وَلَا تَشْتَرُوا بِعَهْدِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا ۚ إِنَّمَا عِنْدَ اللَّهِ هُوَ خَيْرٌ لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Ve la teşteru bi ahdillahi semenen kalıla innema ındellahi hüve hayrul leküm in küntüm ta’lemun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Allah’la giriştiğiniz ahdi, az bir menfaat karşılığında satmayın ve Allah’ın katındaki yok mu, bilirseniz o, daha da hayırlıdır size. |
Abdullah Parlıyan |
Öyleyse Allah’la yaptığınız sözleşmeyi, az bir paha ile değişmeyin. Eğer bilirseniz, Allah yanında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Adem Uğur |
Allah’ın ahdini az bir karşılığa değişmeyin! Şayet anlayan kimseler iseniz, şüphesiz Allah katında olan (sevap) sizin için daha hayırlıdır. |
Ahmed Hulusi |
Az bir pahaya Allâh ahdini satmayın... Eğer bilirseniz, Allâh indîndeki sizin için daha hayırlıdır. |
Ahmet Varol |
Allah’ın ahdini az bir değere karşılık satmayın. Eğer bilirseniz Allah’ın katında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Ali Bulaç |
Allah’ın ahdini ucuz bir değere karşılık satmayın. Eğer bilirseniz, Allah Katında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Ali Fikri Yavuz |
Allah’ın ahdini az bir bedel karşılığında değişmeyin. Muhakkak ki, Allah katında olan sevap;sizin için (dünya menfaatından) daha hayırlıdır, eğer bilirseniz... |
Bayraktar Bayraklı |
Allah`ın antlaşmasını az bir değere satmayınız! Eğer gerçeği biliyorsanız, Allah`ın katında olan, sizin için çok daha iyidir. |
Bekir Sadak |
Allah’in ahdini hic bir degere degismeyin. Eger bilirseniz, Allah katinda olan sizin icin daha iyidir. |
Celal Yıldırım |
Allah dına verdiğiniz sözü, yaptığınız andlaşmayı az bir pahaya değiştirmeyin. Eğer bilirseniz, Allah yanında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Cemal Külünkoğlu |
Allah`a verdiğiniz sözü değersiz bir menfaat karşılığında satmayın! Eğer bilirseniz, Allah katında olan elbette sizin için daha hayırlıdır. |
Diyanet İşleri |
Allah’a verdiğiniz sözü az bir karşılığa değişmeyin. Eğer bilirseniz, şüphesiz Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Diyanet Vakfı |
Allah’ın ahdini az bir karşılığa değişmeyin! Şayet anlayan kimseler iseniz, şüphesiz Allah katında olan (sevap) sizin için daha hayırlıdır. |
Edip Yüksel |
ALLAH’a verdiğiniz sözü ucuza satmayın. Sizin için ALLAH’ın yanındakiler daha iyidir; bir bilseniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Allah’ın ahdini az bir bedel karşılığında değişmeyin. Eğer bilirseniz muhakkak ki Allah katındaki sevap sizin için daha hayırlıdır. |
Fizil-al il Kuran |
Allah’a vermiş olduğunuz sözü birkaç paraya satmayınız. Çünkü gerçeğin bilincindeyseniz, Allah’ın katındaki ödül sizin için daha hayırlıdır. |
Gültekin Onan |
Tanrı’nın ahdini ucuz bir değere karşılık satmayın. Eğer bilirseniz, Tanrı katında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Harun Yıldırım |
Allah’ın ahdini az bir karşılığa değişmeyin! Şayet anlayan kimseler iseniz, şüphesiz Allah katında olan (sevap) sizin için daha hayırlıdır. |
Hasan Basri Çantay |
Allahın ahdini az bir bahâya satmayın (satıp değişmeyin). Allah indindeki (nusret ve sevab yok mu?) sizin için hayırlı olan ancak odur, eğer bilirseniz... |
Hayrat Neşriyat |
