إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا سَوَاءٌ عَلَيْهِمْ أَأَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
İnnellezıne keferu sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü’minun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Kâfir olanlara gelince İster korkut onları, ister korkutma, birdir; inanmazlar. |
Abdullah Parlıyan |
Unutma ki Allah’tan gelen gerçekleri, örtbas edenleri uyarıp uyarmaman farketmez. Onlar inanmazlar. |
Adem Uğur |
Gerçek şu ki, kâfir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler. |
Ahmed Hulusi |
Hakikati örten - inkâr edenleri uyarsan da uyarmasan da fark etmez, iman etmezler! |
Ahmet Varol |
Sen kâfirleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; iman etmezler. |
Ali Bulaç |
Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; inanmazlar. |
Ali Fikri Yavuz |
Muhakkak ki küfre varanlar, (yani iman nurunu şirk karanlığı ve inad yüzünden örtenleri) azâb ile korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; onlar iman etmezler. |
Bayraktar Bayraklı |
İnkâr edenleri uyarsan da uyarmasan da, onlar için aynıdır; iman etmezler. |
Bekir Sadak |
suphe yok ki, inkar edenleri, baslarina gelecekle uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar. |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki (ey sânı yüce peygamber!) o küfre saplanıp kalanları (inkâr ve inadları yüzünden tuttukları yanlış yolun tehlikeli sonucundan) korkutsan da, korkutmasan da onlara göre birdir; inanmazlar, d). |
Cemal Külünkoğlu |
İnkarcılara gelince, onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez, (inanmamaya kararlı oldukları için) onlar iman etmezler. |
Diyanet İşleri |
Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar. |
Diyanet Vakfı |
Gerçek şu ki, kâfir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler. |
Edip Yüksel |
İnkar edenlere gelince, onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir; onlar onaylamazlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Şu muhakkak ki inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir. Onlar inanmazlar. |
Fizil-al il Kuran |
Kâfirlere gelince onları uyarsan da uyarmasan da farketmez; onlar iman etmezler. |
Gültekin Onan |
Şüphesiz, kafirleri uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir / aynıdır; onlar inanmazlar. |
Harun Yıldırım |
Muhakkak ki küfürlerinde bilinçli olarak ısrar eden kimseleri uyarsan da uyarmasan da kendileri için birdir; îmân etmezler. |
Hasan Basri Çantay |
Şu muhakkak ki küfr edenleri inzâr etsen de onlarca bir, kendilerini inzâr etmesen de inanmazlar. |
Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki inkâr edenler yok mu, onları korkutsan da korkutmasan da kendileri için birdir; îmân etmezler. |
İbn-i Kesir |
Şüphesiz ki o küfretmiş olanları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar. |
İlyas Yorulmaz |
Hakkı kabul etmeyenlere gelince! Sen onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için fark etmez, (Rablerinden gelen gerçeklere) asla inanmazlar. |
İskender Ali Mihr |
Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Onları ikaz etsen de etmesen de onlar için eşittir, onlar mü’min olmazlar. |
Kadri Çelik |
Şüphesiz küfre sapanları uyarsan da uyarmasan da birdir; iman etmezler.); |
Muhammed Esed |
Unutma ki, hakikati inkara şartlanmış olanlar için kendilerini uyarıp uyarmaman fark etmez; onlar inanmazlar. |
Mustafa İslamoğlu |
Şu bir gerçek ki, küfre şartlanmış o kimseleri ha uyarmışsın ha uyarmamışsın, onlar için (ikisi de) bir iman etmezler. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak o kimseler ki kâfir olmuşlardır, onları korkutsan da, korkutmasan da onlar için müsavîdir, onlar imâna gelmezler. |
Ömer Öngüt |
Kâfirlere gelince, onları ikaz etsen de etmesen de onlar için birdir, onlar iman etmezler. |
Sadık Türkmen |
Şüphesiz ki o kâfirler (gerçekleri anladıkları halde gizleyenler), onları uyarsan da uyarmasan da kabul etmiyorlar. |
Seyyid Kutub |
Kâfirlere gelince onları uyarsan da uyarmasan da farketmez; onlar iman etmezler. |
Suat Yıldırım |
İnkâra saplananları ise ister uyar ister uyarma onlar için birdir, imana gelmezler. |
Süleyman Ateş |
İnkâr edenlere gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir; inanmazlar. |
Şaban Piriş |
Kafirlere gelince, onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar. |
Tefhim-ul Kur'an |
Şüphesiz, küfredenleri uyarıp korkutsan da, uyarmayıp korkutmasan da, onlar için farketmez; iman etmezler. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Şu bir gerçek ki, o küfre batmış olanları sen korkutsan da korkutmasan da onlar için aynıdır; iman etmezler. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
As to those who reject Faith, it is the same to them whether thou warn them or do not warn them; they will not believe. |
إِنَّ inne |
elbette | |
الَّذِينَ elleƶīne |
ki | |
كَفَرُوا keferū |
inkar edenler | ك ف ر |
سَوَاءٌ sevā'un |
eşittir | س و ي |
عَلَيْهِمْ ǎleyhim |
onlara | |
أَأَنْذَرْتَهُمْ eenƶertehum |
onları uyarman | ن ذ ر |
أَمْ em |
yada | |
لَمْ lem |
||
تُنْذِرْهُمْ tunƶirhum |
uyarmasan da | ن ذ ر |
لَا lā |
||
يُؤْمِنُونَ yu'minūne |
inanmazlar | ا م ن |