وَمِنَ الشَّيَاطِينِ مَنْ يَغُوصُونَ لَهُ وَيَعْمَلُونَ عَمَلًا دُونَ ذَٰلِكَ ۖ وَكُنَّا لَهُمْ حَافِظِينَ
Ve mineş şeyatıyni mey yeğusune lehu ve ya’melune amelen dune zalik ve künna lehüm hafizıyn
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve Şeytanlardan, onun için denize dalıp ona mücevherat çıkaranlar ve bundan başka daha ayrı işler yapanlar da vardı ve biz de onları korurduk. |
Abdullah Parlıyan |
Şeytanlardan da O’nun için, dalgıçlık edenleri ve daha başka işler görenleri baş eğdirdik, O’nun buyruğuna verdik ve onları koruyup disipline eden biz idik. |
Adem Uğur |
Şeytanlar arasından da, onun için dalgıçlık eden (ve inciler çıkaran) ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk. |
Ahmed Hulusi |
Onun (Süleyman) için denizin dibine dalan ve daha başka iş de yapan şeytanlardan da (Süleyman’a hizmet verenler vardı)... Biz onların bekçileriydik. |
Ahmet Varol |
Şeytanlardan onun için (denize) dalan ve bundan başka işler görenleri de (onun emrine vermiştik). Biz onları koruyorduk. |
Ali Bulaç |
Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik). Biz onların koruyucuları idik. |
Ali Fikri Yavuz |
Şeytanlardan da Süleyman için, (denizden inci çıkarmak üzere) dalgıçlık edenleri ve (binalar yapmak gibi) başka iş için çalışanları emrine bağlı kılmıştık. Hep o şeytanları, Süleyman’ın emrinden çıkmamak için koruyan bizdik. |
Bayraktar Bayraklı |
Şeytanlar arasında da, onun için dalgıçlık eden ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk. |
Bekir Sadak |
Dalgiclik yapan ve bundan baska isler de goren seytanlardan da onun buyrugu altina verdik. Onlarin hepsini gozetiyorduk. |
Celal Yıldırım |
Şeytanlardan da onun için dalgıçlık edenleri ve daha başka işleri görenleri baş eğdirdik ; onun buyruğuna verdik ve onları koruyup disipline eden biz idik. |
Cemal Külünkoğlu |
Ayrıca (inci için) derin sulara dalan ve başka işler yapan bazı şeytanları da Süleyman`ın emrine verdik. Biz onları (onun için) gözetim altında tutuyorduk. |
Diyanet İşleri |
Bir de şeytanlardan, Süleyman için dalgıçlık eden ve daha bundan başka işler yapanları da onun emrine verdik. Hep onları zapteden bizdik. |
Diyanet Vakfı |
Şeytanlar arasından da, onun için dalgıçlık eden (ve inciler çıkaran) ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk. |
Edip Yüksel |
Ve onun için dalgıçlık yapan ve bunun yanında başka işler de gören sapkınları da… Onları biz gözetiyorduk. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onun için dalgıçlık yapan ve bundan başka işler de gören şeytanlardan da onun buyruğu altına verdik. Onların hepsini biz gözetiyorduk. |
Fizil-al il Kuran |
Ayrıca O’nun hesabına derin sulara dalan ve başka işler yapan bazı şeytanları da Süleyman’ın emrine verdik. Biz onları gözetim altında tutuyorduk. |
Gültekin Onan |
Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik) Biz onların koruyucuları idik. |
Harun Yıldırım |
Şeytanlar arasından da, onun için dalgıçlık eden (ve inciler çıkaran) ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk. |
Hasan Basri Çantay |
Şeytanlardan onun için denize dalacak ve bundan başka iş (ler) görecek olan kimseleri de (teshîr etdik). Biz onların nigehbânı idik. |
Hayrat Neşriyat |
