إِنَّ اللَّهَ يُدْخِلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ
İnnellahe yüdhılüllezıne amenu ve amilus salihati cennatin tecrı min tahtihel enhar innellahe yef’alü ma yürıd
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki Allah, inanan ve iyi işlerde bulunanları, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokar; şüphe yok ki Allah, dilediğini yapar. |
Abdullah Parlıyan |
Gerçek şu ki, Allah iman edip dürüst ve yararlı işler ortaya koyanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere girdirir. Şüphe yok ki Allah dilediğini yapar. |
Adem Uğur |
Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunan kimseleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar. |
Ahmed Hulusi |
Şüphesiz ki Allâh, iman edip imanın gereğini uygulayanları, altlarından nehirler akan cennetlere dâhil eder... Kesinlikle Allâh irade ettiğini yapar (ilminden açığa çıkmasını irade ettiğini kudretiyle oluşturur; İlim - İrade - Kudret). |
Ahmet Varol |
Şüphesiz Allah iman edip salih ameller işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Doğrusu Allah istediğini yapar. |
Ali Bulaç |
Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Gerçekten Allah, her istediğini yapar. |
Ali Fikri Yavuz |
Şüphe yok ki Allah, iman edip salih amel işliyenleri, (ağaç ve evleri) altından ırmaklar akan cennetlere koyacak. Muhakkak ki Allah, dilediğini yapar. |
Bayraktar Bayraklı |
Şüphesiz ki Allah, inanıp iyi amelde bulunanları, içinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Şüphesiz, Allah dilediğini yapar. |
Bekir Sadak |
--- |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki Allah, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları, altlarından ırmaklar akan Cennet’lere yerleştirir. Allah şüphesiz ki dilediğini yapar. |
Cemal Külünkoğlu |
Muhakkak ki Allah, iman ettikten sonra faydalı işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar. |
Diyanet İşleri |
Muhakkak ki Allah, iman edip salih ameller işleyenleri içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar. |
Diyanet Vakfı |
Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunan kimseleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar. |
Edip Yüksel |
ALLAH gerçeği onaylayıp erdemli davrananları, içinde ırmaklar akan bahçelere sokar. ALLAH istediğini yapar. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Şüphe yok ki Allah, iman edip salih amelleri işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere koyacak. Şüphesiz Allah dilediğini yapar. |
Fizil-al il Kuran |
Allah, iman edip iyi ameller işleyenleri altlarından çeşitli ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. Hiç kuşkusuz Allah istediğini yapar. |
Gültekin Onan |
Şüphesiz Tanrı, inanıp salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Gerçekten Tanrı her istediğini yapar. |
Harun Yıldırım |
Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunan kimseleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar. |
Hasan Basri Çantay |
Şübhesiz ki Allah, îman eden ve güzel güzel amel (ve hareketlerde bulunan kimseleri altından ırmaklar akıp duran cennetlere sokar. Hakıykat, Allah ne dilerse yapar. |
Hayrat Neşriyat |
Muhakkak ki Allah, îmân edip sâlih ameller işleyenleri altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyar. Şübhesiz ki Allah, ne dilerse yapar. |
İbn-i Kesir |
Muhakkak ki Allah; iman edenleri ve salih ameller işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Doğrusu Allah; istediğini yapar. |
İlyas Yorulmaz |
Ebetteki Allah iman edip doğru işler yapanları, altlarından ırmakların aktığı cennetlere koyar. Şüphesiz ki Allah dilediğini yapandır. |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri) ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanları, altından nehirler akan cennete dahil edecektir. Muhakkak ki Allah, dilediğini yapar. |
Kadri Çelik |
Şüphesiz Allah iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Şüphesiz Allah, her istediğini yapar. |
Muhammed Esed |
Gerçek şu ki, Allah imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanları, içlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı hasbahçelere kabul edecektir; çünkü Allah dilediğini yapar. |
Mustafa İslamoğlu |
Şüphesiz ki Allah iman eden, dürüst ve erdemli davrananları zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere yerleştirecektir Zira Allah dilediği şeyi mutlaka gerçekleştirir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak ki Allah, imân eden ve sâlih amellerde bulunanları altlarından ırmaklar akan cennetlere girdirir. Şüphesiz ki, Allah dilediği şeyi işler. |
Ömer Öngüt |
Muhakkak ki Allah iman edip sâlih ameller işleyen kimseleri, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Şüphesiz ki Allah dilediğini yapar. |
Sadık Türkmen |
Şüphesiz ki Allah; iman edip iyi işler yapanları, içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Şüphesiz Allah dilediğini (adaletle) yapar. |
Seyyid Kutub |
Allah, iman edip iyi ameller işleyenleri altlarından çeşitli ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. Hiç kuşkusuz Allah istediğini yapar. |
Suat Yıldırım |
Gerçek şu ki Allah iman edip makbul ve güzel işler işleyenleri, zemininden ırmaklar akan cennetine yerleştirecektir. Elbette Allah dilediğini yapar. |
Süleyman Ateş |
Allâh, inanan ve iyi işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. Şüphesiz Allâh istediğini yapar. |
Şaban Piriş |
Allah, iman eden ve doğruları yapanları, alt tarafından ırmaklar akan cennetlere koyar. Şüphesiz Allah, ne isterse yapar. |
Tefhim-ul Kur'an |
Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Gerçek şu ki, Allah, her istediğini yapar. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Allah, dilediğini yapar. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Verily Allah will admit those who believe and work righteous deeds, to Gardens, beneath which rivers flow for Allah carries out all that He plans. |
إِنَّ inne |
şüphesiz | |
اللَّهَ llahe |
Allah | |
يُدْخِلُ yudḣilu |
sokacaktır | د خ ل |
الَّذِينَ elleƶīne |
kimseleri | |
امَنُوا āmenū |
inanan | ا م ن |
وَعَمِلُوا ve ǎmilū |
ve yapanları | ع م ل |
الصَّالِحَاتِ S-SāliHāti |
iyi işler | ص ل ح |
جَنَّاتٍ cennātin |
cennetlere | ج ن ن |
تَجْرِي tecrī |
akan | ج ر ي |
مِنْ min |
||
تَحْتِهَا teHtihā |
altlarından | ت ح ت |
الْأَنْهَارُ l-enhāru |
ırmaklar | ن ه ر |
إِنَّ inne |
şüphesiz | |
اللَّهَ llahe |
Allah | |
يَفْعَلُ yef’ǎlu |
yapar | ف ع ل |
مَا mā |
şeyi | |
يُرِيدُ yurīdu |
istediği | ر و د |