يَوْمَ يَدْعُوكُمْ فَتَسْتَجِيبُونَ بِحَمْدِهِ وَتَظُنُّونَ إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا
Yevme yed’uküm fe testecıbune bi hamdihı ve tezunnune il lebistüm illa kalila
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
O gün sizi çağıracak, hamd ederek icâbet edeceksiniz ona ve sanacaksınız ki pek az bir müddet kalmışsınız dünyâda. |
Abdullah Parlıyan |
O, kıyamet günü sizi çağıracak, siz de hamdederek O’nun çağrısına uyacaksınız ve kendinizi, yeryüzünde pek az bir müddet kalmışsınız sanacaksınız. |
Adem Uğur |
Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığınızı sanırsınız. |
Ahmed Hulusi |
Sizi çağıracağı zaman (ölümü tattığınızda), O’nun Hamdı olarak (değerlendirmesine göre) olayı yaşayacak ve zannedeceksiniz ki (kabirlerinizde - beden yaşamında - dünyada) ancak pek az kaldınız! |
Ahmet Varol |
Sizi çağıracağı gün O’na hamdederek çağrısına uyacak ve (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız. |
Ali Bulaç |
Sizi çağıracağı gün, O’na övgüyle icabet edecek ve (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız. |
Ali Fikri Yavuz |
(Allah, kıyamette hesaba çekmek için) sizi çağıracağı gün, tam bir hürmetle onun emrine koşacaksınız ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde, pek az bir müddet kaldınız." |
Bayraktar Bayraklı |
Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamd ederek çağrısına uyarsınız ve çok az kaldığınızı sanırsınız. |
Bekir Sadak |
Sizi cagirdigi gun, O’na hamdederek davetine uyarsiniz ve kabirlerinizde pek az bir muddet kaldiginizi sanirsiniz. |
Celal Yıldırım |
O (yüce kudret sahibi) sizi çağıracağı gün övgüyle koşacaksınız ve (kabillerinizde ya da Dünya’da) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız. |
Cemal Külünkoğlu |
O gün (Allah, hesaba çekmek için) sizi çağıracak ve siz de O`nun çağrısına övgüyle karşılık vereceksiniz ve (dünyada ve kabir âleminde) çok kısa bir süre kalmış olduğunuzu sanacaksınız. |
Diyanet İşleri |
Allah’ın sizi (kabirlerinizden) çağıracağı, sizin de O’na hamd ederek emrine hemen uyacağınız ve (kabirlerinizde) pek az kaldığınızı sanacağınız günü hatırla! |
Diyanet Vakfı |
Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığınızı sanırsınız. |
Edip Yüksel |
Sizi çağıracağı gün, siz ona övgüyle karşılık verirsiniz ve çok kısa bir süre kalmış olduğunuzu anlarsınız. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
(Allah) sizi çağıracağı gün, tam bir hürmetle onun emrine koşacaksınız ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde pek az bir müddet kaldınız. |
Fizil-al il Kuran |
O gün Allah sizi çağırınca kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve dünyada çok kısa bir süre kaldığınızı sanırsınız. |
Gültekin Onan |
Sizi çağıracağı gün, O’na övgüyle icabet edecek ve (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız. |
Harun Yıldırım |
Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığınızı sanırsınız. |
Hasan Basri Çantay |
(Allah) sizi çağıracağı gün hemen (kabirlerinizden kalkıb) Onun emrine icabet edeceksiniz ve sanacaksınız ki (kabirlerinizde) ancak pek az bir müddet kalmışsınızdır. |
Hayrat Neşriyat |
Sizi (kabirlerinizden) çağıracağı gün, hemen O`na hamd ederek (da`vetine) icâbet edeceksiniz ve (dünyada) ancak pek az kaldığınızı zannedeceksiniz. |
İbn-i Kesir |
O, sizi çağırdığı gün; hamdederek davetine uyarsınız. Ve çok az kalmış olduğunuzu zannedersiniz. |
İlyas Yorulmaz |
O gün sizi çağıracak ve sizde O nu överek çağrısına icabet edeceksiniz. Ayrıca (kabirlerde) çok az bir zaman kaldığınızı zannedeceksiniz. |
İskender Ali Mihr |
(Allah’ın) sizi çağıracağı gün, hemen O’nun hamdi ile (O’na hamd ile) icabet edeceksiniz. Ve ancak (kabirde) pek az kaldığınızı zannedeceksiniz. |
Kadri Çelik |
Sizi çağıracağı gün, O’na övgüyle icabet edecek, (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız. |
Muhammed Esed |
"Sizi çağıracağı ve sizin de onu överek (bu çağrıya) cevap vereceğiniz, ve kendinizi (yeryüzünde) çok kısa bir süre oyalanmış gibi hissedeceğiniz bir Gün’de." |
Mustafa İslamoğlu |
O sizi o gün çağıracak, derhal siz de (ister istemez) O`nu överek bu çağrıya uyacaksınız; üstelik (dünya hayatında) çok kısa bir süre oyalandığınızı kesinkes bileceksiniz!" |
Ömer Nasuhi Bilmen |
O gün ki, sizi çağıracaktır, siz de hemen O’nun emrine bitta’zim icabet edeceksiniz ve (kabirlerinizde) pek az bir müddet kalmış olduğunuzu sanacaksınız. |
Ömer Öngüt |
O sizi çağıracağı gün, O’na hamdederek hemen dâvetine uyarsınız ve (kabirlerinizde) pek az kaldığınızı sanırsınız. |
Sadık Türkmen |
Sizi çağıracağı gün, herşeyi yerli yerince yapan O’nun çağrısına derhal cevap verirsiniz. Ve ancak az bir zaman kaldığınızı sanırsınız. |
Seyyid Kutub |
O gün Allah sizi çağırınca kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve dünyada çok kısa bir süre kaldığınızı sanırsınız. |
Suat Yıldırım |
Allah, Sizi kabirlerden çağıracağı gün, derhal O’na hamd ederek koşarcasına çağrısına uyacaksınız. Kendi kendinize bir düşünüp, dünyada pek az kaldığınızı sanırsınız. |
Süleyman Ateş |
Sizi çağıracağı gün O’na hamdederek çağrısına uyarsınız (dirilip kalkarsınız) ve (dünyâda) pek az kaldığınızı sanırsınız. |
Şaban Piriş |
Sizi çağırdığı gün, O’na hamd ederek çağrısına koşarsınız. Ve dünyada az bir zaman kaldığınızı zannedersiniz. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sizi çağıracağı gün, O’na övgüyle icabet edecek (dünyada) pek az bir süre kaldığınızı sanacaksınız. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sizi çağıracağı gün onu hamd ederek çağrısına derhal uyacaksınız. Ve sadece az bir süre kaldığınızı düşüneceksiniz. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
"It will be on a Day when He will call you, and ye will answer (His call) with (words of) His praise, and ye will think that ye tarried but a little while!" |
يَوْمَ yevme |
gün | ي و م |
يَدْعُوكُمْ yed’ǔkum |
sizi çağıracağı | د ع و |
فَتَسْتَجِيبُونَ fe testecībūne |
çağrısına uyarsınız | ج و ب |
بِحَمْدِهِ biHamdihi |
O’na hamdederek | ح م د |
وَتَظُنُّونَ ve teZunnūne |
ve sanırsınız | ظ ن ن |
إِنْ in |
||
لَبِثْتُمْ lebiṧtum |
(dünyada) kalmadınız | ل ب ث |
إِلَّا illā |
dışında | |
قَلِيلًا ḳalīlen |
pek az (bir süre) | ق ل ل |