قَالَ أَمَّا مَنْ ظَلَمَ فَسَوْفَ نُعَذِّبُهُ ثُمَّ يُرَدُّ إِلَىٰ رَبِّهِ فَيُعَذِّبُهُ عَذَابًا نُكْرًا
Kale emma men zaleme fe sevfe nüazzibühu sümme yüraddü ila rabbihı fe yüazzibühu azaben nükra
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Dedi ki Zulmedeni azaplandırırız, sonra da Rabbinin tapısına götürülür de Rabbi, onu şiddetli bir azâba uğratır. |
Abdullah Parlıyan |
"Başkalarına zulmeden kimseyi azaplandırırız, sonra da o kimseler Rablerinin huzuruna döndürülür de, O da ona görülmedik bir azap ile azap eder." |
Adem Uğur |
O, şöyle dedi "Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabbine gönderilecek; sonra Allah da ona korkunç bir azap uygulayacak." |
Ahmed Hulusi |
(Zül-Karneyn) dedi ki "Zulmedene azap edeceğiz... Sonra Rabbine döndürülecek; böylece (Rabbi) ona tarifi mümkün olmayan bir azap yaşatacak." |
Ahmet Varol |
’Kim zulmederse ona azab edeceğiz. Sonra Rabbine döndürülür O da onu görülmemiş azapla azablandırır. |
Ali Bulaç |
Dedi ki "Kim zulmederse biz onu azaplandıracağız, sonra Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azapla azaplandırır." |
Ali Fikri Yavuz |
Zül’-Karneyn dedi ki "- Kim zulmederse (Allah’ı inkâr ederse), muhakkak ona azâp edeceğiz. Sonra Rabbine döndürülür de Allah onu görülmedik bir azâbla cezalandırır. |
Bayraktar Bayraklı |
“Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra da o, Rabbine döndürülecek. Rabbi de onu görülmemiş bir ceza ile cezalandıracaktır.” |
Bekir Sadak |
(87-88) «aksizlik yapana azap edecegiz, sonra Rabbine dondurulur, onu gorulmemis bir azaba ugratir; ama inanip yararli is isleyene, mukafat olarak guzel seyler vardir, ona buyrugumuzdan kolay olani soyleriz» dedi. |
Celal Yıldırım |
De ki Kim zulmederse, ona azâb edeceğiz; sonra da o Rabbına döndürülür. O da ona görülmedik bir azâb ile azâb eder. |
Cemal Külünkoğlu |
(Zülkarneyn) dedi ki “Her kim (inkâr ederek) zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da kendisine görülmedik şiddetli bir azap ile azap eder.” |
Diyanet İşleri |
Zülkarneyn, "Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine döndürülür. O da kendisini görülmedik bir azaba uğratır" dedi. |
Diyanet Vakfı |
O, şöyle dedi «Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabbine gönderilecek; sonra Allah da ona korkunç bir azap uygulayacak.» |
Edip Yüksel |
Dedi ki, "Kim haksızlık ederse onu cezalandıracağız, Efendisine döndürülünce de O onu görülmemiş bir cezaya çarpacaktır." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
O da demişti ki «Kim haksızlık ederse muhakkak ona azab edeceğiz; Sonra Rabbine geri döndürülecek, O da onu görülmemiş bir azabla cezalandırır.» |
Fizil-al il Kuran |
Zülkarneyn o topluma dedi ki; «Aranızdaki zalimleri cezaya çarptıracağız. Onlar, ilerde Rabb’lerinin huzuruna vardıklarında eşi görülmemiş, ağır bir azaba uğrayacaklardır. |
Gültekin Onan |
Dedi ki "Kim zulmederse biz onu azablandıracağız, sonra rabbine döndürülür, O da onu kötü (nükra) bir azabla azablandırır." |
Harun Yıldırım |
O, şöyle dedi "Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabbine gönderilecek; sonra Allah da ona korkunç bir azap uygulayacak." |
Hasan Basri Çantay |
Dedi «Amma kim zulmederse onu azâblandıracağız. Sonra da o, Rabbine döndürülür de O da kendisini şiddetli bir azâb (a dûçâr) eder». |
Hayrat Neşriyat |
