أَوْ تُسْقِطَ السَّمَاءَ كَمَا زَعَمْتَ عَلَيْنَا كِسَفًا أَوْ تَأْتِيَ بِاللَّهِ وَالْمَلَائِكَةِ قَبِيلًا

Ev tüskıtas semae kema zeamte aleyna kisefen ev te’tiye billahi vel melaiketi kabıla

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Yahut umduğun gibi göğü, parça parça üstümüze düşürmedikçe, yahut Allah’la melekleri karşımıza getirmedikçe.

Abdullah Parlıyan

Yahut da, tehdit edip durduğun gibi, göğü parça parça üzerimize düşürmedikçe, yahut Allah’ı ve melekleri, bizimle yüzyüze getirmedikçe.

Adem Uğur

Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah’ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin.

Ahmed Hulusi

"Yahut tehdit ettiğin gibi semâyı parça parça üzerimize düşürmelisin veya Allâh’ı ve melekleri karşımıza kefil olarak getirmelisin." (Allâh ismiyle işaret edileni anlamayıp, O’nu gökte bir tanrı olarak düşündükleri için bunu söylüyorlar.)

Ahmet Varol

Yahut ileri sürdüğün gibi göğü üzerimize parça parça düşürmeli veya Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin.

Ali Bulaç

"Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin."

Ali Fikri Yavuz

Yahud söyleyip zannettiğin gibi, semayı parça parça azab olarak üzerimize düşüresin, yahud Allah’ı ve melekleri söylediğine şâhid getiresin.

Bayraktar Bayraklı

“Yahut, iddia ettiğin gibi üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah`ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin.”

Bekir Sadak

«Yahut da iddia ettigin gibi, gogu tepemize parca parca dusurmeli, ya da Allah’i ve melekleri karsimiza getirmelisin.»

Celal Yıldırım

Veya iddia ettiğin gibi göğü parça parça üzerimize düşüresin ya da Allah’ı ve meleklerini karşımıza (kanıt ve açık belge) olarak getiresin;

Cemal Külünkoğlu

“Veya iddia ettiğin gibi göğü parçalara ayırıp başımıza düşürmelisin ya da Allah`ı ve melekleri kefil (olarak karşımıza) çıkarmalısın.”

Diyanet İşleri

(90-93) Dediler ki "Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz." De ki "Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim."

Diyanet Vakfı

«Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah’ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin.»

Edip Yüksel

"Veya ileri sürdüğün gibi gökten üzerimize parçalar düşürmeli, yahut ALLAH’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin."

Elmalılı Hamdi Yazır

«Yahut söyleyip zannettiğin gibi, göğü başımıza parça parça düşüresin veya Allah’ı ve melekleri söylediğine şahit getiresin.»

Fizil-al il Kuran

Ya da iddia ettiğin gibi göğü parça parça başımıza indirmeli, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin.

Gültekin Onan

"Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Tanrı’yı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin."

Harun Yıldırım

"Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah’ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin."

Hasan Basri Çantay

«Yahud iddia etdiğin gibi gök yüzünü üstümüze parça parça düşüresin veya Allahı ve melekleri kefil getiresin».

Hayrat Neşriyat

`Yâhut iddiâ ettiğin gibi, göğü üzerimize parça parça düşürmelisin; veya Allah`ı ve melekleri (açıkça buna) kefîl olarak getirmelisin!`

İbn-i Kesir

Yahut iddia ettiğin gibi göğü üzerimize parça parça düşüresin veya Allah ı ve melekleri karşımıza getiresin.

İlyas Yorulmaz

"Yahut bize söylediğin gibi, göğü parça parça üzerimize indirmedikçe veyahut ta Allah’ı ve melekleri karşımıza getirip dikmedikçe"

İskender Ali Mihr

Veya iddia ettiğin gibi semayı parça parça üzerimize düşürürsün. Veya Allah’ı ve melekleri açıkça (karşımıza) getirirsin.

Kadri Çelik

"Veya sandığın gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza (şahit olarak) getirmelisin."

Muhammed Esed

yahut, tehdit edip durduğun gibi, göğü parça parça üzerimize düşürmedikçe; yahut Allah’ı ve melekleri bizimle yüzyüze getirmedikçe;

Mustafa İslamoğlu

Ya da sürekli iddia ettiğin gibi göğü başımızda paralamalı ve nihayet Allah`ı ve melekleri getirip karşımıza dikmelisin.

Ömer Nasuhi Bilmen

«Veya göğü zû’m ettiğin gibi üzerimize parça parça düşüresin veya Allah’ı ve melekleri âşikâre olarak karşımıza getiresin.»

Ömer Öngüt

"Yahut iddiâ ettiğin gibi, göğü üzerimize büyük parçalar halinde düşürmelisin, veyahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin. "

Sadık Türkmen

Veya iddia ettiğin gibi, üzerimize gökyüzünden parçalar düşürmelisin. Ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin!

Seyyid Kutub

Ya da iddia ettiğin gibi göğü parça parça başımıza indirmeli, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin.

Suat Yıldırım

Yahut iddia ettiğin gibi gökyüzünü parçalayıp üzerimize kısım kısım düşüresin, ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza getiresin de onlar senin söylediklerine şahitlik etsinler.

Süleyman Ateş

"Yahut zannettiğin gibi üzerimize gökten parçalar düşürmelisin, yahut Allâh’ı ve melekleri karşımıza getirmelisin (onlar senin doğru söylediğine şâhidlik etmelidirler)!"

Şaban Piriş

Yahut iddia ettiğin gibi göğü üzerimize parça parça düşürmeli ya da karşımıza Allah’ı ve melekleri getirmelisin.

Tefhim-ul Kur'an

«Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin,»

Yaşar Nuri Öztürk

"Yahut iddia ettiğin gibi göğü, parçalar halinde üzerimize düşürmelisin, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza dikmelisin."

Yusuf Ali (İngilizce)

"Or thou cause the sky to fall in pieces, as thou sayest (will happen), against us; or thou bring Allah and the angels before (us) face to face

KELİME KÖKLERİ
أَوْ
ev
yahut
تُسْقِطَ
tusḳiTa
düşürmelisin س ق ط
السَّمَاءَ
s-semāe
gökten س م و
كَمَا
kemā
gibi
زَعَمْتَ
zeǎmte
zannettiğin ز ع م
عَلَيْنَا
ǎleynā
üzerimize
كِسَفًا
kisefen
parçalar ك س ف
أَوْ
ev
yahut
تَأْتِيَ
te’tiye
getirmelisin ا ت ي
بِاللَّهِ
billahi
Allah’ı
وَالْمَلَائِكَةِ
velmelāiketi
ve melekleri م ل ك
قَبِيلًا
ḳabīlen
karşımıza ق ب ل