وَتِلْكَ الْقُرَىٰ أَهْلَكْنَاهُمْ لَمَّا ظَلَمُوا وَجَعَلْنَا لِمَهْلِكِهِمْ مَوْعِدًا
Ve tilkel kura ehleknahüm lemma zalemu ve cealna li mehlikihim mev’ıda
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
İşte zulmettikleri için helâk ettiğimiz bunca şehir ve biz, onların helâki için de mukadder bir zaman tâyin etmiştik. |
Abdullah Parlıyan |
İşte yaratılış gayesine aykırı hareket ettikleri için, helak ettiğimiz bunca şehir… Onları helak etmek için de, belli bir zaman tayin etmiştik. |
Adem Uğur |
İşte şu ülkeler; zulmettikleri zaman onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de belli bir zaman tayin etmiştik. |
Ahmed Hulusi |
İşte sana, zulmettiklerinden dolayı yok ettiğimiz şehirler ki onların helâkı için de bir süreç tayin etmiştik. |
Ahmet Varol |
İşte şu kasabaları zulmettikleri zaman helak ettik ve onların helakleri için bir vakit belirledik. |
Ali Bulaç |
İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tespit ettik. |
Ali Fikri Yavuz |
İşte geçmiş zamanlardaki memleketleri!... Onların halkını, yaptıkları zulüm sebebiyle helâk ettik ve bunların helâkleri için de belirli bir vakit tayin eyledik. |
Bayraktar Bayraklı |
İşte, zulmettiklerinden dolayı helâk ettiğimiz ve helâkleri için bir süre tayin ettiğimiz şehirler. |
Bekir Sadak |
Haksizliklarindan oturu iste yok ettigimiz sehirler! Onlari yok etmek icin bir sure tayin etmistik. |
Celal Yıldırım |
İşte zulmettikleri zaman yok ettiğimiz kasabaların kalıntıları ortada) ! Onların da yok edilmelerine bir süre belirlemiştik. |
Cemal Külünkoğlu |
İşte zulmettikleri yüzünden yok ettiğimiz memleketler. Helâk edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik. |
Diyanet İşleri |
İşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler.. Helâk edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik. |
Diyanet Vakfı |
İşte şu ülkeler; zulmettikleri zaman onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de belli bir zaman tayin etmiştik. |
Edip Yüksel |
İşte, haksızlık ettikleri için yok ettiğimiz toplumlar… Hepsinin helakı için belli bir süre belirlemiştik. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte zulmettikleri için helak ettiğimiz şehirler! Biz onların helâkleri için de belirli bir zaman tayin etmiştik. |
Fizil-al il Kuran |
İşte şu kentler, halklarının zalimlikleri yüzünden onları yok ettik ve yok oluşları için belirli bir vakit kararlaştırdık. |
Gültekin Onan |
İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tesbit ettik. |
Harun Yıldırım |
İşte şu ülkeler; zulmettikleri zaman onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de belli bir zaman tayin etmiştik. |
Hasan Basri Çantay |
İşte (halkı) zulmetdikleri zaman helak etdiğimiz memleketler! Biz bunların helakleri için de bir zaman ta’yin etmişizdir. |
Hayrat Neşriyat |
İşte zulmettikleri zaman kendilerini helâk ettiğimiz şehirler! Onları helâk etmek için de (gelmeyeceğini zannettikleri) bir zaman ta`yîn etmiştik. |
İbn-i Kesir |
İşte zulmettiklerinden dolayı helak ettiğimiz kasabalar. Onları yok etmek için, bir süre tayin etmiştik. |
İlyas Yorulmaz |
Bu şehir. halkını, zulmettikleri zaman helak ettik. Biz onları yok etmek için bir zaman belirledik. |
İskender Ali Mihr |
Ve işte o ülkeler (halkı), zulmettikleri zaman onları helâk ettik. Ve onların helâk edilmesi için bir zaman kıldık (tayin ettik). |
Kadri Çelik |
O şehirler, zulme saptıkları zaman onları helake uğrattık ve helak oluşları için de bir zaman tayin ettik. |
Muhammed Esed |
tıpkı, zulüm üstüne zulüm işlediklerinde yok ettiğimiz önceki toplumlar gibi ki Biz onların ortadan kaldırılması için de bir süre belirlemiştik. |
Mustafa İslamoğlu |
Nitekim işte o şehirlerin (harabeleri)!.. Zulümde ısrar edince onların tümünü yok ettik; ki Biz onların helakı için de (sınırlı) bir zaman takdir etmiştik. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve (yâd ediniz) o memleketleri ki, zulmeder oldukları vakit onları helâk ettik. Ve onların helâkleri için bir muayyen vakit tayin etmiş idik. |
Ömer Öngüt |
Zulmettiklerinden ötürü işte yok ettiğimiz şehirler! Onları helâk etmek için belli bir süre tayin etmiştik. |
Sadık Türkmen |
Işte şu kentler! Zulmeden önceki toplumları imha ettik; Biz onları imha etmeden önce bir süre vermiştik. |
Seyyid Kutub |
İşte şu kentler, halklarının zalimlikleri yüzünden onları yok ettik ve yok oluşları için belirli bir vakit kararlaştırdık. |
Suat Yıldırım |
İşte o şehirlerin harabeleri!.. Oraların ahalileri zulümlerinde ısrar edince onları imha ettik. Onların helâkleri için de, bir vâde tayin ettik. |
Süleyman Ateş |
İşte şu kentler de zulmetmeğe başlayınca onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de bir süre belirlemiştik. |
Şaban Piriş |
İşte zulmettikleri için helak ettiğimiz şehirler, onlara da yok etmek için bir süre tanıdık. |
Tefhim-ul Kur'an |
İşte ülkeler (ve onların halkları), zulme saptıkları zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için de bir buluşma zamanı tesbit ettik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İşte sana bir yığın kent/medeniyet. Zulme saptıklarında onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de bir süre belirlemiştik. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Such were the populations we destroyed when they committed iniquities; but we fixed an appointed time for their destruction. |
وَتِلْكَ ve tilke |
ve işte | |
الْقُرَىٰ l-ḳurā |
(şu) kentleri | ق ر ي |
أَهْلَكْنَاهُمْ ehleknāhum |
helak ettik | ه ل ك |
لَمَّا lemmā |
||
ظَلَمُوا Zelemū |
zulmetmeğe başlayınca | ظ ل م |
وَجَعَلْنَا ve ceǎlnā |
ve belirledik | ج ع ل |
لِمَهْلِكِهِمْ limehlikihim |
onları helak etmek için | ه ل ك |
مَوْعِدًا mev’ǐden |
bir süre | و ع د |