وَتَحْمِلُ أَثْقَالَكُمْ إِلَىٰ بَلَدٍ لَمْ تَكُونُوا بَالِغِيهِ إِلَّا بِشِقِّ الْأَنْفُسِ ۚ إِنَّ رَبَّكُمْ لَرَءُوفٌ رَحِيمٌ
Ve tahmilü eskaleküm ila beledil lem tekunu baliğıyhi illa bi şikkıl enfüs inne rabbeküm le raufür rahıym
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Kendinize meşakkatler vererek ancak varabileceğiniz şehirlere de yüklerinizi taşırlar; şüphe yok ki Rabbiniz mutlaka esirgeyicidir, rahîmdir. |
Abdullah Parlıyan |
Kendinizi büyük sıkıntılara sokmadan, varamayacağınız nice yerlere, yükünüzü onlar taşır. Rabbiniz gerçekten çok şefkatli ve çok acıyandır. |
Adem Uğur |
Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz bir memlekete taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, pek merhametlidir. |
Ahmed Hulusi |
Yüklerinizi taşırlar; (onlarsız) meşakkatsiz ulaşamayacağınız pek çok yere ulaştırırlar! Muhakkak ki Rabbiniz, Raûf’tur, Rahıym’dir. |
Ahmet Varol |
Yüklerinizi iyice zorlanmadan (yahut canlarınızın yarısı tükenmeden) varamayacağınız yerlere ulaştırırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, çok merhametlidir. |
Ali Bulaç |
Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. |
Ali Fikri Yavuz |
Sizin ağırlıklarınızı da yüklenirler ve ancak can zahmeti ile varabileceğiniz bir beldeye de taşırlar. Muhakkak ki Rabbiniz Raûf’dur, Rahîm’dir (çok esirgeyicidir, çok merhametlidir). |
Bayraktar Bayraklı |
Hayvanlar, kendi kendinize zor varacağınız şehirlere ağırlıklarınızı taşırlar. Doğrusu Rabbiniz affedicidir; merhamet sahibidir. |
Bekir Sadak |
Kendi kendinize zor varacaginiz memleketlere, yuklerinizi tasirlar. Dogrusu Rabbiniz sefkatlidir, merhametlidir. |
Celal Yıldırım |
Ağırlıklarınızı da yüklenirler de sizin ancak zor zahmet varabileceğiniz şehirlere kadar götürürler. Şüphesiz ki Rabbiniz çok şefkatli, çok kayıran, çok merhamet edendir. |
Cemal Külünkoğlu |
(Onlardan bazıları) ağırlıklarınızı sizin ancak zorlukla varabileceğiniz beldelere taşırlar. Hiç kuşkusuz Rabbiniz pek şefkatlidir, çok merhametlidir. |
Diyanet İşleri |
Onlar ağırlıklarınızı, sizin ancak zorlukla varabileceğiniz beldelere taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir. |
Diyanet Vakfı |
Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz bir memlekete taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, pek merhametlidir. |
Edip Yüksel |
Ve sizin yüklerinizi de, kendi kendinize ancak zorlukla varacağınız bölgelere taşırlar. Efendiniz elbette Şefkatlidir, Rahimdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceğiniz bir memlekete yüklerinizi taşır. Rabbiniz, şüphesiz çok şefkatlidir, çok merhametlidir. |
Fizil-al il Kuran |
Bu hayvanlar, ancak ağır sıkıntıya katlanarak varabileceğiniz uzaklıktaki beldelere yüklerinizi taşırlar. Hiç kuşkusuz Rabbiniz pek şefkatli ve merhametlidir. |
Gültekin Onan |
Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. |
Harun Yıldırım |
Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz bir memlekete taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, pek merhametlidir. |
Hasan Basri Çantay |
Onlar sizin ağırlıklarınızı yüklenir (ler), yarı canınız tükenmeden varamayacağınız bir memlekete (sizi) götürür (ler). Şüphesiz ki Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhamet edicidir. |
Hayrat Neşriyat |
Hem (bunlar sizi ve) yüklerinizi öyle bir beldeye taşır(lar) ki, (onlar olmasaydı)oraya nefislerin(izin) ancak çok meşakkat çekmesiyle varabilirdiniz. Şübhesiz ki Rabbiniz, elbette Raûf (çok şefkat eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. |
