فَانْطَلَقَا حَتَّىٰ إِذَا لَقِيَا غُلَامًا فَقَتَلَهُ قَالَ أَقَتَلْتَ نَفْسًا زَكِيَّةً بِغَيْرِ نَفْسٍ لَقَدْ جِئْتَ شَيْئًا نُكْرًا

Fentaleka hatta iza lekıya ğulamen fe katellehu kale e katelte nefsen zekiyyetem bi ğayri nefs le kad ci’te şey’en nükra

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Gene yola düştüler, derken bir erkek çocuğa rastladılar, o zât, çocuğu öldürdü. Mûsâ bir cana kıymamışken tuttun, tertemiz birisini öldürdün, andolsun ki pek kötü ve menedilmiş bir şey yaptın sen dedi.

Abdullah Parlıyan

Böylece yeniden yola koyuldular. Bir çocuğa rastladılar. O zat çocuğu öldürdü. Musa bunu görünce, "Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın öldürdün, öyle mi?" diye çıkıştı. "Gerçekten çok korkunç bir iş yaptın sen."

Adem Uğur

Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa dedi ki Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın (kimseyi öldürmediği halde) katlettin ha! Gerçekten sen fena bir şey yaptın!

Ahmed Hulusi

Yollarına devam ettiler... Nihayet küçük yaşta bir erkek çocuğa rastgeldiler; (Hızır) onu öldürdü! (Musa) dedi "Kısas gerekçesi olmaksızın suçsuz birini öldürdün? Gerçekten çok çirkin - yanlış bir şey yaptın!"

Ahmet Varol

’Bir can karşılığı olmaksızın suçsuz bir canı öldürdün mü? Doğrusu çok çirkin bir şey yaptın!’ dedi.

Ali Bulaç

Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki "Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen kötü bir iş yaptın."

Ali Fikri Yavuz

Yine gittiler. Nihayet bir oğlana rastgeldikleri vakit, tuttu Hızır bunu öldürüverdi. Mûsâ dedi ki "- Tertemiz (günah işlememiş) bir kimseyi, bir can karşılığı olmaksızın öldürdün ha!... Doğrusu görülmemiş bir şey yaptın."

Bayraktar Bayraklı

Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğuna rastladılar. O kul, hemen onu öldürdü. Mûsâ, “Bir can karşılığı olmadan temiz bir çocuğa kıydın ha? Doğrusu sen, çirkin bir iş yaptın!” dedi.

Bekir Sadak

Yine gittiler; sonunda bir erkek cocuga rastladilar, o hemen onu oldurdu. Musa «Bir cana karsilik olmaksizin masum bir cana mi kiydin? Dogrusu pek kotu bir sey yaptin» dedi.

Celal Yıldırım

Derken yollarına devam ettiler ; sonunda bir oğlan çocuğuna rastladılar. O kul, o oğlanı öldürdü. Musa «Bir cana karşılık olmaksızın tertemiz masum bir canı mı öldürdün ? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın !» dedi.

Cemal Külünkoğlu

Derken yollarına devam ettiler. Sonunda bir erkek çocuğa rastladılar. O kul (Hızır) o erkek çocuğu öldürdü. Musa “Bir cana karşılık olmaksızın tertemiz masum bir canı mı öldürdün? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın” dedi.

Diyanet İşleri

Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, "Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!" dedi.

Diyanet Vakfı

Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa dedi ki Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın (kimseyi öldürmediği halde) katlettin ha! Gerçekten sen fena bir şey yaptın!

Edip Yüksel

Böylece yürüdüler. Nihayet bir delikanlıya rastladıklarında onu hemen öldürdü. "Kimseye kıymamış suçsuz bir kimseyi niçin öldürdün? Sen, çok kötü bir iş yaptın" dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Yine gittiler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında Hızır hemen onu öldürdü. Musa «Kısas olmadan masum bir cana nasıl kıyarsın? Doğrusu sen çok fena bir şey yaptın» dedi.

Fizil-al il Kuran

Yine yola koyuldular. Bir süre sonra bir genç ile karşılaştılar. O kulumuz, delikanlıyı öldürdü. Musa; «Bir cana karşılık olmaksızın masum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok kötü bir iş yaptın» dedi.

Gültekin Onan

Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki "Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen benzeri görülmedik (nükra) bir şey yaptın."

Harun Yıldırım

Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında hemen onu öldürdü. Musa dedi ki Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın katlettin ha! Gerçekten sen fena bir şey yaptın!

Hasan Basri Çantay

Yine gitdiler. Nihayet bir oğlan çocuğuna rast geldikleri zaman o, hemen bunu öldürdü. (Musa) dedi ki «Tertemiz (ma’sum) bir canı, (diğer) bir can karşılığı olmaksızın, öldürdün ha! Andolsun ki sen kötü bir şey yapdın»!

Hayrat Neşriyat

Yine (berâberce) gittiler; nihâyet bir erkek çocuğa rastladıkları zaman, (Hızır)tuttu onu öldürüverdi. (Mûsâ) `Bir cana karşılık olmaksızın ma`sum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok çirkin bir şey yaptın!` dedi.

İbn-i Kesir

Yine gittiler, nihayet bir erkek çocuğa rastladılar. O, hemen bunu öldürdü. Cana karşılık olmaksızın masum bir kimseye mi kıydın? Doğrusu, çok kötü bir şey yaptın, dedi.

