وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ تَعْرِفُ فِي وُجُوهِ الَّذِينَ كَفَرُوا الْمُنْكَرَ ۖ يَكَادُونَ يَسْطُونَ بِالَّذِينَ يَتْلُونَ عَلَيْهِمْ آيَاتِنَا ۗ قُلْ أَفَأُنَبِّئُكُمْ بِشَرٍّ مِنْ ذَٰلِكُمُ ۗ النَّارُ وَعَدَهَا اللَّهُ الَّذِينَ كَفَرُوا ۖ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ

Ve iza tütla aleyhim ayatüna beyyinatin ta’rifü fı vücuhillezıne keferul münker yekadune yestune billezıne yetlune aleyhim ayatina kul efe ünebbiüküm bişerrim min zaliküm ennar veadehellahüllezıne keferu ve bi’sel mesıyr

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Onlara apaçık âyetlerimizi okudun mu yüzlerinde inkâr alâmetleri belirir, görüp tanırsın sen de; neredeyse âyetlerimizi onlara okuyanlara saldırıverecekler. De ki Bundan daha şer, daha da beter bir şey haber vereyim mi size Ateş. Allah, kâfir olanlara vaadetmiştir onu ve orası, dönüp gidilecek ne de kötü yer.

Abdullah Parlıyan

Size bu kin ve öfkenizden daha kötü birşey haber vereyim mi? Ahiretteki cehennem ateşi! Allah onu, gerçekleri örtbas etmiş olanlara vaad etmiştir. Ne kötü sonuçtur o.

Adem Uğur

Âyetlerimiz açık açık kendilerine okunduğunda, kâfirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin. Onlar, kendilerine âyetlerimizi okuyanların neredeyse üzerlerine saldırırlar. De ki Size bundan (bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Cehennem! Allah, onu kâfirlere (ceza olarak) bildirdi. O, ne kötü sondur!

Ahmed Hulusi

Onlara âyetlerimiz apaçık kanıtlar hâlinde tilâvet edildiğinde, hakikat bilgisini inkâr edenlerin yüzlerinde inkârı, reddi görürsün! Neredeyse, delillerimizi kendilerine bildirenlere saldırıp çullanacaklar... De ki "Size ondan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş (sizi yakacak olan)! Allâh, onu hakikat bilgisini inkâr edenlere vadetmiştir... O ne kötü dönüş yeridir!"

Ahmet Varol

’Size bundan daha kötüsünü bildireyim mi? Ateş! Allah onu inkar edenlere vaad etmiştir. Orası ne kötü bir dönüş yeridir.’

Ali Bulaç

Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o inkar edenlerin yüzlerindeki ’red ve inkarı’ tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki "Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş... Allah, onu inkar edenlere va’detmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır."

Ali Fikri Yavuz

Kendilerine karşı ayetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman da, o kâfirlerin yüzlerinde inkâr hallerini görür tanırsın. Nerde ise, karşılarında ayetlerimizi okuyanlara saldırıverecek gibi olurlar. (Ey Rasûlüm, o kâfirlere) de ki "- Şimdi size bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? O, ateş’dir. Allah bunu kâfir olanlara vaad buyurdu. O ne kötü bir karargâhdır!...

Bayraktar Bayraklı

“Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah`ın inkâr edenler için belirlediği ateş! Gidilecek ne kötü bir yerdir!”

Bekir Sadak

Onlara ayetlerimiz apacik olarak okundugu zaman, inkar edenlerin yuzlerinden inkarlarini anlarsin. Nerdeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldiracaklar. De ki «Size bundan daha fenasini haber vereyim mi? Allah’in inkarcilara vadettigi ates! Ne ktu bir dnustur!..

Celal Yıldırım

Âyetlerimiz onlara karşı açık seçik okunduğu zaman o kâfirlerin yüzünde inkâr ve hoşnudsuzluk (belirtisini) anlarsın. Neredeyse kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki Bundan daha kötüsünü size haber vereyim mi ? Allah’ın inkarcılara va’dettiği (Cehennem) ateşi... O ne kötü gidilecek yerdir!

Cemal Külünkoğlu

Âyetlerimiz açık açık kendilerine okunduğu zaman, kâfirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin. Onlar âyetlerimizi okuyanlara neredeyse saldıracak gibi oluyorlar. Onlara de ki “Size bundan (bu kin ve öfkenizden) daha kötü bir şey haber vereyim mi? Ateş! Allah onu kâfirlere vâdetmiştir. O ne kötü bir dönüş yeridir!”

Diyanet İşleri

Kendilerine âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman, o kâfirlerin yüz ifadelerinden inkârlarını anlarsın. Neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara hışımla saldıracaklar. De ki "Şimdi size bu durumdan daha beterini haber vereyim mi Ateş.. Allah, onu kâfirlere vaad etti. Ne kötü varış yeridir orası!"

