâlbuki onlar, (Allah`ı) âciz bırakıcı kimseler değillerdir.

İbn-i Kesir

Yahut onlar dönüp dolaşırken kendilerini yakalamasından mı? Allah’ı aciz bırakacak değillerdir.

İlyas Yorulmaz

Veya bir dönüşüm içinde (normal yaşantı anında) oldukları bir sırada (yakaladığında), bu durumda onların Allah’ı engelleyecek güçleri var mı?

İskender Ali Mihr

Veya onlar dönüp dolaşırlarken, Allah’ın onları yakalamasından (yakalamamasından) emin mi oldular? Ve onlar, (Allah’ı) aciz bırakamazlar.

Kadri Çelik

Ya da onlar, (normal hayatlarında) dönüp dolaşırlarken onları (azabın) yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar (bu konuda asla Allah’ı) aciz bırakacaklar değillerdir.

Muhammed Esed

Yahut dönüp dururken hiçbir şekilde engel olamayacakları (bir azapla O’nun) kendilerini (apansız) yakalamayacağına,

Mustafa İslamoğlu

Veya (gündelik telaşeyle) dolaşıp dururken, kendilerine asla savuşturamayacakları bir (belanın) yakalamayacağından?

Ömer Nasuhi Bilmen

Veya onları dönüp dolaşırlarken yakalayıvermesinden (emin mi oldular?) Halbuki, onlar (Hak Teâlâ’yı) aciz bırakıcılar değildirler.

Ömer Öngüt

Yahut onlar dönüp dolaşırlarken kendilerini yakalamayacağından (emin midirler)? Onlar âciz bırakacak değillerdir.

Sadık Türkmen

Yahut gezip dolaşırlarken kendilerini yakalamasından? Onlar buna engel olacak değillerdir.

Seyyid Kutub

Ya da ilahi azabın gezilerinden biri sırasında kendilerini yakalamayacağından emin midirler? Onların Allah’ın yapacağını engellemeleri sözkonusu değildir.

Suat Yıldırım

(45-46) Şer planları hazırlayanlar, emin mi oldular Allah’ın kendilerini yerin dibine geçirmesinden yahut hiç ummadıkları bir yerden azabın gelmesinden, yahut gezip dolaşırlarken Allah’ın kendilerini kıskıvrak yakalamasından? Çünkü onlar, kaçıp kurtulacak durumda değildirler.

Süleyman Ateş

Yahut dönüp dolaşırlarken onun, kendilerini yakalamayacağından (emin midirler)? Kendileri buna engel olacak değillerdir!

Şaban Piriş

Veya Onlar, dolaşıp dururlarken, kaçamayacakları bir azabın kendilerine gelmesinden güvende midirler?

Tefhim-ul Kur'an

Ya da onlar, dönüp dolaşmaktalarken, onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar (bu konuda Allah’ı) aciz bırakacak değildirler.

Yaşar Nuri Öztürk

Yahut dönüp dolaşmaları sırasında kendilerini yakalamayacağından... Onlar buna engel de olamazlar.

Yusuf Ali (İngilizce)

Or that He may not call them to account in the midst of their goings to and fro, without a chance of their frustrating Him?-

KELİME KÖKLERİ
أَوْ
ev
yahut
يَأْخُذَهُمْ
ye’ḣuƶehum
kendilerini yakalamayacağından? ا خ ذ
فِي
تَقَلُّبِهِمْ
teḳallubihim
dönüp dolaşırlarken ق ل ب
فَمَا
femā
değillerdir
هُمْ
hum
onlar
بِمُعْجِزِينَ
bimuǎ’cizīne
engel olacak da ع ج ز