قَالَ بَلْ أَلْقُوا ۖ فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِنْ سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَىٰ
Kale bel elku fe iza hıbalühüm ve ısıyyühüm yühayyehü ileyhi min sıhrihim enneha tes’a
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Mûsâ, siz atın önce dedi. Derken büyüleriyle ipleri ve sopaları, Mûsâ’ya doğru koşuyormuş gibi göründü. |
Abdullah Parlıyan |
"Hayır, önce siz atın!" dedi. Ve derken onların ipleri ve değnekleri büyüleri sayesinde, gerçekten hareket ediyormuş gibi görünüyordu. |
Adem Uğur |
Hayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor. |
Ahmed Hulusi |
(Musa) dedi ki "Hayır, siz atın"... Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, sihirlerinden ötürü, kendisine, koşuyorlarmış gibi geldi (hayal). |
Ahmet Varol |
’Hayır, siz atın’ dedi. Birden, büyülerinden dolayı onların ipleri ve değnekleri kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü. |
Ali Bulaç |
Dedi ki "Hayır, siz atın." Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü. |
Ali Fikri Yavuz |
Mûsa dedi ki "- Hayır, siz atın." Bir de ne görsün! Onların ipleri ve sopaları, yaptıkları sihirden ötürü, kendisine, gerçekten koşuyormuş hayalini verdi. |
Bayraktar Bayraklı |
Mûsâ, “Hayır, siz koyunuz” dedi. Bir de baktı ki, büyülenmiş değnekleri ve ipleri, sihirleri Mûsâ`ya doğru sanki yürüyorlarmış gibi geldi. |
Bekir Sadak |
Musa «Siz koyun» dedi. Hemen, degnekleri ve ipleri, sihirleri yuzunden, Musa’ya sanki yuruyorlarmis gibi geldi. |
Celal Yıldırım |
Musâ onlara «Siz koyun,» dedi. Ansızın urganları ve değnekleri sihirleriyle Musâ’ya doğru sür’atle geliyormuş gibi (hayalî şekilde) görün dü. |
Cemal Külünkoğlu |
Musa “Yok, (önce) siz atın!” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi. |
Diyanet İşleri |
Mûsâ "Yok, (önce) siz atın" dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor. |
Diyanet Vakfı |
Hayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor. |
Edip Yüksel |
"Hayır, siz atın!" dedi. Bunun üzerine, büyülerinden (hipnotik telkin ve illüzyondan) ötürü, halatları ve değnekleri ona (Musa’ya) sanki hareket ediyorlarmış gibi göründü. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Musa dedi ki «Hayır, siz atın.» Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmış gibi geldi. |
Fizil-al il Kuran |
O da "Hayır siz koyun" dedi. Bir de ne görsün ipleri ve değnekleri büyüleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi. |
Gültekin Onan |
Dedi ki "Hayır, siz atın." Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü. |
Harun Yıldırım |
Hayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor. |
Hasan Basri Çantay |
(Musa) dedi «Hayır, siz atın». Bir de ne görsün Onların ipleri ve değnekleri, sihirleri yüzünden, kendisine hakıykat koşuyormuş hayâlini verdi! |
Hayrat Neşriyat |
(Mûsâ) `Hayır, siz atın!` dedi. (Onlar hünerlerini ortaya atınca, Mûsâ) bir de baktı ki, yaptıkları sihirden dolayı kendisine, onların ipleri ve sopaları gerçekten sür`atle gidiyor gibi görünüyor! |
İbn-i Kesir |
O da Hayır siz atın, dedi. Bir de ne görsün; onların ipleri ve değnekleri, büyüleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi. |
İlyas Yorulmaz |
Musa "Hayır siz başlayın" dedi. Başladıklarında birden bire onların ipleri ve attıkları değnekleri, sihirden dolayı hayallerinde sanki hareket ediyormuş gibi göründü. |
İskender Ali Mihr |
(Musa A.S) "Hayır, (siz) atın!" dedi. Böylece (onları attıkları) zaman onların ipleri ve asaları, kendisine, onların sihirlerinden dolayı "hızla hareket ediyor" gibi göründü. |
Kadri Çelik |
Dedi ki "Hayır, sizler atın." Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten hareket ediyormuş gibi göründü. |
Muhammed Esed |
(Musa) "Hayır, (önce) siz atın!" karşılığını verdi. Ve derken onların ipleri ve asaları, yaptıkları sihir marifetiyle, ona hızla akıyorlarmış gibi göründü; |
Mustafa İslamoğlu |
(Musa) "Hayır!" dedi, "(Önce) siz atın!" Bunu yapar yapmaz, onların ipleri ve sopaları sihirden dolayı ona akıyormuş gibi göründü; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Dedi ki «Hayır siz atınız. Hemen onların ipleri ve sopaları sihirlerinden dolayı koşuyormuş gibi ona tehayyül olunur oldu.» |
Ömer Öngüt |
Musa "Hayır! Siz atın!" dedi. Değnekleri ve ipleri sihirleri yüzünden sanki yürüyorlarmış gibi geldi. |
Sadık Türkmen |
(Musa) "hayır!" dedi "Siz atın." Bir de ne görsün! Onların attıkları şeyler (içi civa dolu yılan cesetleri), bilimsel nedenlerle (kızgın zemin üzerinde) hareket ediyor. |
Seyyid Kutub |
"Hayır siz koyun" dedi. Bir de ne görsün ipleri ve değnekleri büyüleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi. |
Suat Yıldırım |
"Hayır, siz ortaya koyun!" dedi. Bir de ne görsün onların sihirleri sayesinde, ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten hareket ediyormuş gibi geldi. |
Süleyman Ateş |
(Mûsâ) "Hayır siz atın!" dedi. (Attılar. Mûsâ) bir de ne görsün Büyülerinden ötürü onların ipleri ve sopaları gerçekten koşuyor gibi görünüyor. |
Şaban Piriş |
-Buyrun siz atın, dedi. Bunun üzerine ipleri ve değnekleri sihirleri sebebiyle ona sanki gerçekten yürüyorlarmış gibi göründü. |
Tefhim-ul Kur'an |
Dedi ki «Hayır, sizler atın.» Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Mûsa dedi "Hayır, siz atın!" Bir de ne görsün! Onların ipleri, sopaları, yaptıkları büyüler yüzünden, kendisine gerçekten koşuyorlarmış hayalini verdi. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
He said, "Nay, throw ye first!" Then behold their ropes and their rods-so it seemed to him on account of their magic - began to be in lively motion! |
قَالَ ḳāle |
(Musa) dedi ki | ق و ل |
بَلْ bel |
hayır | |
أَلْقُوا elḳū |
siz atın | ل ق ي |
فَإِذَا feiƶā |
(bir de ne görsün) | |
حِبَالُهُمْ Hibāluhum |
onların ipleri | ح ب ل |
وَعِصِيُّهُمْ ve ǐSiyyuhum |
ve sopaları | ع ص و |
يُخَيَّلُ yuḣayyelu |
gibi görünüyor | خ ي ل |
إِلَيْهِ ileyhi |
ona | |
مِنْ min |
ötürü | |
سِحْرِهِمْ siHrihim |
büyülerinden | س ح ر |
أَنَّهَا ennehā |
gerçekten | |
تَسْعَىٰ tes’ǎā |
koşuyor | س ع ي |