İlyas Yorulmaz

Yine bir müddet beraber gittiler ve bir çocukla karşılaştılar. O kul çocuğu öldürdü. Musa "Karşılığı olmadığı halde, tertemiz bir kişiyi öldürdün. Çok çirkin bir iş yaptın" dedi.

İskender Ali Mihr

Böylece bir (erkek) çocuğa rastlayıncaya kadar gittiler. (Hızır A.S), onu (çocuğu) öldürdü. (Musa A.S) "Sen, temiz (masum) bir kişiyi (başka) bir nefse karşılık olmaksızın mı öldürdün? Andolsun ki sen, kötü (şeriate uymayan) bir şey yaptın." dedi.

Kadri Çelik

Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar da o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki "Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir cana mı kıydın? Şüphesiz sen kötü bir iş yaptın."

Muhammed Esed

Böylece yeniden yola koyuldular; sonunda genç bir adama rastladılar (bilge kişi) onu öldürdü, (Musa bunu görünce) "Bir başka cana karşılık olmaksızın masum bir cana kıydın, öyle mi?" diye çıkıştı, "Gerçekten, çok korkunç bir iş yaptın sen!"

Mustafa İslamoğlu

Tekrar yola koyuldular; en sonunda bir delikanlıya rastladılar; derken, o (alim kişi) onu öldürüverdi. (Musa) "Ne, sen bir cana karşılık olmaksızın masum bir cana kıydın, öyle mi?" dedi; "Doğrusu sen çok büyük bir yasağı çiğnedin!"

Ömer Nasuhi Bilmen

Yine gittiler, nihâyet bir oğlan çocuğuna rastgeldikleri an hemen onu öldürüverdi. Dedi ki «Bir tertemiz nefsi, bir nefs mukabilinde olmaksızın öldürdün mü? Muhakkak ki, pek kötü bir şey yapmış oldun.»

Ömer Öngüt

Yine yürüyüp gittiler. Nihayet bir erkek çocuğuna rastladılar. (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa "Mâsum bir canı, bir cana karşılık olmaksızın mı öldürdün? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın!" dedi.

Sadık Türkmen

Yine yürüdüler. Nihayet bir gence rastladıklarında, o (kul, yani insan suretindeki melek) hemen onu öldürdü. (Musa) "Temiz bir canı katlettin ha! Bir nefse/cana karşılık olmaksızın. Doğrusu sen çirkin bir iş yaptın" dedi.

Seyyid Kutub

Yine yola koyuldular. Bir süre sonra bir genç ile karşılaştılar. O kulumuz, delikanlıyı öldürdü. Musa; «Bir cana karşılık olmaksızın masum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok kötü bir iş yaptın» dedi.

Suat Yıldırım

Yine yola koyuldular. Nihayet bir oğlan çocuğuna rastladılar ve (Hızır) onu öldürdü. Mûsâ atılıp "Ne yaptın?" dedi, "masum ve günahsız bir canı, kısas hükmü ile bir can karşılığında olmaksızın mı öldürdün?Doğrusu görülmemiş derecede fena bir iş yaptın!"

Süleyman Ateş

Yine yürüdüler. Nihâyet bir oğlana rastladılar. (O kul) hemen onu öldürdü. (Mûsâ) "Bir can karşılığı olmadan temiz bir cana kıydın ha? Doğrusu sen, çirkin bir iş yaptın!" dedi.

Şaban Piriş

Yine yola devam ettiler. Sonunda bir gençle karşılaştılar. O, hemen onu öldürdü -Bir cana karşılık olmaksızın, masum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok kötü bir iş yaptın.

Tefhim-ul Kur'an

Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki «Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen kötü bir iş yaptın.»

Yaşar Nuri Öztürk

Yine yola koyuldular. Bir süre sonra bir oğlana rastgeldiler; tuttu onu öldürdü. Mûsa dedi "Tertemiz bir insanı, bir cana karşılık olmaksızın öldürdün ha!? Vallahi çok kötü bir iş yaptın!"

Yusuf Ali (İngilizce)

Then they proceeded until, when they met a young man, he slew him. Moses said "Hast thou slain an innocent person who had slain none? Truly a foul (unheard of) thing hast thou done!"

KELİME KÖKLERİ
فَانْطَلَقَا
fenTaleḳā
yine yürüdüler ط ل ق
حَتَّىٰ
Hattā
nihayet
إِذَا
iƶā
لَقِيَا
leḳiyā
rastladılar ل ق ي
غُلَامًا
ğulāmen
bir çocuğa غ ل م
فَقَتَلَهُ
feḳatelehu
hemen onu öldürdü ق ت ل
قَالَ
ḳāle
(Musa) dedi ki ق و ل
أَقَتَلْتَ
eḳatelte
mı katlettin? ق ت ل
نَفْسًا
nefsen
bir canı ن ف س
زَكِيَّةً
zekiyyeten
tertemiz ز ك و
بِغَيْرِ
biğayri
karşılığı olmadan غ ي ر
نَفْسٍ
nefsin
bir can ن ف س
لَقَدْ
leḳad
doğrusu
جِئْتَ
ci’te
sen yaptın ج ي ا
شَيْئًا
şey’en
bir iş ش ي ا
نُكْرًا
nukran
çirkin ن ك ر