(Zülkarneyn o kavme) dedi ki `Kim zulmederse, işte onu cezâlandıracağız; sonra(o,) Rabbine döndürülür de (Rabbi) onu şiddetli bir azâb ile cezâlandırır.` |
İbn-i Kesir |
Dedi ki Kim zulmederse; ona, azab edeceğiz. Sonra Rabbına döndürülür ve Rabbı; onu, görülmemiş bir azaba uğratır. |
İlyas Yorulmaz |
Zülkarneyn "Şu anda kim bir haksızlık yaparsa, ona yaptığı haksızlık nedeniyle cezasını veririz. Sonra o zalim Rabbine döndürülür ve işte o zaman azabın en kötüsü ile, orada ona azap edilir" dedi. |
İskender Ali Mihr |
(Zülkarneyn) "Fakat kim zulmederse ona azap edeceğiz. Sonra kendi Rabbine reddedilir (geri gönderilir). Böylece ona dehşetli bir azapla azap edilir." dedi. |
Kadri Çelik |
"Kim zulme saparsa muhakkak ona azap edeceğiz, sonra da (o zalim kimse) Rabbine döndürülür. O da onu görülmemiş bir azapla cezalandırır" dedi. |
Muhammed Esed |
O şöyle cevap verdi "(Başkalarına) zulmeden kimseye gelince, ona bundan böyle azap edeceğiz; ve o kimse sonunda Rabbine döndürülecek; ve O da ona görülmemiş bir azap çektirecek. |
Mustafa İslamoğlu |
(fakat)" diye ekledi (Rabbi); "kim zulmederse, iyi bilsin ki o (bu dünyada) günü gelince azabımıza mahkum olacaktır; en sonunda Rabbine döndürülecek; ve (Allah ahirette) onu da görülmemiş bir azaba uğratacaktır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Dedi ki «Her kim zulüm ederse elbette onu muazzep kılarız, sonra da Rabbine reddedilir, artık o da cidden şedît bir azap ile muazzep kılar.» |
Ömer Öngüt |
O da dedi ki "Her kim ki zulmederse onu cezalandıracağız, sonra o Rabbine döndürülür. O da ona görülmedik bir azap ile azap eder. " |
Sadık Türkmen |
Dedi ki "Kim zulmederse kendisini cezalandıracağız/azap edeceğiz. Sonra Rabbine döndürülecektir. O da ona görülmemiş bir azapla azap edecektir. |
Seyyid Kutub |
Zülkarneyn o topluma dedi ki; «Aranızdaki zalimleri cezaya çarptıracağız. Onlar, ilerde Rabb’lerinin huzuruna vardıklarında eşi görülmemiş, ağır bir azaba uğrayacaklardır. |
Suat Yıldırım |
Zülkarneyn şöyle dedi "Kim zulmederse, Biz onu cezalandırırız, sonra da Rabbinin huzuruna götürülür. O da ona benzeri görülmedik bir ceza uygular. |
Süleyman Ateş |
Dedi "Kim haksızlık ederse, ona azâb edeceğiz, sonra o, Rabbine döndürülecektir. O da ona görülmemiş bir azâb edecektir." |
Şaban Piriş |
Dedi ki -Kim, zulmederse onu cezalandıracağız, sonra Rabbine döndürülür ve Rabbi onu görülmemiş bir azapla cezalandırır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Dedi ki «Kim zulme saparsa biz onu azablandıracağız, sonra da Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azabla azablandırıverir.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Dedi "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da onu görülmedik bir azaba çeker." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
He said "Whoever doth wrong, him shall we punish; then shall he be sent back to his Lord; and He will punish him with a punishment unheard-of (before). |
قَالَ ḳāle |
dedi ki | ق و ل |
أَمَّا emmā |
||
مَنْ men |
kim | |
ظَلَمَ Zeleme |
haksızlık ederse | ظ ل م |
فَسَوْفَ fesevfe |
||
نُعَذِّبُهُ nuǎƶƶibuhu |
ona azab edeceğiz | ع ذ ب |
ثُمَّ ṧumme |
sonra | |
يُرَدُّ yuraddu |
döndürülecektir | ر د د |
إِلَىٰ ilā |
||
رَبِّهِ rabbihi |
Rabbine | ر ب ب |
فَيُعَذِّبُهُ fe yuǎƶƶibuhu |
O da ona azab edecektir | ع ذ ب |
عَذَابًا ǎƶāben |
bir azapla | ع ذ ب |
نُكْرًا nukran |
görülmemiş | ن ك ر |