فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَىٰ آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَٰذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا
Fe lealleke bahıun nefseke ala asarihim il lem yü’minu bi hazel hadısi esefa
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Şu Kur’ân’a inanmadıkları ve senden yüz çevirdikleri için üzülüp hayıflanarak kendini helâk mi edeceksin? |
Abdullah Parlıyan |
Şu Kur’ân’a inanmadıkları ve senden yüz çevirdikleri için üzülüp hayıflanarak, neredeyse kendini harap edeceksin öyle mi? |
Adem Uğur |
Bu yeni Kitab’a inanmazlarsa (ve bu yüzden helâk olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin. |
Ahmed Hulusi |
Şimdi bu olaya iman etmezlerse, arkalarından, kendini harap edercesine üzecek misin? |
Ahmet Varol |
Demek bu söze inanmayacak olurlarsa, arkalarından üzülerek neredeyse kendini mahvedeceksin. |
Ali Bulaç |
Şimdi onlar bu söze (Kur’an’a) inanmayacak olurlarsa Sen, onların peşi sıra esef ederek kendini kahredeceksin (öyle mi)? |
Ali Fikri Yavuz |
Şimdi bu Kur’ân’a iman etmezlerse, belki arkalarından esef ederek kendini üzeceksin. |
Bayraktar Bayraklı |
Herhalde sen, onlar bu söze inanmıyorlar diye üzüntüden kendini helâk edeceksin. |
Bekir Sadak |
Bu soze inanmayanlarin ardindan uzulerek nerdeyse kendini mahvedeceksin! |
Celal Yıldırım |
Bu söze (Kur’ân’a) inanmıyacak olurlarsa, arkalarından üzüntü duyup hayıflanarak kendini yoksa tüketecek misin ? |
Cemal Külünkoğlu |
Şimdi onlar bu söze (Kur`an`a) inanmayacak olurlarsa arkalarından üzülerek âdeta kendini tüketeceksin! (öyle mi)? |
Diyanet İşleri |
Demek sen, bu söze (Kur’an’a) inanmazlarsa, arkalarından üzülerek âdeta kendini tüketeceksin! |
Diyanet Vakfı |
Bu yeni Kitab’a inanmazlarsa (ve bu yüzden helâk olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin. |
Edip Yüksel |
Bu hadisi onaylamazlarsa onların ardından kendini sorumlu tutarak suçlayıp üzülecek misin? |
Elmalılı Hamdi Yazır |
(Ey Muhammed!) Demek onlar, bu söze (kitaba) inanmazlarsa, onların peşinde üzüle üzüle kendini helak edeceksin! |
Fizil-al il Kuran |
Ey Muhammed, eğer onlar bu yeni mesaja (Kur’ana) inanmazlarsa, arkalarından duyacağın üzüntü sebebi ile neredeyse kendini mahvedeceksin. |
Gültekin Onan |
Şimdi onlar bu söze (Kuran’a) inanmayacak olurlarsa, sen onların peşi sıra esef ederek kendini kahredeceksin (öyle mi)? |
Harun Yıldırım |
Bu yeni Kitab’a inanmazlarsa (ve bu yüzden helâk olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin. |
Hasan Basri Çantay |
Demek, bu söze (Kur’ana) inanmazlarsa bir üzüntü duyarak arkalarından kendini aadetâ tüketeceksin! |
Hayrat Neşriyat |
Şimdi bu söze (Kur`ân`a) îmân etmezlerse, belki sen arkalarından üzülerek kendini harâb edeceksin! |
İbn-i Kesir |
Demek ki bu söze inanmayanların ardından üzülerek neredeyse kendini mahvedeceksin. |
İlyas Yorulmaz |
Allah’ın sözlerine (Kur’an’a) inanmıyorlar diye, onların izledikleri yola üzülerek, neredeyse kendi kendini parçalayacaksın. |
İskender Ali Mihr |
Bu durumda eğer onlar, (Kur’ân-ı Kerim’deki) bu sözlere inanmazlarsa, onların arkalarından üzülerek neredeyse kendini helâk edeceksin. |
Kadri Çelik |
Şimdi onlar bu söze (Kur’an’a) inanmayacak olurlarsa sen, onların peşinde eseflenerek kendini helak mi edeceksin? |
Muhammed Esed |
Peki ama, onlar bu mesaja inanmak istemiyorlarsa, (inansınlar diye) kendini mi paralayacaksın? |
Mustafa İslamoğlu |
Hal böyleyken demek sen kalkıp, -bu hitaba inanmamaları durumunda- onların verdiği tepkiler üzerine kızıp kendini helake sürükleyeceksin. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Demek ki, onlar bu Kur’an’a inanmazlarsa arkalarından bir şiddetli hüzün ile kendini tüketeceksin. |
Ömer Öngüt |
Demek bu söze inanmazlarsa arkalarından üzülerek neredeyse kendini tüketeceksin Resulüm! |
Sadık Türkmen |
Belki de sen onların arkalarından, bu söze inanmazlarsa kendini harap edeceksin! |
Seyyid Kutub |
Ey Muhammed, eğer onlar bu yeni mesaja (Kur’ana) inanmazlarsa, arkalarından duyacağın üzüntü sebebi ile neredeyse kendini mahvedeceksin. |
Suat Yıldırım |
Şimdi, bu söze inanmazlarsa, demek sen onların ardına düşüp nerdeyse kendi kendini yiyip tüketeceksin! |
Süleyman Ateş |
Herhalde sen, onlar bu söze inanmıyorlar diye, peşlerinde üzüntüden kendini helâk edeceksin! |
Şaban Piriş |
-Belki de sen, bu söze iman etmiyorlar diye onların arkasından üzüntüden kendini helak edeceksin. |
Tefhim-ul Kur'an |
Şimdi onlar bu söze (Kur’an’a) inanmayacak olurlarsa sen, onların peşi sıra esef ederek kendini kahredeceksin (öyle mi) ? |
Yaşar Nuri Öztürk |
Şimdi sen, bu söze inanmazlarsa, belki de arkalarından kendini eritircesine üzüleceksin. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Thou wouldst only, perchance, fret thyself to death, following after them, in grief, if they believe not in this Message. |
فَلَعَلَّكَ feleǎlleke |
herhalde sen | |
بَاخِعٌ bāḣiǔn |
helak edeceksin | ب خ ع |
نَفْسَكَ nefseke |
kendini | ن ف س |
عَلَىٰ ǎlā |
||
اثَارِهِمْ āṧārihim |
peşlerinde | ا ث ر |
إِنْ in |
diye | |
لَمْ lem |
||
يُؤْمِنُوا yu'minū |
inanmıyorlar | ا م ن |
بِهَٰذَا bihāƶā |
bu | |
الْحَدِيثِ l-Hadīṧi |
söze | ح د ث |
أَسَفًا esefen |
üzüntüden | ا س ف |