وَكُلَّ إِنْسَانٍ أَلْزَمْنَاهُ طَائِرَهُ فِي عُنُقِهِ ۖ وَنُخْرِجُ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كِتَابًا يَلْقَاهُ مَنْشُورًا
Ve külle insanin elzemnahü tairahu fı unukıh ve nuhricü lehu yevmel kıyameti kitabey yelkahü menşura
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Her insanın yaptığı işleri boynuna astık, kıyâmet günü de apaçık yazılmış bir kitap olarak meydana çıkaracağız onları, herkes, ne yapmışsa hepsini o kitapta yazılmış bulacak. |
Abdullah Parlıyan |
Manevî ve ahlâkî tercihlerinin sonucu her insanın kaderini, uğurlarını ve uğursuzluklarını, hayır ve şerden paylarını boynuna astık. Kıyamet günü, açılmış olarak karşılaşacağı amel defterini önüne çıkarırız. |
Adem Uğur |
Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
Ahmed Hulusi |
Her insanın yaptıklarını (veya kaderini) kendi boynuna doladık... Kıyamet sürecinde kendisine (kişinin kıyameti olan ölümünde ya da genel anlamda mahşer sürecinde) kaydolmuş olarak bilgisini çıkarırız. |
Ahmet Varol |
Her insanın kuşunu (amelini, uğurunu) kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için, açılmış halde kendine ulaşacak bir kitap çıkarırız. |
Ali Bulaç |
Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
Ali Fikri Yavuz |
Herkesin amelini kendi boynuna taktık (ondan ayrılamaz). Kıyamet günü onun için bir kitap çıkaracağız ki, ona açılmış olarak kavuşacak. |
Bayraktar Bayraklı |
Her insanın amelini boynuna doladık yani mahşere amelleri boynuna takılı olarak gelecektir. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
Bekir Sadak |
Her insanin boynuna islediklerini dolariz ve kiyamet gunu acilmis bulacagi Kitap’i onune cikaririz. |
Celal Yıldırım |
Her insanın (Dünya’da işlediği) amelini boynuna dolarız; Kıyamet günü de açık vaziyette bulacağı bir kitabı önüne çıkaracağız. |
Cemal Külünkoğlu |
Her insanın yaptıklarını kaydeden hayat defterini (Hard Disk`i) boynuna taktık. Kıyamet günü herkes için onu, (önünde) açılmış olarak (dünyada yaptıklarının kaydedildiği her şeyi) bulacağı bir kitap (hayat filmi) halinde çıkarırız. |
Diyanet İşleri |
Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız. |
Diyanet Vakfı |
Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
Edip Yüksel |
Her insanın kaderini kendi kişisel seçimine bağlamışızdır. Diriliş gününde, kendisi için bir kayıt çıkarıp yayımlarız. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Her insanın amel defterini boynuna doladık, kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çıkarırız. |
Fizil-al il Kuran |
Her insanın amelini halka yapıp boynuna takarız. Kıyamet günü açık olarak bulacağı bir amel defteri önüne çıkarırız. |
Gültekin Onan |
Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
Harun Yıldırım |
Her insanın amelini (veya kaderini) boynuna bağladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
Hasan Basri Çantay |
Herkesin (dünyâdaki) amel (ve hareket) ini kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için bir kitab çıkaracağız ki neşredilmiş olarak kendisine kavuş (ub şöyle çat) acak |
Hayrat Neşriyat |
Ve her insanın amelini, kendi boynuna bağladık. Kıyâmet günü onun için (oamellerinin yazıldığı) bir kitab çıkarırız ki, onu açılmış olarak önünde bulur. |
İbn-i Kesir |
Her insanın işlediklerini boynuna dolarız. Ve onun için kıyamet gününde açılmış bulacağı bir kitab çıkarırız. |
İlyas Yorulmaz |
Biz her insanın yapıp ettiklerini bir liste halinde boynuna (kendi hesabına yazılmış olarak) dolarız. Kıyamet gününde de bu kayıtları çıkartırız ve basılmış kitap halinde eline alır. |
İskender Ali Mihr |
Bütün insanların kuşunu (kazandıkları ve kaybettikleri dereceleri) boynunda bağladık (boynuna astık). Ve kıyâmet günü ona, neşredilmiş kitabı (üç boyutlu olarak boşlukta oynayan hayat filmini) çıkarırız. |
Kadri Çelik |
Biz, her insanın kuşunu (yaptıklarını) kendi boynuna doladık ve kıyamet gününde de onun için açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkarırız. |
Muhammed Esed |
Öte yandan, Biz her insanın kaderini (kendi) boynuna dolamışızdır; öyle ki, Kıyamet Günü onun önüne, her şeyi açık açık kaydedilmiş bulacağı bir sicil çıkaracağız; |
Mustafa İslamoğlu |
Ve Biz, her bir insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. Nitekim Kıyamet Günü onun önüne, (dünyada yapıp ettiği) her şeyi kayıtlı bulacağı bir sicil koyacak (ve diyeceğiz ki) |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve her insanın amelini boynuna dolayıverdik ve Kıyamet günü onun için bir kitap çıkarırız ki, onu neşredilmiş olduğu halde karşılar. |
Ömer Öngüt |
Biz herkesin dünyadaki amelini kendi boynuna doladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
Sadık Türkmen |
Her insanın yapıp ettiğini kendi boynuna doladık. Kıyamet günü onun için, kendisini açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkarırız. |
Seyyid Kutub |
Her insanın amelini halka yapıp boynuna takarız. Kıyamet günü açık olarak bulacağı bir amel defteri önüne çıkarırız. |
Suat Yıldırım |
Her insanın vebalini, kendi nefsine bağladık, (her insan yaptıklarına göre muamele görür). Nitekim kıyamet günü önüne açılan bir defter çıkaracağız. [İşaya 65,6; Daniel 7,10; Vahiy 20,12] |
Süleyman Ateş |
Her insanın tâir(kuş)ini boynuna bağladık, kıyâmet günü onun için, açılmış olarak bulacağı bir kitâp çıkarırız |
Şaban Piriş |
Her insanın boynuna amelini dolarız. Kıyamet günü, onun için ortaya konacak bir kitap çıkarırız. |
Tefhim-ul Kur'an |
Biz, her insanın kuşunu (işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Every man´s fate We have fastened on his own neck On the Day of Judgment We shall bring out for him a scroll, which he will see spread open. |
وَكُلَّ ve kulle |
her | ك ل ل |
إِنْسَانٍ insānin |
insanın | ا ن س |
أَلْزَمْنَاهُ elzemnāhu |
bağladık | ل ز م |
طَائِرَهُ Tāirahu |
kuşunu (kaderini) | ط ي ر |
فِي fī |
||
عُنُقِهِ ǔnuḳihi |
boynuna | ع ن ق |
وَنُخْرِجُ ve nuḣricu |
ve çıkarırız | خ ر ج |
لَهُ lehu |
onun için | |
يَوْمَ yevme |
günü | ي و م |
الْقِيَامَةِ l-ḳiyāmeti |
kıyamet | ق و م |
كِتَابًا kitāben |
bir Kitap | ك ت ب |
يَلْقَاهُ yelḳāhu |
bulacağı | ل ق ي |
مَنْشُورًا menşūran |
açılmış olarak | ن ش ر |