وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ اجْعَلْ هَٰذَا بَلَدًا آمِنًا وَارْزُقْ أَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُمْ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ۖ قَالَ وَمَنْ كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُ قَلِيلًا ثُمَّ أَضْطَرُّهُ إِلَىٰ عَذَابِ النَّارِ ۖ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ

Ve iz kale ibrahımü rabbic’al haza beleden aminev verzuk ehlehu mines semerati min amene minhüm billahi vel yevmil ahır kale ve men kefera fe ümettiuhu kalılen sümme adtarruhu ila azabin nar ve bi’sel mesıyr

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

O zaman İbrahîm, Yâ Rabbi dedi, bu şehri emniyetli bir yer et. Buradakilerden Allah’a ve son güne inananları meyvelarla rızıklandır. Allah, kâfir olanı da bir müddet rızıklandıracağım da sonra zorla onu, ateşle azâba uğratacağım. Oraya gidiş, ne yaman bir sonuçtur, ne kötü bir gidiştir dedi.

Abdullah Parlıyan

"Sadece inananları değil, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenleri dahi, yaşadıkları az bir süre yararlandırırım da, sonra onları cehennem azabıyla karşı karşıya kalma zorunda bırakırım, ne kötü bir duraktır o cehennem" diye cevap verdi.

Adem Uğur

İbrahim de demişti ki Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası!

Ahmed Hulusi

Hani İbrahim şöyle demişti "Rabbim burasını emin bir mahal kıl ve ehlini (nefslerinin hakikati olarak) Allâh’a ve gelecekte yaşanacak sürece iman edenleri, yaptıklarının sonuçlarıyla rızıklandır." (Rabbi) dedi "Kim (hakikati) inkâr ederse onu bile kısa bir zaman (dünya yaşamı) boyunca rızıklandırır, sonra da yanma azabına bırakırım." O ne kötü gerçekle yüzleşmedir!

Ahmet Varol

’Kim küfrederse onu da kısa bir süre geçindirir sonra ateş azabına atarım. Orası ne fena bir varış yeridir’ demişti.

Ali Bulaç

Hani İbrahim "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah "Sadece inananları değil) inkar edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti.

Ali Fikri Yavuz

O vakıt Hz. İbrahim "-Ya Rab, burasını emîn bir belde kıl ve ahalisinden Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri çeşitli meyvalarla rızıklandır!" diye dua etti. Allah "Kâfir olan kimseyi de dünyanın az vaktında rızıklandırırım, sonra onu âhirette cehennem azabına muztar bırakırım. O varılacak ateş, ne kötü bir yerdir!" buyurdu.

Bayraktar Bayraklı

“İnkâr edeni de az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Orası ne kötü bir yerdir!”

Bekir Sadak

Ibrahim «Rabbim! Burasini emin bir sehir kil, halkindan, Allah’a ve ahiret gunune inananlari urunlerle riziklandir» demisti. Allah da «Inkar edeni de az bir muddet gecindirir, sonra da onu atesin azabina ugramak zorunda birakirim, ne kotu sonuc» buyurmustu.

Celal Yıldırım

O vakit İbrahim, «Rabbim! Burayı emîn bir belde eyle, burada oturanları, (onlardan) Allah’a ve âhiret gününe inananları türlü meyvelerle (gıdalarla) rızıklandır» demişti de Allah, «Küfre sapanları da (yaşadıkları) az bir süre yararlandırırım da sonra onları Cehennem azâbıyla (karşı karşıya kalma) zorunda bırakırım. Varılacak yer ne fenadır!» buyurmuştu.

Cemal Külünkoğlu

Hani İbrahim; “Ey Rabbim! Bu şehri güvenli bir yer kıl, halkından Allah`a ve Ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle besle” demişti. (Allah) buyurdu ki “Onlardan kâfir olanı dahi (yaşadığı müddetçe) bir süre geçindirir, sonra cehennem azabına katlanmak zorunda tutarım. Ne kötü varılacak yerdir o!”

Diyanet İşleri

Hani İbrahim, "Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır" demişti. Allah da, "İnkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!" demişti.

Diyanet Vakfı

İbrahim de demişti ki Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap, halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle. Allah buyurdu ki Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandırır, sonra onu cehennem azabına sürüklerim. Ne kötü varılacak yerdir orası!

Edip Yüksel

İbrahim, "Efendim, burayı güvenlik yeri kıl. ALLAH’a ve ahiret gününü onaylayan halkına ürünlerle rızık ver" deyince, "İnkar edene de rızık vereceğim. Onu kısa bir süre geçindirir, sonra onu ateş cezasına mahkûm ederim. Ne kötü bir uğrak yeridir orası!" dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ve o vakit İbrahim «Ey Rabbim, burasını güvenli bir belde kıl, halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri çeşitli meyvalarla rızıklandır» diye yalvardı. Allah buyurdu ki «küfredeni dahi rızıklandırır da hayattan biraz nasip aldırırım, sonra da onu ateş azabına uğratırım ki, orası ne yaman bir duraktır!»