İbn-i Kesir |
Kendi kendinize zor varacağınız memleketlere yüklerinizi taşırlar. Muhakkak ki Rabbınız; Rauf’tur, Rahim’dir. |
İlyas Yorulmaz |
Ancak çok büyük sıkıntılarla ulaşabileceğiniz yerlere yüklerinizi bu hayvanlar taşır. Rabbiniz (size karşı) çok şefkatli ve çok merhametlidir. |
İskender Ali Mihr |
Ve kendinizin yorulmadan ulaşamayacağınız (ancak çok meşakkatle gidebileceğiniz) beldeye, ağır eşyalarınızı (onlarla) taşırsınız. Muhakkak ki sizin Rabbiniz, gerçekten Rauf’tur (çok şefkatli, çok merhametli) ve Rahîm’dir (rahmet nuru gönderen). |
Kadri Çelik |
Kendisine ancak ağır sıkıntıya katlanarak varabileceğiniz uzaklıktaki beldelere, yüklerinizi taşırlar. Hiç kuşkusuz Rabbiniz pek şefkatlidir, merhametlidir. |
Muhammed Esed |
Kendinizi büyük sıkıntılara sokmadan varamayacağınız nice yerlere yükünüzü onlar taşır. Rabbiniz gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir. |
Mustafa İslamoğlu |
Kendinizi sıkıntıya sokmadan ulaşamayacağınız nice mekanlara yüklerinizi onlar taşır. İyi bilin ki Rabbiniz gerçekten çok şefkatli, pek merhametlidir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve sizin ağırlıklarınızı yüklenirler, bir beldeye kadar ki, siz o beldeye bir meşakkat-i nefsiye olmaksızın kavuşacak olamazsınız, şüphe yok ki, Rabbiniz elbette çok esirgeyicidir, çok merhametlidir. |
Ömer Öngüt |
Kendi kendinize zor varacağınız memleketlere yüklerinizi taşırlar. Şüphesiz ki Rabbiniz çok şefkatli ve pek merhametlidir. |
Sadık Türkmen |
Sizin yükünüzü öyle şehirlere taşırlar ki; canlarınız büyük zahmetler çekmeden, siz oraya ulaşamazdınız. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatlidir, çok merhametlidir. |
Seyyid Kutub |
Bu hayvanlar, ancak ağır sıkıntıya katlanarak varabileceğiniz uzaklıktaki beldelere yüklerinizi taşırlar. Hiç kuşkusuz Rabbiniz pek şefkatli ve merhametlidir. |
Suat Yıldırım |
Bunlar yüklerinizi taşırlar; öyle uzak diyarlara kadar götürürler ki, onlar olmaksızın, son derece zahmet ve meşakkat çekmeden varamazdınız oralara. Gerçekten, bunları size âmade kılan Rabbiniz pek şefkatlidir, rahmet ve ihsanı boldur. |
Süleyman Ateş |
Ağırlıklarınızı öyle (uzak) şehirlere taşırlar ki, (onlar olmasa) canlar(ınız), büyük zahmetler çekmeden oraya varamazdınız. Doğrusu Rabbiniz, çok şefkatli, çok acıyandır. |
Şaban Piriş |
Çok güçlükle varabileceğiniz bir beldeye yüklerinizi taşırlar. İşte Rabbiniz, böyle şefkatli ve merhametlidir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı da taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ve ağırlıklarınızı yüklenir, canlarınızın yarısını tüketmeden varamayacağınız beldelere kadar taşırlar. Hiç kuşkusuz, Rabbiniz gerçekten Raûf’tur, çok acıyıp esirger; Rahîm’dir, sınırsızca merhamet eder. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And they carry your heavy loads to lands that ye could not (otherwise) reach except with souls distressed for your Lord is indeed Most Kind, Most Merciful, |
وَتَحْمِلُ ve teHmilu |
ve taşırlar | ح م ل |
أَثْقَالَكُمْ eṧḳālekum |
ağırlıklarınızı | ث ق ل |
إِلَىٰ ilā |
(uzak) | |
بَلَدٍ beledin |
şehirlere | ب ل د |
لَمْ lem |
||
تَكُونُوا tekūnū |
olmadığınız | ك و ن |
بَالِغِيهِ bāliğīhi |
varıyor | ب ل غ |
إِلَّا illā |
dışında | |
بِشِقِّ bişiḳḳi |
zahmetler çekmek | ش ق ق |
الْأَنْفُسِ l-enfusi |
canlar(ınız) | ن ف س |
إِنَّ inne |
doğrusu | |
رَبَّكُمْ rabbekum |
Rabbiniz | ر ب ب |
لَرَءُوفٌ lera'ūfun |
çok şefkatlidir | ر ا ف |
رَحِيمٌ raHīmun |
çok acıyandır | ر ح م |