← BAKARA 2:5 →

Onlardır rablerinden doğru yolu bulanlar, onlardır kurtulup muratlarına erenler.

İşte Rablerinin gösterdiği cennet yolunda yürüyen ve gerçek mutluluğa erecek kimseler de onlardır.

İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

İşte onlar, Rablerinden (nefslerini oluşturan Esmâ bileşiminden kaynaklanan) HÜDA (hakikati idrak) hâlindedirler ve onlar kurtuluşa ermişlerdir.

İşte onlar Rablerinin göstermiş olduğu hidayet yolu üzerindedirler ve kurtuluşa erecek olanlar da onlardır.

İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.

İşte böyle kimseler, Rablerinden olan hidâyet ve doğru yol üzeredirler; ve bunlar azabdan kurtulup sevaba erenlerdir.

İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridirler.

Iste Rab’lerinin yolunda olanlar ve saadete erisenler bunlardir.

İşte bunlar, Rabları tarafından doğru yol üzeredirler ve korktuklarından kurtulup umduklarına kavuşanlar da bunlardır.

İşte Rablerinin gösterdiği yolda yürüyenler de, gerçek anlamda kurtuluşa erenler de onlardır.

İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.

İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

İşte, Rab’leri tarafından yol gösterilenler ve mutluluğa erenler bunlardır.

Bunlar, işte Rabblerinden bir hidayet üzerindedirler ve bunlar işte felaha erenlerdir.

İşte onlar Rabblerinden gelen hidayet yolundadırlar ve kurtuluşa erenlerdir.

İşte bunlar, rablerinden (olan) bir hidayet üzerindedirler ve felaha erenler / erdirilenler bunlardır.

İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.

İşte onlar Rablerinden (gelen) Hidâyetin tam üzerindedirler. Asıl muradlarına kavuşanlar da işte onlar.

İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler, kurtuluşa erenler de işte ancak onlardır.

İşte onlar, rablarından bir hidayet üzeredirler ve işte onlar, felaha erenlerdir.

İşte onlar Rablerinin belirlediği doğru yol üzerinde olanlar ve kurtuluşa erenlerde bunlardır.

İşte onlar, Rab’lerinden bir hidayet üzeredirler. Ve işte onlar, muflihundurlar (felâha, kurtuluşa erenlerdir).

İşte onlardır rablerinden bir hidayet üzere olanlar ve işte onlardır, sadece onlardır felaha erenler.);

İşte Rablerinin gösterdiği yolda yürüyenler onlardır, mutluluğa erişecek olanlarda!

İşte onlar, Rablerinden gelen kusursuz bir rehberliğe tabidirler; ve işte onlar, evet onlardır sonsuz mutluluğa erenler.

İşte onlar Rabb-i Kerîm’leri tarafından bir hidâyet üzeredirler. Felâh bulanlar da ancak onlardır.

İşte onlar Rablerinin yolunda olanlardır. İşte onlar saâdete erenlerdir.

Işte onlar Rablerinden (gelen) doğru bir yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.

İşte onlar Rabblerinden gelen hidayet yolundadırlar ve kurtuluşa erenlerdir.

İşte bunlardır Rableri tarafından doğru yola ulaştırılanlar. Ve işte bunlardır felâh bulanlar.

İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve umduklarına erenler, işte onlardır!

İşte, Rab’lerinin yolunda olanlar ve kurtuluşa erecek olanlar onlardır.

İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de bunlardır.

İşte bunlardır Rablerinden bir hidayet üzere olanlar, işte bunlardır gerçek anlamda kurtuluşu bulanlar.

They are on (true) guidance, from their Lord, and it is these who will prosper.