ثُمَّ أَفِيضُوا مِنْ حَيْثُ أَفَاضَ النَّاسُ وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
Sümme efıdu min haysü efadan nasü vestağfirullah innellahe ğafurur rahıym
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sonra insanların, hep birden Arafat’tan döndüğü yerden siz de dönün, Allah’tan yarlıganmak dileyin. Şüphe yok ki Allah suçları örter, rahîmdir. |
Abdullah Parlıyan |
Ve dalga dalga ilerleyen öteki kalabalıklarla birlikte, siz de ilerleyin ve Allah’tan günahlarınızın bağışlanmasını dileyin. Doğrusu Allah çok affeden ve acıyandır. |
Adem Uğur |
Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın. Allah’tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyicidir. |
Ahmed Hulusi |
Sonra herkesin topluca döndüğü yerden siz de dönün ve (yetersizliklerinizden dolayı) istiğfar edin. Şüphesiz ki Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir. |
Ahmet Varol |
Sonra insanların toplu halde akın ettikleri yerden siz de topluca akın edin ve Allah’dan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah bağışlayan ve rahmet edendir. |
Ali Bulaç |
Sonra insanların (topluca) akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir. |
Ali Fikri Yavuz |
Sonra insanların döndüğü yerden (Arafat’dan) siz de dönün ve Allah’ın mağfiretini isteyin. Allah çok mağfiret ve rahmet edicidir. |
Bayraktar Bayraklı |
Sonra dalga dalga ilerleyen öteki kalabalıklarla birlikte, siz de ilerleyiniz ve Allah`tan af dileyiniz. Doğrusu Allah, affedicidir; merhamet sahibidir. |
Bekir Sadak |
Sonra, insanlarin toplu olarak akin ettigi yerden, siz de akin edin. Allah’tan magfiret dileyin. Allah bagislar ve merhamet eder. |
Celal Yıldırım |
Sonra insanların akıp geldiği yerden (İslâm birliğini, ’ Tevhîd İnancı’nın derin anlam ve hikmetini düşünerek) akıp gelin ve Allah’tan günahlarınızın bağışlanmasını dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayan ve cok merhamet edendir. |
Cemal Külünkoğlu |
Sonra insanların döndüğü yerden (Arafat`tan) topluca dönün ve Allah`ın mağfiretini isteyin. Hiç şüphesiz Allah bağışlayandır, merhamet edendir. |
Diyanet İşleri |
Sonra insanların akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
Diyanet Vakfı |
Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın. Allah’tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyicidir. |
Edip Yüksel |
Sonra, halkın topluca yayıldığı yerden siz de yayılın, ALLAH’tan bağışlanma dileyin. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sonra insanların akıp geldiği yerden siz de akıp gelin. Allah’tan bağışlanmanızı isteyin. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. |
Fizil-al il Kuran |
Sonra insanların dağıldığı yerden siz de dağılın ve Allah’tan bağışlama dileyin. Hiç şüphesiz Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir. |
Gültekin Onan |
Sonra, insanların (topluca) akın ettiği yerden siz de akın edin ve Tanrı ’dan bağışlanma dileyin. Tanrı, bağışlayandır, rahimdir. |
Harun Yıldırım |
Sonra insanların akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz ki Allah Ğafur’dur, Rahim’dir. |
Hasan Basri Çantay |
Sonra insanların (elbirlik) döndüğü yerden siz de dönün. Allahdan (günâhlarınızı) mağfiret (buyurmasını) isteyin. Şüphesiz ki Allah çok yarlığayıcı, hakkıyle esirgeyicidir. |
Hayrat Neşriyat |
Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden (Arafat`tan siz de) akın edin ve Allah`dan mağfiret dileyin! Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok mağfiret eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. |
İbn-i Kesir |
Sonra insanların döndüğü yerden siz de dönün. Ve Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz ki Allah Gafur’dur, Rahim’dir. |
İlyas Yorulmaz |
İnsanların topluca akıp geldikleri yerlerden sizde gelin ve Allah dan bağışlanma dileyin. Çünkü Allah bağışlayan ve acıyandır. |
İskender Ali Mihr |
Sonra insanların akın akın geldikleri yerden, akın akın gelin ve Allah’a istiğfar edin (mağfiret dileyin). Muhakkak ki Allah, Gafur’dur, Rahîm’dir (mağfiret edendir, Rahîm esması ile tecelli edendir). |
Kadri Çelik |
Sonra insanların toplu olarak akın ettiği yerden, siz de (Mina’ya) akın edin. Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah bağışlayıcıdır, merhamet edicidir. |
Muhammed Esed |
Ve dalga dalga ilerleyen öteki kalabalıklarla birlikte siz de ilerleyin ve Allah’tan günahlarınıza mağfiret dileyin Doğrusu Allah, çok affedicidir, rahmet kaynağıdır. |
Mustafa İslamoğlu |
Ardından insanların çağlayıp geldikleri yerden siz de çağlayıp gelin ve Allah`tan günahlarınıza mağfiret dileyin! Doğrusu Allah tarifsiz bağışlayıcıdır, eşsiz merhamet kaynağıdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Sonra nâsın geri döndüğü yerden siz de dönüveriniz. Ve Allah Teâlâ’dan mağfiret isteyiniz. Şüphe yok ki Hak Teâlâ gafûrdur, rahîmdir. |
Ömer Öngüt |
Sonra insanların döndüğü yerden siz de dönün ve Allah’tan mağfiret dileyin. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. |
Sadık Türkmen |
Sonra insanların akın ettiği yerden siz de akın edin. Allah’tan mağfiret/bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah; çok bağışlayan, çok merhamet edendir. |
Seyyid Kutub |
Sonra insanların dağıldığı yerden siz de dağılın ve Allah’tan bağışlama dileyin. Hiç şüphesiz Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir. |
Suat Yıldırım |
Sonra, insanların sel gibi aktığı yerden siz de akın edin ve Allah’tan af dileyin! Çünkü Allah çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur. |
Süleyman Ateş |
Sonra insanların akın akın döndüğü yerden siz de akın edin ve Allah’tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allâh bağışlayandır, esirgeyendir. |
Şaban Piriş |
Sonra insanların toplu olarak akın ettiği yerden, siz de akın edin ve Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Sonra insanların (topluca) akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sonra, insanların akın edip döndüğü yerden siz de dönün ve Allah’tan af dileyin. Çünkü Allah çok affedicidir, çok merhametlidir. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then pass on at a quick pace from the place whence it is usual for the multitude so to do, and ask for Allah´s forgiveness. For Allah is Oft-forgiving, Most Merciful. |
ثُمَّ ṧumme |
sonra | |
أَفِيضُوا efīDū |
siz de akın edin | ف ي ض |
مِنْ min |
||
حَيْثُ Hayṧu |
yerden | ح ي ث |
أَفَاضَ efāDe |
akın ettiği | ف ي ض |
النَّاسُ n-nāsu |
insanların | ن و س |
وَاسْتَغْفِرُوا vesteğfirū |
ve mağfiret dileyin | غ ف ر |
اللَّهَ llahe |
Allah’tan | |
إِنَّ inne |
şüphesiz | |
اللَّهَ llahe |
Allah | |
غَفُورٌ ğafūrun |
Gafurdur | غ ف ر |
رَحِيمٌ raHīmun |
Rahimdir | ر ح م |