أُذِنَ لِلَّذِينَ يُقَاتَلُونَ بِأَنَّهُمْ ظُلِمُوا ۚ وَإِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ نَصْرِهِمْ لَقَدِيرٌ
Üzine lillezıne yükatelune bi ennehüm zulimu ve innellahe ala nasrihim le kadır
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Kendileriyle savaşa girişilenlere, zulme uğradıklarından dolayı savaşmaya izin verildi ve şüphe yok Allah’ın, onlara yardım etmeye gücü yeter elbette. |
Abdullah Parlıyan |
Kendileriyle savaşa girişilen mü’minlere, zulme uğramalarından dolayı, savaş izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım ulaştıracak güçtedir. |
Adem Uğur |
Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. |
Ahmed Hulusi |
Kendileri ile savaşılan kimselere, (savaş için) izin verilmiştir... Zulme uğradıkları içindir bu! Muhakkak ki Allâh onları zafere ulaştırmaya Kaadir’dir. |
Ahmet Varol |
Kendileriyle savaşılan (mü’minlere) zulmedilmeleri dolayısıyla (savaşa) izin verilmiştir. Şüphesiz Allah onlara yardım etmeye güç yetirir. |
Ali Bulaç |
Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü’minlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir. |
Ali Fikri Yavuz |
Kendilerine savaş açılan müminlere, (kâfirlere karşı savaş için) izin verildi. Çünkü onlar zulmedildiler. Şüphe yok ki Allah, müminlere zafer vermeğe kadirdir. |
Bayraktar Bayraklı |
Zulme uğrayanlara, kendilerine savaş açılmış müminlere savaş izni verildi. Allah onlara yardım etmeye elbette gücü yetendir. |
Bekir Sadak |
Haksizliga ugratilarak kendilerine savas acilan kimselerin karsi koyup savasmasina izin verilmistir. Allah onlara yardim etmege elbette Kadir’dir. |
Celal Yıldırım |
Kendileriyle savaş açılıp da zulme uğrayanlara, savaşmaları için İzin verilmiştir. Şüphesiz ki Allah’ın onlara yardımda bulunmaya kudreti yeter. |
Cemal Külünkoğlu |
Kendilerine haksız yere savaş açılan (mü`min)lere zulme uğradıklarından dolayı (artık savaş için) izin verildi ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir. |
Diyanet İşleri |
Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki Allah’ın onlara yardım etmeğe gücü yeter. |
Diyanet Vakfı |
Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. |
Edip Yüksel |
Zulmedilerek kendilerine savaş açılanlara izin verilmiştir. ALLAH onları desteklemeye elbette kadirdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Kendilerine savaş açılan kimselere (kâfirlere karşı koymak için) izin verildi. Çünkü onlar zulme uğradılar. Şüphesiz Allah onları zafere ulaştırmaya kadirdir. |
Fizil-al il Kuran |
Saldırıya uğrayan mü’minlere savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğramışlardır. Hiç kuşkusuz Allah’ın onlara yardım etmeye gücü yeter. |
Gültekin Onan |
Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (müminlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Tanrı, onlara yardım etmeye güç yetirendir. |
Harun Yıldırım |
Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. |
Hasan Basri Çantay |
Kendileriyle mukaatele edilen (ya’nî düşmanların hücumuna uğrayan mü’min) lere, uğradıkları o zulümden dolayı, (bilmukaabele harbe) izin verildi. Şübhesiz ki Allah onlara yardım etmiye elbette kemâliyle kaadirdir. |
Hayrat Neşriyat |
Kendilerine savaş açılan (Müslüman)lara, gerçekten zulme uğramaları sebebiyle(savaşmaları için) izin verildi. Şübhesiz ki Allah, onlara yardım etmeye elbette hakkıyla gücü yetendir. |
İbn-i Kesir |
Zulmedildikleri için savaşanlara izin verildi. Allah, onlara yardım etmeye elbette Kadir’dir. |
İlyas Yorulmaz |
Haksızlığa uğratıldıklarından dolayı, mücadele edenlere savaşma izni verilmiştir. Mücadele edenlere Allah’ın, mücadelelerinde onlara yardım etmeye gücünün yettiğini duyur. |
İskender Ali Mihr |
Zulme uğramaları sebebiyle savaşanlara (savaşmaları için) izin verildi. Ve şüphesiz Allah, onlara yardıma muhakkak ki kaadirdir. |
Kadri Çelik |
Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş için) izin verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir. |
Muhammed Esed |
Kendilerine haksız yere saldırılan kimselere (savaşma) izni verilmiştir -ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir- |
Mustafa İslamoğlu |
(İşte bu yüzden), kendilerine savaş açılan kimselere (savaş) izni verildi; zira onlar zulme uğramış kimselerdi ve elbette Allah, onlara yardım edecek güce sahiptir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Kendileriyle mukatelede bulunanlara zulmolunduklarından dolayı izin verildi, ve şüphe yok ki, Allah onlara yardım etmeğe elbette kâdirdir. |
Ömer Öngüt |
Zulüm ve haksızlığa uğratılarak kendisine savaş açılan kimselerin, karşı koyup savaşmasına izin verildi. Allah onlara yardım etmeye elbette kâdirdir. |
Sadık Türkmen |
Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihat için izin verildi. Şüphe yok ki, Allah’ın onlara yardım etmeğe gücü yeter. |
Seyyid Kutub |
Saldırıya uğrayan mü’minlere savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğramışlardır. Hiç kuşkusuz Allah’ın onlara yardım etmeye gücü yeter. |
Suat Yıldırım |
Kendilerine savaş açılan müminlere, savaşmaları için izin verildi. Çünkü onlar zulme mâruz kaldılar. Allah onlara zafer vermeye elbette kadirdir. |
Süleyman Ateş |
Kendileriyle savaşılan(mü’min)lere (karşı koyma) izn(i) verildi. Çünkü onlara zulmedilmiştir ve şüphesiz Allâh, onlara yardım etmeğe kâdirdir. |
Şaban Piriş |
Zulme uğrayan kimselere savaşmaları için izin verildi. Allah, onlara yardım etmeye elbette kadirdir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü’minlere savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Kendilerine savaş açılanlara savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğratıldılar. Allah onlara yardıma elbette kadirdir. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
To those against whom war is made, permission is given (to fight), because they are wronged;- and verily, Allah is most powerful for their aid;- |
أُذِنَ uƶine |
izin verildi | ا ذ ن |
لِلَّذِينَ lilleƶīne |
kendileriyle | |
يُقَاتَلُونَ yuḳātelūne |
savaşılanlara | ق ت ل |
بِأَنَّهُمْ biennehum |
yüzünden | |
ظُلِمُوا Zulimū |
onlara zulmedilmeleri | ظ ل م |
وَإِنَّ ve inne |
ve şüphesiz | |
اللَّهَ llahe |
Allah | |
عَلَىٰ ǎlā |
||
نَصْرِهِمْ neSrihim |
onlara yardım etmeğe | ن ص ر |
لَقَدِيرٌ leḳadīrun |
kadirdir | ق د ر |