Şeytanlardan da, onun için dalgıçlık yapanları ve bundan başka iş görenleri (emrine verdik.) Ve onları koruyanlar (biz) idik. |
İbn-i Kesir |
Denize dalacak ve bundan başka işler görecek şeytanları da onun emrine verdik. Onları gözetenler de Bizdik. |
İlyas Yorulmaz |
Yeryüzünde Allah’a isyan etmiş azgın topluluklardan, içlerinde dalgıçlık, çeşitli işçilikler ve bundan başka daha pek çok işler yapan kimseleri Süleyman’ın emrine verdik. Ve biz onları hep gözetliyoruz. |
İskender Ali Mihr |
Ve şeytanlardan, onun için denize dalanlar ve bundan başka işler yapanlar (da) vardı. Ve onları (onun emrinde) muhafaza eden, Bizdik. |
Kadri Çelik |
Şeytanlar arasından da onun için dalgıçlık eden (ve inciler çıkaran) ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları (cinleri, itaatsizlikten) gözetip koruyanlardık. |
Muhammed Esed |
Baş eğmeyen güçlerden (de o’nun buyruğuna verdiklerimiz vardı ki) bunlar o’nun için dalgıçlık ve (bu türden) başka işler yaparlardı. Bu güçleri de gözetim altında tutan yine Bizdik. |
Mustafa İslamoğlu |
Yine dik başlı birileri, hem onun için dalgıçlık yapıyorlar, hem de bunun dışında başka hizmetler görüyorlardı. Aslında onlara mukayyet olan da Biziz. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve şeytanlardan onun için dalgıçlık edenleri ve ondan başka ileri yapanları da (musahhar kılmıştık) ve onlar için hıfz edenler Biz olduk. |
Ömer Öngüt |
Denize dalacak ve bundan başka işler görecek şeytanları da onun emrine verdik. Onları gözetenler de bizdik. |
Sadık Türkmen |
Azılı suçlu tutukluların arasından da onun için, dalgıçlık yapa(rak inciler çıkara)n ve bundan başka işlerde çalışan kimseleri de (emrine vermiştik). Böylece onları, onun emrinde tutan/koruyan da Bizdik! |
Seyyid Kutub |
Ayrıca O’nun hesabına derin sulara dalan ve başka işler yapan bazı şeytanları da Süleyman’ın emrine verdik. Biz onları gözetim altında tutuyorduk. |
Suat Yıldırım |
Kendisi için dalgıçlık ve daha başka birtakım işler yapan bazı cinleri (şeytanları) da onun emrine verdik. Biz onları gözetim altında tutardık. |
Süleyman Ateş |
Kendisi için denize dalan ve bundan başka işler yapan bazı şeytânları da emrine vermiştik. Biz onları onun emrinde tutuyorduk. |
Şaban Piriş |
Denize dalan ve bundan başka işleri de gören şeytanları da ona boyun eğdirdik. Onları gözetenler de biz idik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik). Biz onların koruyucuları idik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Kendisi için dalgıçlık eden, daha başka iş de yapan bazı şeytanları da onun emrine verdik. Biz onları koruyup gözetiyorduk. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And of the evil ones, were some who dived for him, and did other work besides; and it was We Who guarded them. |
وَمِنَ ve mine |
ve | |
الشَّيَاطِينِ ş-şeyāTīni |
şeytanlardan | ش ط ن |
مَنْ men |
kimseleri | |
يَغُوصُونَ yeğūSūne |
denize dalan | غ و ص |
لَهُ lehu |
kendisi için | |
وَيَعْمَلُونَ ve yeǎ’melūne |
ve yapan | ع م ل |
عَمَلًا ǎmelen |
işler | ع م ل |
دُونَ dūne |
başka | د و ن |
ذَٰلِكَ ƶālike |
bundan | |
وَكُنَّا ve kunnā |
ve biz idik | ك و ن |
لَهُمْ lehum |
onları | |
حَافِظِينَ HāfiZīne |
onun emrinde tutuyor | ح ف ظ |