وَلَئِنْ شِئْنَا لَنَذْهَبَنَّ بِالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ بِهِ عَلَيْنَا وَكِيلًا
Ve lein şi’na le nezhebenne billezı evhayna ileyke sümme la tecidü leke bihı aleyna vekıla
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve dilersek sana vahyettiğimizi senden de gidermeye muktediriz, sonra bize karşı onu koruyacak bir kimse de bulamazsın. |
Abdullah Parlıyan |
Andolsun eğer dilersek, sana vahyettiğimizi senden tamamen gideririz de, onun geri alınması için, bize karşı sana yardım eden bir vekil de bulamazsın. |
Adem Uğur |
Hakikaten, biz dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bu durumda sen de bize karşı hiçbir koruyucu bulamazsın. |
Ahmed Hulusi |
Dilersek sana vahyettiğimizi elbette gideririz... Yaptığımıza karşı sana arka çıkacak bir vekîl bulamazsın... |
Ahmet Varol |
Andolsun, eğer dilersek sana vahyettiğimizi tamamen gideririz. Sonra onun için bize karşı bir vekil bulamazsın. |
Ali Bulaç |
Andolsun, eğer dilersek, sana vahyettiklerimizi gerçekten gideriveririz, sonra bunun için Bize karşı bir vekil bulamazsın. |
Ali Fikri Yavuz |
Yemin olsun ki, eğer dilesek, sana vahyettiğimiz Kur’an’ı kalblerden ve yazılı satırlardan gideririz; sonra onu kalblere ve satırlara geri çevirecek bize karşı, kendine bir vekil bulamazsın. |
Bayraktar Bayraklı |
Andolsun, dilesek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bu durumda sen de bize karşı hiçbir koruyucu bulamazsın. |
Bekir Sadak |
Dileseydik and olsun ki, sana vahyettigimizi alip gotururduk. Sonra bize karsi duracak bir vekil de bulamazdin. |
Celal Yıldırım |
And olsun ki, dilersek sana vahyettiğimizi giderip götürürüz (hafızandaki her şeyi sileriz). Sonra bize karşı kendinden yana bir vekil de bulamazsın. |
Cemal Külünkoğlu |
Andolsun ki, eğer isteseydik sana vahyettiğimizin tamamını giderirdik (senin hafızandan silerdik) ve sonra onu elde etmek için bizim katımızda kendine hiçbir yardımcı da bulamazdın. |
Diyanet İşleri |
Andolsun, dileseydik biz sana vahyettiğimizi tamamen ortadan kaldırırdık; sonra bu konuda bize karşı kendine hiçbir yardımcı da bulamazdın. |
Diyanet Vakfı |
Hakikaten, biz dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bu durumda sen de bize karşı hiçbir koruyucu bulamazsın. |
Edip Yüksel |
Dilesek sana vahyettiğimizi geri alırız ve bize karşı herhangi bir koruyucu da bulamazsın. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Yemin olsun ki, dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bize karşı kendine bir vekil (koruyucu) bulamazsın. |
Fizil-al il Kuran |
İstesek sana vahiy yolu ile indirdiğimiz mesajları tümü ile ortadan kaldırırız. Sonra bu konuda bize karşı senin savunmanı üstlenebilecek birini bulamazsın. |
Gültekin Onan |
Andolsun, eğer dilersek, sana vahyettiklerimizi gerçekten gideriveririz, sonra bunun için bize karşı bir vekil bulamazsın. |
Harun Yıldırım |
Hakikaten, biz dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bu durumda sen de bize karşı hiçbir koruyucu bulamazsın. |
Hasan Basri Çantay |
Andolsun sana vahy etdiğimizi de, dilersek, muhakkak gideriveririz. Sonra bize karşı onu (geri getirmek için) kendine bir vekîl de bulamazsın. |
Hayrat Neşriyat |
