وَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَا يَخَافُ ظُلْمًا وَلَا هَضْمًا
Ve mey ya’mel mines salihüti ve hüve mü’minün fe la yehafü zulmev ve la hadma
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Fakat inanarak iyi işlerde bulunan ne günâhının arttırılmasından korkar, ne sevâbının eksiltilmesinden. |
Abdullah Parlıyan |
Her kim iman ederek, doğru dürüst işler işlerse, haksızlığa uğramaktan ve mükafatının eksilmesinden asla korkmaz. |
Adem Uğur |
Her kim, mümin olarak iyi olan işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Ahmed Hulusi |
Kim imanlı olarak doğru fiiller ortaya koyarsa, o, bir haksızlığa uğramaktan ve hakkının çiğnenmesinden korkmaz. |
Ahmet Varol |
Kim de mü’min olarak salih ameller işlerse o ne zulümden, ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Ali Bulaç |
Kim de bir mü’min olarak, salih olan amellerde bulunursa, artık o, ne zulümden korksun, ne hakkının eksik tutulmasından. |
Ali Fikri Yavuz |
Her kim de mü’min olarak salih ameller işlerse, artık o, ne bir zulümden korkar, ne çiğnenmeden (hakkının zayi olmasından). |
Bayraktar Bayraklı |
Her kim, mümin olarak iyi işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Bekir Sadak |
inanmis olarak, yararli isler isleyen kimse, haksizliktan ve hakkinin yeneceginden korkmaz. |
Celal Yıldırım |
Mü’min iken iyiyararlı amellerde bulunan kimse ne haksızlığa uğramaktan, ne de (sevabının) eksilmesinden korkar. |
Cemal Külünkoğlu |
Kim de inanmış olarak faydalı eylemlerde bulunursa, böyle birinin, haksızlığa uğramaktan ya da (hak ettiğini) alamamaktan korkmasına hiçbir sebep yoktur. |
Diyanet İşleri |
Kim de inanmış olarak salih ameller işlerse, o, ne zulme uğramaktan korkar, ne yoksun bırakılmaktan. |
Diyanet Vakfı |
Her kim, mümin olarak iyi olan işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Edip Yüksel |
Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar herhangi bir haksızlıktan ve güçlükten korkmayacaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Her kim de mümin olarak salih amelleri işlerse, artık o, ne bir haksızlıktan ve ne de çiğnenmekden korkar. |
Fizil-al il Kuran |
Mü’min oldukları halde iyi ameller işleyenler ne haksızlığa ve ne de ödül kısıntısına uğramaktan korkarlar. |
Gültekin Onan |
Kim de (bir) inançlı olarak salih amellerde bulunursa, artık o ne zulümden korksun, ne hakkının eksik tutulmasından. |
Harun Yıldırım |
Her kim, mümin olarak iyi olan işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Hasan Basri Çantay |
Kim, bir mü’min olarak, iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunursa o, ne (seyyiâtının) artırılmasından, ne (hasenatının) ekşitilmesinden endîşe etmez. |
Hayrat Neşriyat |
`Kim mü`min olarak sâlih amellerden işlerse, ne zulüm edilmekten ne de hakkının yenmesinden korkar.` |
İbn-i Kesir |
Kim de inanmış olarak salih ameller işlerse; o, zulümden ve hakkının yenmesinden korkmaz. |
İlyas Yorulmaz |
Kimde inanmış olarak, doğru ve dürüst şeyler yapmışsa, haksızlığa uğrama ve yaptıkları doğru ve güzelliklerin karşılığını alamama korkuları yoktur. |
İskender Ali Mihr |
Ve mü’min (kalbine îmân yazılmış) olarak salih (nefsi ıslâh edici) amel işleyen kimseler, artık zulümden (kendilerine) haksızlık yapılmasından ve (kazandıkları derecelerin) azaltılmasından korkmasınlar. |
Kadri Çelik |
Kim de bir mümin olarak salih olan amellerde bulunursa, artık o ne zulümden korkar, ne de hakkının eksik tutulmasından. |
Muhammed Esed |
Buna karşılık, inanıp da dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan kimseye gelince böyle birinin, haksızlığa uğramaktan ya da (hak ettiği karşılıktan) yoksun bırakılmaktan korkmasına hiçbir sebep yoktur. |
Mustafa İslamoğlu |
Fakat, kim de mü`min olduğu halde erdemli davranırsa, artık o ne haksızlığa uğramaktan ne de (cehenneme) yem olmaktan korksun. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve her kim mü’min olduğu halde sâlih amellerden işlerse artık o ne zulme uğramaktan ve ne de sevabının eksilmesinden korkmaz. |
Ömer Öngüt |
Kim mümin olarak sâlih amellerden yaparsa, artık o ne zulümden ne de hakkının yeneceğinden korkar. |
Sadık Türkmen |
Kim mümin olduğu halde faydalı işi en iyi şekilde yaparsa, bir zulümden ve hakkının çiğnenmesinden korkmaz. |
Seyyid Kutub |
Mü’min oldukları halde iyi ameller işleyenler ne haksızlığa ve ne de ödül kısıntısına uğramaktan korkarlar. |
Suat Yıldırım |
Mümin olarak güzel ve makbul işler işleyen ise, ne zulümden, ne de haklarının çiğnenmesinden korkar. |
Süleyman Ateş |
Kim inanarak iyi olan işlerden yaparsa artık o, ne zulümden, ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Şaban Piriş |
Mümin olarak doğruları yapan ise zulümden ve hakkının yenmesinden korkmaz. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kim de bir mü’min olarak, salih olan amellerde bulunursa, artık o, ne zulümden korksun, ne de hakkının eksik tutulmasından. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Mümin olarak hayra ve barışa yönelik iyilikler yapan ise ne haksızlığa uğratılmaktan korkar ne de ezilip horlanmaktan. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
But he who works deeds of righteousness, and has faith, will have no fear of harm nor of any curtailment (of what is his due). |
وَمَنْ vemen |
ve kim | |
يَعْمَلْ yeǎ’mel |
yaparsa | ع م ل |
مِنَ mine |
-den | |
الصَّالِحَاتِ S-SāliHāti |
iyi olan işler- | ص ل ح |
وَهُوَ vehuve |
ve o | |
مُؤْمِنٌ mu'minun |
inanırsa | ا م ن |
فَلَا felā |
artık | |
يَخَافُ yeḣāfu |
korkmaz | خ و ف |
ظُلْمًا Zulmen |
zulümden | ظ ل م |
وَلَا ve lā |
ne de | |
هَضْمًا heDmen |
hakkının çiğnenmesinden | ه ض م |