وَاضْمُمْ يَدَكَ إِلَىٰ جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ آيَةً أُخْرَىٰ
Vadmün yedeke ila cenahıke tahrüc beydae min ğayri suin ayeten uhra
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Elini koynuna sok da bir hastalık yüzünden olmamak şartıyla bembeyaz çıksın; bu da bir başka delil sana. |
Abdullah Parlıyan |
Şimdi de elini koynuna sok, bir hastalık eseri olmadan, başka bir delil olarak bembeyaz çıksın. |
Adem Uğur |
Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın. |
Ahmed Hulusi |
"Şimdi de elini koynuna sok; bir başka mucize olarak, hastalıksız şekilde bembeyaz çıkar!" |
Ahmet Varol |
Elini yanına sok. Bir hastalık olmadan, başka bir mucize olarak, bembeyaz çıksın. |
Ali Bulaç |
"Elini koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın." |
Ali Fikri Yavuz |
Bir de, diğer bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çıksın. |
Bayraktar Bayraklı |
“Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın.” |
Bekir Sadak |
(21-23) Allah «Onu al, korkma; biz onu yine eski durumuna cevirecegiz. Daha buyuk mucizelerimizi sana gostermemiz icin elini koltugunun altina koy da, diger bir mucize olarak, kusursuz, bembeyaz ciksin» dedi. |
Celal Yıldırım |
Elini koltuğuna sok, diğer bir mu’cize olarak o kusursuz bembeyaz ışıl ışıl olarak çıksın. |
Cemal Külünkoğlu |
“Elini koynuna sok, bir başka mucize olarak lekesiz, bembeyaz çıksın.” |
Diyanet İşleri |
(22-23) "Sana büyük mucizelerimizden birini daha göstermemiz için elini koynuna sok ki bir başka mucize olarak, (alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle olmaksızın bembeyaz bir hâlde çıksın." |
Diyanet Vakfı |
Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın. |
Edip Yüksel |
"Bir başka delil olarak, elini koltuğunun altına koy; lekesiz bembeyaz olarak çıksın." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
«Bir de diğer bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çıksın.» |
Fizil-al il Kuran |
Elini yenine sok da hiçbir organik bozukluk sonucu olmaksızın bir başka mucize olarak ak bir parıltı ile geri çıksın. |
Gültekin Onan |
"Elini koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir ayet olarak bembeyaz bir durumda çıksın." |
Harun Yıldırım |
Bir de elini koltuğunun altına sok ki, bir başka mucize olmak üzere o, kusursuz ve lekesiz beyazlıkta çıksın. |
Hasan Basri Çantay |
«Bir de elini koynuna sok da, diğer bir mu’cize olmak üzere, o, ayıbsız ve bembeyaz bir halde çıkıversin». |
Hayrat Neşriyat |
`Ve elini yanına (koltuğunun altına) sok! Başka bir mu`cize olmak üzere, kusursuz bembeyaz (parlayan ve nûr saçan bir el) olarak çıksın!` |
İbn-i Kesir |
Elini de koltuğunun altına koy ki; diğer bir mucize olarak kusursuz, bembeyaz çıksın. |
İlyas Yorulmaz |
"Elçiliğine başka bir delil (ayet) olması için elini koynuna sok, elin bembeyaz lekesiz olarak çıksın" |
İskender Ali Mihr |
Elini, (koynunun) yan tarafına koy (sok). Başka bir âyet (mucize) olarak, kusursuz (lekesiz) ve beyaz (nurlu) olarak çıkar. |
Kadri Çelik |
"Elini koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın." |
Muhammed Esed |
"Şimdi de elini koynuna sok herhangi bir uğursuzluğun değil, (Bizim rahmetimizin) başka bir işareti olarak bembeyaz (ışıldayarak) çıkacaktır; |
Mustafa İslamoğlu |
"Şimdi de elini koynuna sok! Her tür kusurdan arınmış olarak, bir başka mucize olarak bembeyaz çıkacaktır; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
«Ve elini koltuğunun altına sok, başka bir mucize olarak ayıpsız bir halde bembeyaz olarak çıkıversin.» |
Ömer Öngüt |
"Elini koynuna sok, diğer bir mucize olarak kusursuz bembeyaz çıksın. " |
Sadık Türkmen |
Elini koltuğunun altına sok, bir leke/kusur olmaksızın bembeyaz çıksın; başka bir ayet/mucize olarak! |
Seyyid Kutub |
Elini yenine sok da hiçbir organik bozukluk sonucu olmaksızın bir başka mucize olarak ak bir parıltı ile geri çıksın. |
Suat Yıldırım |
Bir de elini koynuna sok! Bir başka mûcize olarak çıkar onu hiç pürüzsüz, parlak mı parlak! |
Süleyman Ateş |
"Elini böğrüne sok; bir hastalık olmadan, ayrı bir mu’cize olarak bembeyaz bir durumda çıksın." |
Şaban Piriş |
Elini koynuna sok, bir başka mucize olarak kusursuz, bembeyaz çıksın. |
Tefhim-ul Kur'an |
«Elini de koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
"Bir de elini koynuna sok! Bir başka mucize olarak lekesiz, bembeyaz bir halde çıksın." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
"Now draw thy hand close to thy side It shall come forth white (and shining), without harm (or stain),- as another Sign,- |
وَاضْمُمْ veDmum |
ve sok | ض م م |
يَدَكَ yedeke |
elini | ي د ي |
إِلَىٰ ilā |
||
جَنَاحِكَ cenāHike |
böğrüne | ج ن ح |
تَخْرُجْ teḣruc |
çıksın | خ ر ج |
بَيْضَاءَ beyDā'e |
bembeyaz olarak | ب ي ض |
مِنْ min |
||
غَيْرِ ğayri |
olmadan | غ ي ر |
سُوءٍ sū'in |
bir hastalık | س و ا |
ايَةً āyeten |
bir mu’cize olarak | ا ي ي |
أُخْرَىٰ uḣrā |
ayrı | ا خ ر |