كُلًّا نُمِدُّ هَٰؤُلَاءِ وَهَٰؤُلَاءِ مِنْ عَطَاءِ رَبِّكَ ۚ وَمَا كَانَ عَطَاءُ رَبِّكَ مَحْظُورًا
Küllen nümiddü haülai ve haülai min atai rabbik ve ma kane ataü rabbike mahzura
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlara da, bunlara da, hepsine, Rabbinin lütuf ve ihsânından yardımda bulunuruz, bağışlar dururuz ve Rabbinin ihsânı, kimseden men edilmez. |
Abdullah Parlıyan |
Biz onları da, bunları da yani dünyayı isteyenleri de ahireti isteyenlerin de herbirini rızıklarımızla rızıklandırırız. Rabbinizin ihsanı sınırsızdır, kimseden yasaklanmış değildir. |
Adem Uğur |
Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyenlere de ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından (istediklerini) veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Ahmed Hulusi |
Hepsine, onlara da bunlara da Rabbinin lütfundan göndeririz... Rabbinin lütfu sınırlandırılmış değildir. |
Ahmet Varol |
Onlara da bunlara da herbirine Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. |
Ali Bulaç |
Hepsine, onlara da, bunlara da Rabbinin ihsanından ’arttırarak-veririz.’ Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. |
Ali Fikri Yavuz |
Her birine dünyayı isteyen şunlara da, ahireti isteyen bunlara da, Rabbinin dünyadaki ihsanından veririz. Rabbinin dünyadaki ihsan ve bahşişi hiç kimseden menedilmiş değildir. |
Bayraktar Bayraklı |
Hepsine, bunlara da ötekilere de Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Bekir Sadak |
Onlarin ve bunlarin her birine Rabbinin nimetinden ulastirirz. Esasen Rabbinin nimeti kimseye yasak kilinmis degildir. |
Celal Yıldırım |
Her birine Onlara da, bunlara da Rabbinin bağış ve ihsanından ardarda veririz. Zaten Rabbinin bağış ve ihsanı (kimselerden) yasaklanmış değildir. |
Cemal Külünkoğlu |
Rabbinin lütfundan her birine; (dünyayı isteyenlere de, ahireti isteyenlere de) veririz. Rabbinin lütfu (kimseden) kısıtlanmış değildir (kim ne isterse ve ne için çalışırsa karşılığını alır). |
Diyanet İşleri |
Rabbinin lütfundan her birine; onlara da, bunlara da veririz. Rabbinin lütfu (hiç kimseye) yasaklanmış değildir. |
Diyanet Vakfı |
Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyenlere de ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından (istediklerini) veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Edip Yüksel |
Hepsine, onlara da bunlara da, Efendinin nimetlerinden ulaştırırız. Efendinin nimetleri sınırlanmamıştır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Hepsine; (dünyayı isteyenlere de, ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Fizil-al il Kuran |
Her iki grubu da yani berikilere de ötekilere de Rabbinin bağışından pay veririz. Hiç kimse Rabbinin bağışından mahrum edilmez. Onun bağış kapısı herkese açıktır. |
Gültekin Onan |
Hepsine, onlara da, bunlara da rabbinin ihsanından ’arttırarak veririz.’ Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. |
Harun Yıldırım |
Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyenlere de ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından (istediklerini) veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Hasan Basri Çantay |
Her birine, onlara da, bunlara da Rabbinin vergisinden birbiri ardınca veririz. Rabbinin vergisi (kimseden) men edilmiş değildir. |
Hayrat Neşriyat |
Herbirine, onlara ve bunlara (dünyayı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de)Rabbinin ihsânından meded veririz. Rabbinin ihsânı ise (kimseye) yasaklanmış değildir. |
İbn-i Kesir |
Her birine, bunlara da, onlara da Rabbının nimetinden ulaştırırız. Rabbının nimeti engellenmiş değildir. |
İlyas Yorulmaz |
Rabbinin lütfu olan nimetlerini, yalnızca şunlara veya bunlar için değil, herkes için yeterince artırırız. Rabbinin nimetleri sınırlı değildir. |
İskender Ali Mihr |
Bunları herkese (dünyayı isteyene de ahireti isteyene de) veririz. Ve bunlar, Rabbinin atâ (ihsan)larındandır. Rabbinin atâları (ihsanları) mahzur (sınırlı, kısıtlı, men edilmiş) değildir. |
Kadri Çelik |
Hepsine; onlara da bunlara da, Rabbinin ihsanından artırarak veririz. Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. |
Muhammed Esed |
Hepsine -bunlara da, ötekilere de- Rabbinin lütfundan ulaştırmaktayız; çünkü senin Rabbinin lütfu (insanların bir kısmıyla) sınırlı değildir. |
Mustafa İslamoğlu |
Hepsinde birden, -ötekilere de, berikilere de- senin Rabbinin lutfundan (bu dünyada zaten) ulaştırmaktayız zira Rabbinin lutfu yalnız (bir kesimle) sınırlandırılamaz. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Hepsine, onlara da ve ötekilerine de Rabbin atasından imdat ederiz. Ve Rabbin atası men’edilmiş değildir. |
Ömer Öngüt |
Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyene de ahireti isteyene de) Rabbinin vergisinden birbiri ardınca veririz. Esasen Rabbinin ihsanı hiç kimseye yasak kılınmış değildir. |
Sadık Türkmen |
Hepsine; onlara da bunlara da Rabbinin lütfundan (dünyada) uzatırız. Rabbinin lütfu (insanların bir kısmıyla) sınırlı değildir! |
Seyyid Kutub |
Her iki grubu da yani berikilere de ötekilere de Rabbinin bağışından pay veririz. Hiç kimse Rabbinin bağışından mahrum edilmez. Onun bağış kapısı herkese açıktır. |
Suat Yıldırım |
Hepsine, dünyayı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir. |
Süleyman Ateş |
Hepsine onlara da, onlara da (dünyâyı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de, mü’minlere de, kâfirlere de) Rabbinin vergisiden uzatırız. Rabbinin vergisi kesilmez. |
Şaban Piriş |
Hepsine, hem onlara hem bunlara Rabbinin nimetlerinden veririz. Rabbinin bağışı kimseye yasak kılınmış değildir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Hepsine, onlara da bunlara da Rabbinin ihsanından ’artırarak veririz’. Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Rabbinin lütfundan nimetlerle hepsine uzanırız Onlara da bunlara da. Rabbinin lütfu kimse tarafından engellenemez/kısıtlanamaz. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Of the bounties of thy Lord We bestow freely on all- These as well as those The bounties of thy Lord are not closed (to anyone). |
كُلًّا kullen |
hepsine | ك ل ل |
نُمِدُّ numiddu |
uzatırız | م د د |
هَٰؤُلَاءِ hā'ulā'i |
onlara da | |
وَهَٰؤُلَاءِ ve hā'ulā'i |
ve onlara da | |
مِنْ min |
-ndan | |
عَطَاءِ ǎTā'i |
mükafatı- | ع ط و |
رَبِّكَ rabbike |
Rabbinin | ر ب ب |
وَمَا ve mā |
ve | |
كَانَ kāne |
değildir | ك و ن |
عَطَاءُ ǎTā'u |
hediyesi | ع ط و |
رَبِّكَ rabbike |
Rabbinin | ر ب ب |
مَحْظُورًا meHZūran |
kısıtlanmış | ح ظ ر |