وَمَا جَعَلْنَاهُمْ جَسَدًا لَا يَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَمَا كَانُوا خَالِدِينَ

Ve ma cealnahüm cesedel la ye’külunet taame ve ma kanu halidın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve onları yemek yemeyen bir kalıp olarak yaratmamıştık ve onlar, ebedî de değillerdi.

Abdullah Parlıyan

Biz o peygamberleri yiyip içen bir yapıda yaratmıştık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

Adem Uğur

Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir.

Ahmed Hulusi

Onları (Nebi/Rasûlleri), yemeğe ihtiyacı olmayan bedenli olarak meydana getirmedik! (Onlar dünyada) ebedî kalıcılar da değillerdi.

Ahmet Varol

Biz onları yemek yemeyen cesetler kılmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

Ali Bulaç

Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz değillerdi.

Ali Fikri Yavuz

Biz peygamberleri yemek yemez birer cesed olarak yaratmadık. Dünyada ebediyyen kalıcı da değildirler.

Bayraktar Bayraklı

Biz onları yiyip içmeyen birer ceset kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdir.

Bekir Sadak

Biz onlari yemek yemez birer ceset kilmadik ve onlar olumsuz de degillerdi.

Celal Yıldırım

Biz, o peygamberleri yemek yemiyen birer cesed kılmadık ve onlar (Dünya’da) ebedî de değillerdi.

Cemal Külünkoğlu

Biz, onları yemek yemeyen cesetler olarak yaratmadık. Onlar (dünyada) ebedi kalıcı da (ölümsüz de) değillerdir.

Diyanet İşleri

Biz, onları yemek yemez bir beden yapısında yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

Diyanet Vakfı

Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir.

Edip Yüksel

Onları, yemek yemeyen bedenler olarak yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Biz onları yemek yemez birer cesed kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi.

Fizil-al il Kuran

Biz onları yemek yemez organizmalar olarak yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

Gültekin Onan

Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz değillerdi.

Harun Yıldırım

Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir.

Hasan Basri Çantay

Biz onları yemek yemez birer cesed olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyâda) ebedî de değillerdi.

Hayrat Neşriyat

Hem onları yemek yemeyen cesedler yapmadık; (onlar) ölümsüz kimseler de değillerdi.

İbn-i Kesir

Biz onları; yemek yemez bir ceset kılmadık ve onlar, ebedi de değillerdi

İlyas Yorulmaz

Biz, yiyip içmeyen hiçbir canlı (ceset) yaratmadık ve yarattıklarımızın hiç birisi de ölümsüz değildir.

İskender Ali Mihr

Ve Biz, onları (vahyettiğimiz ricalleri) yemek yemeyen bir beden (vücut) kılmadık. Ve onlar, halidin (ebedî, ölümsüz) değillerdir.

Kadri Çelik

Biz onları (peygamberleri), yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar temelli kalıcılar da değillerdi.

Muhammed Esed

(Göreceksiniz ki,) Biz o’nları yiyip içmeye ihtiyaç duymayan bir yapıda yaratmamıştık; o’nlar ölümsüz de değillerdi.

Mustafa İslamoğlu

Biz onları yemeğe bile ihtiyaç duymayan varlıklar olarak göndermedik; dahası onlar ölümsüz de değildiler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve onları taam yemez birer ceset kılmadık ve onlar bâki kalan kimseler de olmadılar.

Ömer Öngüt

Biz onları yemek yemeyen birer ceset kılmadık. Onlar ebedî de değillerdi.

Sadık Türkmen

Biz onları, yemek yemeyen cesetler yapmadık! (Onlar dünyada), ölümsüz/ebedi kalıcı da değillerdi.

Seyyid Kutub

Biz onları yemek yemez organizmalar olarak yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

Suat Yıldırım

Biz onları yiyip içmeyen bedenden ibaret kılmadık; hem dünyada onlar ebedî olarak da kalmadılar.

Süleyman Ateş

Biz onları yemek yemeyen ceset(ler) yapmadık. (Onlar), ölümsüz de değillerdi.

Şaban Piriş

Biz onlara yemek yemez bir vücut vermedik, onlar ölümsüz de değillerdi.

Tefhim-ul Kur'an

Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz değillerdi.

Yaşar Nuri Öztürk

Biz onları yemek yemez bir ceset olarak yaratmadık. Onlar sonsuza dek kalıcı da değillerdi.

Yusuf Ali (İngilizce)

Nor did We give them bodies that ate no food, nor were they exempt from death.

KELİME KÖKLERİ
وَمَا
ve mā
ve
جَعَلْنَاهُمْ
ceǎlnāhum
biz onları yapmadık ج ع ل
جَسَدًا
ceseden
ceset(ler) ج س د
لَا
يَأْكُلُونَ
ye’kulūne
yemeyen ا ك ل
الطَّعَامَ
T-Taǎāme
yemek ط ع م
وَمَا
ve mā
ve
كَانُوا
kānū
değillerdi ك و ن
خَالِدِينَ
ḣālidīne
ölümsüz خ ل د