Fizil-al il Kuran

Hani İbrahim; «Ey Rabbim, bu şehri güvenli bir yer kıl, halkından Allah a ve Ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle rızıklandır» dedi. Allah da; «Onlardan kâfir olanları ise kısa bir süre geçindirir, sonra Cehennem azabına katlanmak zorunda tutarım. Ne kötü akıbettir o!» buyurdu.

Gültekin Onan

Hani İbrahim "Rabbim, burasını güvenli (aminen) bir şehir kıl ve ehlinden Tanrı’ya ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Tanrı "Sadece inananları değil) küfredeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti.

Harun Yıldırım

Hani İbrahim "Rabbim! Burayı güvenli bir şehir kıl, halkından Allah’a ve âhiret gününe îmân edenleri çeşitli ürünlerle rızıklandır" demişti.Buyurdu ki "Kâfir olanı dahi az bir süre faydalandırır, sonra onu ateş azabına mahkum ederim. Ne kötü bir dönüş yeri!"

Hasan Basri Çantay

Hani İbrâhîm «Yâ Rab, burasını emniyyetli bir şehir yap ve ehâlisinden Allaha ve âhiret gününe inananları (yemiş, hububat gibi) mahsullerle rızıklandır» demişdi. (Allah da) «Kâfir olanı dahi kısa bir zaman için (yaşadığı müddetce) fâidelendireceğim, sonra onu cehennem azabına icbar edeceğim. Varacağı yer ne kötüdür» buyurmuşdu.

Hayrat Neşriyat

O vakit İbrâhîm de `Rabbim! Burasını emniyetli bir belde kıl ve halkını, içlerinden Allah`a ve âhiret gününe îmân edenleri mahsûllerle rızıklandır!` demişti. (Rabbi de ona) şöyle buyurdu `İnkâr edene de (ni`met veririm); fakat onu kısa bir müddet (dünya hayâtında)faydalandırır, sonra da onu ateş azâbına (girmeye) mahkûm ederim! O varılacak yer ise, ne kötüdür!`

İbn-i Kesir

Hani, İbrahim demişti ki Rabbım burasını emniyetli bir şehir yap. Ve halkından Allah’a, ahiret gününe iman etmiş olanları mahsullerle rızıklandır Allah da Kafir olanı kısa bir zaman için geçindiririm. Sonra onu cehennem azabına zorlarım. Bu ne kötü bir sonuçtur, buyurmuştu.

İlyas Yorulmaz

İbrahim Rabbine "Rabbim bu beldeyi güvenli bir yer yap, burada yaşayıp ta, Allah’a ve ahiret gününe inananları bereketli rızıklarla rızıklandır" dedi. Rabbi de "Kim inkâr ederse, onu az bir müddet yaşatırım, daha sonra ateşin azabına sürerim. Orası ne kötü dönüş yeri" dedi.

İskender Ali Mihr

İbrâhîm "Rabbim burayı emin (güvenli) bir belde kıl. Onun halkından Allah’a ve yevm’il âhire îmân edenleri semerelerinden (türlü çeşit meyvelerden) rızıklandır." dediği zaman (Allah) şöyle buyurdu "Kâfir olan kimseyi de (yaşadığı) az bir süre geçindirir ve sonra onu ateş azabına maruz bırakırım. Orası ne kötü bir dönüş yeridir."

Kadri Çelik

Hani İbrahim, "Rabbim! Burasını emin bir şehir kıl, halkından, Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri ürünlerle rızıklandır" demişti de Allah, "Küfre sapanı da az bir müddet geçindirir, sonra da onu cehennem azabına (girmeye) zorlarım ve bu, pek de kötü bir sonuçtur" diye söylemişti.);

Muhammed Esed

Ve İbrahim "Ey Rabbim!" diye yalvardı, "Burayı emin bir bölge yap ve halkından Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman edenlere bereketli rızıklar bağışla." (Allah) "Her kim hakikati inkar ederse, onun kısa bir süre zevk ü sefa içinde yaşamasına izin veririm -ama sonunda onu ateşin azabına sürerim; ne kötü bir duraktır o!" diye cevap verdi.

Mustafa İslamoğlu

Hani İbrahim de şöyle dua etmişti "Rabbim! Burasını emin bir bölge kıl! Onun sakinlerinden Allah`a ve ahiret gününe inananları türlü ürünlerle rızıklandır!" Allah karşılık verdi "Onlardan küfredenleri de, geçici zevkleri tattırdıktan sonra yakıcı bir azaba mahkum ederim ki, orası pek fena bir duraktır."

Ömer Nasuhi Bilmen

Şunu da zikret ki İbrahim, «Yarabbi! Burasını bir emîn belde kıl, ahalisini, Allah’a ve ahiret gününe imân etmiş olanları da semerelerden merzûk buyur» demişti. Allah Teâlâ da, «Kâfir olanı da az bir müddet müstefîd ederim, sonra da onu ateş azabına muzdar kılarım. Ne fena bir gidiş!» diye buyurmuştu.