Celâlim Hakkı için, eğer dilersek sana vahyettiğimizi (Kur`ân`ı) tamâmen ortadan kaldırırız; sonra onun (geri getirilmesi) için bize karşı kendine bir vekîl de bulamazsın. |
İbn-i Kesir |
Eğer Biz istemiş olsaydık; sana, vahyetmiş olduğumuzu götürürdük. Sonra onun için Bize karşı duracak bir vekil de bulamazdın. |
İlyas Yorulmaz |
Biz istersek sana vahyettiğimizi siler yok ederiz. Sende bizim bu yok etmemize karşı, kendine bir yardımcı (dayanak) bulamazsın. |
İskender Ali Mihr |
Ve eğer Biz dileseydik, sana vahyettiklerimizi mutlaka giderirdik (silip yok ederdik). Sonra onu (yok etmememiz için) Bize karşı sana (seni müdafaa edecek) bir vekil bulamazsın. |
Kadri Çelik |
Şüphesiz eğer dilersek, sana vahyettiğimiz şeyleri gerçekten gideriveririz de sonra bunun için bize karşı bir vekil de bulamazsın. |
Muhammed Esed |
Ve eğer dileseydik, sana ne ki vahyettiysek (hepsini) giderirdik; ve o zaman sen de seni Bize karşı kayıracak kimse bulamazdın. |
Mustafa İslamoğlu |
Ve eğer dilersek, kesinlikle sana vahyettiklerimizin tamamını gideririz. Ardından da Bize karşı sana kol-kanat gerecek bir koruyucu bulamazsın. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Zât-ı akdesime andolsun ki, eğer dilesek, sana vahyetmiş olduğumuzu elbette gideririz, sonra senin için Bize karşı onunla (o giderileni iade için) bir vekil bulamazsın. |
Ömer Öngüt |
Eğer biz dilersek, sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız. Sonra bu durumda sen bize karşı duracak bir vekil de bulamazdın. |
Sadık Türkmen |
Eğer dilersek; elbette ki, sana vahyettiğimizi (hafızandan) gideririz sonra onun geri gelmesi için, Bize karşı kendine bir vekil de bulamazsın. |
Seyyid Kutub |
İstesek sana vahiy yolu ile indirdiğimiz mesajları tümü ile ortadan kaldırırız. Sonra bu konuda bize karşı senin savunmanı üstlenebilecek birini bulamazsın. |
Suat Yıldırım |
Eğer dileseydik sana vahyettiğimiz Kur’ân’ı hafızalardan ve sayfalardan giderirdik. Sonra, sen de onu ele geçirmek için karşımızda bir yardımcı da bulamazdın. |
Süleyman Ateş |
Andolsun, biz dilesek, sana vahyettiğimiz(âyetler)i tamamen gideririz; sonra onun (geri alınması) için bize karşı sana bir yardımcı bulamazsın. |
Şaban Piriş |
Eğer dileseydik, sana vahyettiğimizi elbette giderirdik. Sonra sen kendine, bize karşı bir vekil de bulamazdın. |
Tefhim-ul Kur'an |
Andolsun, eğer dilersek, sana vahyettiklerimizi gerçekten gideriveririz, sonra bunun için bize karşı bir vekil bulamazsın. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Yemin olsun, biz dilesek sana vahyetmiş olduğumuzu tamamen gideriveririz, sonra onu elde etmek için bizim katımızda kendine bir vekil de bulamazsın. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
If it were Our Will, We could take away that which We have sent thee by inspirationthen wouldst thou find none to plead thy affair in that matter as against Us,- |
وَلَئِنْ velein |
andolsun eğer | |
شِئْنَا şi’nā |
biz dilesek | ش ي ا |
لَنَذْهَبَنَّ leneƶhebenne |
tamamen gideririz | ذ ه ب |
بِالَّذِي billeƶī’ |
||
أَوْحَيْنَا evHaynā |
vahyettiğimizi | و ح ي |
إِلَيْكَ ileyke |
sana | |
ثُمَّ ṧumme |
sonra | |
لَا lā |
||
تَجِدُ tecidu |
bulamazsın | و ج د |
لَكَ leke |
sana | |
بِهِ bihi |
bu konuda | |
عَلَيْنَا ǎleynā |
bize karşı | |
وَكِيلًا vekīlen |
bir yardımcı | و ك ل |