ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ مِنْ بَعْدِ ذَٰلِكَ ۖ فَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ لَكُنْتُمْ مِنَ الْخَاسِرِينَ

Sümme tevelleytüm mim ba’di zalik fe lev la fadlüllahi aleyküm ve rahmetühu leküntüm minel hasirın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Bundan sonra gene yüz çevirmiştiniz. Allah’ın ihsânı ve rahmeti olmasaydı ziyankârlardan olurdunuz ya.

Abdullah Parlıyan

Ama arkasından yine sözünüzden dönmüştünüz. Allah’ın ikram ve acıması olmasaydı, kendinizi zarar etmişler arasında bulurdunuz.

Adem Uğur

Ondan sonra sözünüzden dönmüştünüz. Eğer sizin üzerinizde Allah’ın ihsanı ve rahmeti olmasaydı, muhakkak zarara uğrayanlardan olurdunuz.

Ahmed Hulusi

Oysa bunun ardından yine yüz çevirip eski hâlinize döndünüz! Allâh’ın fazlı ve rahmeti olmasa kesin hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Ahmet Varol

Siz bu olaydan sonra yine yüz çevirdiniz. Eğer Allah’ın size lütfu ve rahmeti olmasaydı zarara (hüsrana) uğrayanlardan olurdunuz.

Ali Bulaç

Siz ise, bundan sonra da yüz çevirdiniz. Eğer Allah’ın üzerinizdeki fazlı (lütuf ve ihsanı) ve rahmeti olmasaydı, siz gerçekten hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Ali Fikri Yavuz

İtaat için sağlam söz verdikten sonra, arkasından döneklik ettiniz. Eğer Allah’ın fazlı ve rahmeti üzerinize inmeyeydi, elbette kendini aldatmışlardan olurdunuz.

Bayraktar Bayraklı

Bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Allah`ın iyiliği ve merhameti üzerinizde olmasaydı, manen iflas etmiş olacaktınız.

Bekir Sadak

Bundan sonra yine yuz cevirdiniz; eger Allah’in size bol nimeti ve merhameti olmasaydi, muhakkak zarara ugrayanlardan olurdunuz.

Celal Yıldırım

Bundan sonra yine yüzçevirmiştiniz. Allah’ın size fazl-u rahmeti olmasaydı, nerhalde zarara uğrayanlardan olurdunuz.

Cemal Külünkoğlu

Bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah`ın lütuf ve rahmeti olmasaydı her halde hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Diyanet İşleri

Bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Allah’ın bol nimeti ve merhameti olmasaydı, herhâlde ziyana uğrayanlardan olurdunuz.

Diyanet Vakfı

Ondan sonra sözünüzden dönmüştünüz. Eğer sizin üzerinizde Allah’ın ihsanı ve rahmeti olmasaydı, muhakkak zarara uğrayanlardan olurdunuz.

Edip Yüksel

Fakat bundan sonra da yüz çevirdiniz. ALLAH’ın size bol nimeti ve merhameti olmasaydı kaybederdiniz.

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra verdiğiniz sözün arkasından yüz çevirdiniz, eğer üzerinizde Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasa idi herhalde zarara uğrayanlardan olurdunuz.

Fizil-al il Kuran

Bunun arkasından verdiğiniz sözden döndünüz. Eğer Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve merhameti olmasaydı kesinlikle hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Gültekin Onan

Siz ise bundan sonra da yüz çevirdiniz / döneklik ettiniz (tevelleytüm). Tanrı’nın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı kaybedenlerden / hüsrana uğrayanlardan / kendini aldatanlardan / aldatılanlardan (hasiriyn) olurdunuz.

Harun Yıldırım

Sonra siz bunun ardından yüz çevirdiniz; eğer üzerinizde Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, elbette hüsrana uğrayanlardan olurdunuz…

Hasan Basri Çantay

Sonra onun (Tevrâtı kabul edişinizin) arkasından yine yüz çevirmişdiniz. İşte eğer üzerinizde Allanın fazl-u rahmeti olmasaydı elbette maddî ve ma’nevî en büyük zarara uğrayanlardan olacakdınız (mahvolacakdınız).