Ömer Öngüt

İbrahim demişti ki "Ey Rabbim! Bu şehri emin bir şehir yap. Halkından Allah’a ve âhiret gününe inananları çeşitli meyvelerle rızıklandır. " Allah buyurdu ki "İnkâr edeni de az bir süre geçindirir, sonra onu ateşin azabına uğramak zorunda bırakırım. Orası ne kötü varılacak yerdir!"

Sadık Türkmen

Hani ibrahim; "Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri, her türlü ürünle rızıklandır" demişti. Allah da; "Inkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır, sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!" demişti.

Seyyid Kutub

Hani İbrahim; «Ey Rabbim, bu şehri güvenli bir yer kıl, halkından Allah a ve Ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle rızıklandır» dedi. Allah da; «Onlardan kâfir olanları ise kısa bir süre geçindirir, sonra Cehennem azabına katlanmak zorunda tutarım. Ne kötü akıbettir o!» buyurdu.

Suat Yıldırım

Ve o vakit İbrâhim "Ya Rabbî, burayı güvenli bir şehir yap. Buranın halkından Allah’a ve âhiret gününe iman edenleri çeşit çeşit mahsullerle rızıklandır!" dedi. Bunun üzerine buyurdu ki "Onlardan inkâr edeni dahi rızıklandırıp az bir zaman hayattan nasip aldırır, sonra da onları cehennem azabına sürerim. Orası varılacak yer olarak ne fena bir yerdir!"

Süleyman Ateş

İbrâhim demişti ki "Rabbim, bu şehri güvenli bir şehir yap, halkından Allah’a ve âhiret gününe inananları çeşitli ürünlerle besle!" (Rabbi) buyurdu "İnkâr edeni dahi az bir süre geçindirir, sonra onu cehennem azâbına (girmeğe) zorlarım, ne kötü varılacak yerdir orası!"

Şaban Piriş

Hani İbrahim -Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir yap, halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli ürünlerle rızıklandır, demişti. Allah da -İnkarcı olanı bile az bir süre geçindirir, sonra onu cehennem azabına atarım ne kötü bir akibet! diye buyurmuştu.

Tefhim-ul Kur'an

Hani İbrahim «Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır» demişti de (Allah) «Küfredeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o» demişti.

Yaşar Nuri Öztürk

İbrahim şöyle yakarmıştı "Rabb’im! Şu kenti güvenli bir kent yap, halkının Allah’a ve âhıret gününe inananlarını çeşitli ürünlerle rızklandır." Rab dedi ki "Küfre sapanları bile rızklandırırım. Ama az bir nimetle rızklandırır, sonra da ateş azabına itiveririm. Ne kötü bir dönüş yeridir o..."

Yusuf Ali (İngilizce)

And remember Abraham said "My Lord, make this a City of Peace, and feed its people with fruits,-such of them as believe in Allah and the Last Day." He said "(Yea), and such as reject Faith,-for a while will I grant them their pleasure, but will soon drive them to the torment of Fire,- an evil destination (indeed)!"

KELİME KÖKLERİ
وَإِذْ
ve iƶ
ve hani
قَالَ
ḳāle
demişti ki ق و ل
إِبْرَاهِيمُ
ibrāhīmu
İbrahim
رَبِّ
rabbi
Rabbim ر ب ب
اجْعَلْ
c’ǎl
kıl ج ع ل
هَٰذَا
hāƶā
bu
بَلَدًا
beleden
şehri ب ل د
امِنًا
āminen
güvenli ا م ن
وَارْزُقْ
verzuḳ
ve rızıklandır ر ز ق
أَهْلَهُ
ehlehu
halkını ا ه ل
مِنَ
mine
الثَّمَرَاتِ
ṧ-ṧemerāti
ürünlerle ث م ر
مَنْ
men
kimseleri
امَنَ
āmene
inanan ا م ن
مِنْهُمْ
minhum
onlardan
بِاللَّهِ
billahi
Allah’a
وَالْيَوْمِ
velyevmi
ve gününe ي و م
الْاخِرِ
l-āḣiri
ahiret ا خ ر
قَالَ
ḳāle
(Rabbi) buyurdu ki ق و ل
وَمَنْ
ve men
kimseyi
كَفَرَ
kefera
inkar eden ك ف ر
فَأُمَتِّعُهُ
feumettiǔhu
onu geçindiririm م ت ع
قَلِيلًا
ḳalīlen
az bir (süre) ق ل ل
ثُمَّ
ṧumme
sonra
أَضْطَرُّهُ
eDTarruhu
onu mahkum ederim ض ر ر
إِلَىٰ
ilā
عَذَابِ
ǎƶābi
azabına ع ذ ب
النَّارِ
n-nāri
cehennem ن و ر
وَبِئْسَ
ve bi’se
ve ne kötü ب ا س
الْمَصِيرُ
l-meSīru
dönüş yeridir ص ي ر