Allah`ın ahdini, (karşılığında ne alsanız) az (düşecek) bir fiyata satmayın! Eğer bilirseniz, ancak Allah katında olan (ahde riâyetinize karşı verilecek mükâfât) sizin için hayırlıdır. |
İbn-i Kesir |
Allah’ın ahdini az bir pahaya değişmeyin. Eğer bilirseniz; Allah katında olan, sizin için daha hayırlıdır. |
İlyas Yorulmaz |
Allah ile yaptığınız antlaşmaları çok ucuz bir değer karşılığında satmayın. Eğer bilirseniz, Allah’ın yanında elde edecekleriniz daha hayırlıdır. |
İskender Ali Mihr |
Ve Allah’ın ahdini, az bir bedelle satmayın. Oysa o (ahd), Allah’ın indinde (katında) sizin için daha hayırlıdır, bilseniz (bilmiş olsaydınız). |
Kadri Çelik |
Allah’ın ahdini ucuz bir değere karşılık satmayın. Eğer bilirseniz, Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Muhammed Esed |
Öyleyse, Allah’la yaptığınız sözleşmeyi az bir pahayla değişmeyin! Bir bilseniz, Allah katında (bulacağınız paha) sizin için elbette en iyisidir |
Mustafa İslamoğlu |
Ve Allah ile yaptığınız sözleşmeyi az bir bedel karşılığında satmayın! Bakın, (onun) Allah katındaki karşılığı var ya; işte o eğer bilirseniz sizin için çok daha hayırlıdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve Allah’ın ahdini az bir bedel ile değişmeyin. Şüphe yok ki, Allah’ın katındaki sizin için daha hayırlıdır, eğer bilirseniz. |
Ömer Öngüt |
Allah’ın ahdini (verdiğiniz sözü) az bir karşılığa satmayın. Eğer bilirseniz, Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Sadık Türkmen |
Öyleyse, Allah ile yaptığınız sözleşmeyi/O’na verdiğiniz sözü, geçici bir şey olan (dünyalık) karşılığında değişmeyin!.. Şüphesiz Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz! |
Seyyid Kutub |
Allah’a vermiş olduğunuz sözü birkaç paraya satmayınız. Çünkü gerçeğin bilincindeyseniz, Allah’ın katındaki ödül sizin için daha hayırlıdır. |
Suat Yıldırım |
Allah’a verdiğiniz sözü değersiz bir menfaat karşılığında satmayın! Zira âhirette Allah nezdinde olan nimet, eğer bilirseniz, sizin için elbette daha hayırlıdır. |
Süleyman Ateş |
Allah’a verdiğiniz sözü (peygambere yaptığınız bey’atı) az bir paraya satmayın. Zira bilirseniz Allâh’ın yanında olan, sizin için daha hayırlıdır. |
Şaban Piriş |
Allah’a verdiğiniz sözü az bir bedele satmayın! Eğer, bilirseniz gerçekten Allah’ın yanındakiler sizin için daha hayırlıdır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Allah’ın ahdini ucuz bir değere karşılık satmayın. Eğer bilirseniz, Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Allah’a verdiğiniz sözü basit bir ücret karşılığı satmayın. Eğer bilirseniz, Allah katında olan, sizin için daha hayırlıdır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Nor sell the covenant of Allah for a miserable price for with Allah is (a prize) far better for you, if ye only knew. |
وَلَا ve lā |
ve asla | |
تَشْتَرُوا teşterū |
satmayın | ش ر ي |
بِعَهْدِ biǎhdi |
verdiğiniz sözü | ع ه د |
اللَّهِ llahi |
Allah’a | |
ثَمَنًا ṧemenen |
bir paraya | ث م ن |
قَلِيلًا ḳalīlen |
az | ق ل ل |
إِنَّمَا innemā |
şüphesiz | |
عِنْدَ ǐnde |
yanında olan | ع ن د |
اللَّهِ llahi |
Allah’ın | |
هُوَ huve |
o | |
خَيْرٌ ḣayrun |
daha hayırlıdır | خ ي ر |
لَكُمْ lekum |
sizin için | |
إِنْ in |
eğer | |
كُنْتُمْ kuntum |
ك و ن | |
تَعْلَمُونَ teǎ’lemūne |
bilirseniz | ع ل م |