Hayrat Neşriyat

Sonra bunun ardından yüz çevirdiniz. Fakat üzerinize Allah`ın ihsânı ve rahmeti(tevbelerinizi kabûl etmesi) olmasaydı, mutlaka zarara uğrayanlardan olurdunuz.

İbn-i Kesir

Sonra o sözü müteakip yine yüz çevirdiniz. Eğer üstünüzde Allah’ın fazlu rahmeti olmasaydı hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

İlyas Yorulmaz

Bu aşamalardan sonra yine haktan yüz çevirdiniz. Eğer Allah’ın size karşı lütfü ve merhameti olmasaydı, hüsrana uğrayanlardan olacaktınız.

İskender Ali Mihr

Siz bundan (bu sözü verdikten) sonra döndünüz. Eğer Allah’ın fazlı ve O’nun rahmeti sizin üzerinize olmasaydı, siz muhakkak ki hüsrandaki (kimse)lerden olurdunuz.

Kadri Çelik

Bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah’ın lütuf ve rahmeti olmasaydı her halde hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.);

Muhammed Esed

Ama siz ondan sonra sözünüzden döndünüz! Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı kendinizi muhakkak ziyana uğrayanlar arasında bulurdunuz.

Mustafa İslamoğlu

Bunun ardından bir kez daha sözünüzden döndünüz. Eğer Allah size lutfedip acımasaydı, kesinlikle kaybetmiştiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen

Sonra o misâkı müteakip yüz çevirdiniz. Eğer üzerinize Allah Teâlâ’nın fazl ve rahmeti olmasaydı elbette hüsrâna uğrayanlardan olurdunuz.

Ömer Öngüt

Bundan sonra yine sözünüzden döndünüz, yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı, elbette hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Sadık Türkmen

Ama siz bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Eğer Allah’ın bol nimeti ve merhameti olmasaydı, herhalde ziyana uğrayanlardan olurdunuz.

Seyyid Kutub

Bunun arkasından verdiğiniz sözden döndünüz. Eğer Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve merhameti olmasaydı kesinlikle hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Suat Yıldırım

Bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı elbette hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Süleyman Ateş

Ardından yine dönmüştünüz; eğer Allâh’ın size iyiliği ve merhameti olmasaydı, elbette ziyana uğrayanlardan olurdunuz.

Şaban Piriş

Bundan sonra yine yüz çevirmiştiniz; eğer Allah’ın size bol nimet ve merhameti olmasaydı, elbette hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Tefhim-ul Kur'an

Siz ise, bundan sonra da yüz çevirdiniz. Eğer Allah’ın üzerinizdeki fazlı (lutuf ve ihsanı) ve rahmeti olmasaydı, siz gerçekten kayba uğrayanlardan olurdunuz.

Yaşar Nuri Öztürk

Bunun ardından da yüz çevirip döndünüz. Eğer Allah’ın size lütfu ve rahmeti olmasaydı, kesinlikle hüsrana uğrayanlardan olacaktınız,

Yusuf Ali (İngilizce)

But ye turned back thereafter Had it not been for the Grace and Mercy of Allah to you, ye had surely been among the lost.

KELİME KÖKLERİ
ثُمَّ
ṧumme
sonra
تَوَلَّيْتُمْ
tevelleytum
dönmüştünüz و ل ي
مِنْ
min
-ından
بَعْدِ
beǎ’di
ard- ب ع د
ذَٰلِكَ
ƶālike
bunun
فَلَوْلَا
felevlā
eğer olmasaydı
فَضْلُ
feDlu
iyiliği ف ض ل
اللَّهِ
llahi
Allah’ın
عَلَيْكُمْ
ǎleykum
size
وَرَحْمَتُهُ
ve raHmetuhu
ve merhameti ر ح م
لَكُنْتُمْ
lekuntum
elbette olurdunuz ك و ن
مِنَ
mine
-dan
الْخَاسِرِينَ
l-ḣāsirīne
ziyana uğrayanlar- خ س ر