Diyanet Vakfı

Âyetlerimiz açık açık kendilerine okunduğunda, kâfirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin. Onlar, kendilerine âyetlerimizi okuyanların neredeyse üzerlerine saldırırlar. De ki Size bundan (bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Cehennem! Allah, onu kâfirlere (ceza olarak) bildirdi. O, ne kötü sondur!

Edip Yüksel

Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, inkârcıların yüzünde inkârcılığı okursun. Kendilerine ayetlerimizi okuyanların üzerine neredeyse saldıracaklardır. De ki "Bundan daha kötüsünü size bildireyim mi? Ateş! ALLAH onu kafirlere vaadetmiştir. Ne kötü bir sonuçtur!"

Elmalılı Hamdi Yazır

Âyetlerimiz kendilerine apaçık olarak okunduğu zaman, o kâfirlerin yüzlerinden inkârlarını anlarsın. Neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki «Şimdi size ondan daha kötü olanını haber vereyim mi? O, ateştir. Allah bunu kâfir olanlara vaad buyurdu. O ne kötü bir dönüş yeridir.»

Fizil-al il Kuran

Kâfirlere açık anlamlı ayetlerimiz okunduğunda içlerinde kabaran öfkeyi ve nefreti yüzlerinden okuyabilirsin. Neredeyse ayetlerimizi okuyanların üzerlerine çullanacak gibi olurlar. Onlara de ki; «Size bu öfkenizden daha kötüsünü haber vereyim mi? Cehennem ateşi! Allah onu kâfirler için hazırladığını bildirmiştir. Ne kötü bir akıbettir o!»

Gültekin Onan

Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o küfredenlerin yüzlerindeki inkarı tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki "Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş... Tanrı, onu küfredenlere vaadetmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır."

Harun Yıldırım

Âyetlerimiz açık açık kendilerine okunduğunda, kâfirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin. Onlar, kendilerine âyetlerimizi okuyanların neredeyse üzerlerine saldırırlar. De ki Size bundan (bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Cehennem! Allah, onu kâfirlere (ceza olarak) bildirdi. O, ne kötü sondur!

Hasan Basri Çantay

Karşılarında açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman o kâfirlerin suratlarında inkâr (görüb) tanırsın. Kendilerine âyetlerimizi okuyanlara nerdeyse saldırıverecek olurlar! De ki «Şimdi bundan daha çok kötü (bir şey) i haber vereyim mi? Ateşdir! Allah bunu o küfür (ve inkâr) edenlere va’d etmişdir. O, ne kötü bir merci’dir!

Hayrat Neşriyat

Onlara âyetlerimiz apaçık olarak okunmakta olduğu zaman, inkâr edenlerin yüzlerinde hoşnudsuzluk sezersin (anlarsın). Nerede ise kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar! De ki `Size bundan daha kötüsünü bildireyim mi? Ateş! Allah onu, inkâr edenlere va`d etmiştir. Ve (o,) ne kötü varılacak yerdir!`

İbn-i Kesir

Onlara, apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman; o küfredenlerin yüzlerinden inkarı anlarsın. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş. Allah, onu küfredenlere vaad etmiştir. Ne kötü dönüş.

İlyas Yorulmaz

Onlara açıklayıcı ayetlerimizi okuduğun zaman, doğruları inkâr edenlerin inkârlarını yüzlerinden okursun. Neredeyse ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. Onlara deki "Bundan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah, ayetlerini kabul etmeyip inkâr edenlere ateşi vaat etmektedir. O ateş, ne kötü dönülecek bir yer.

İskender Ali Mihr

Onlara açıklanmış âyetlerimiz okunduğu zaman münkeri (inkârı, reddi), inkâr edenlerin yüzlerinden tanırsın (farkedersin). Neredeyse, âyetlerimizi onlara okuyanlara saldıracaklar. De ki "Size bundan daha şerrlisini haber vereyim mi?" Allah’ın kâfirlere vaadettiği o (şey), ateştir. Ne kötü masir (gidilecek yer)dir.

Kadri Çelik

Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o küfre sapanların yüzlerindeki küfrü tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanların üzerine çullanıverecekler. De ki "Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? (O) Ateş’tir. Onu Allah küfre sapanlar için vaat etmiştir ve de pek kötü bir dönüş yeridir!"

Muhammed Esed

Kendilerine apaçık mesajlarımız okunduğu zaman, hakkı inkara şartlanmış olanların yüzündeki inkarcı tavrı hemen fark edebilirsin; kendilerine mesajlarımızı okuyanlara neredeyse saldıracak gibidirler! De ki "Peki, size şimdi hissettiklerinizden daha vahim olanı haber vereyim mi? Bu (Ahiret Günü’nün) ateşidir ki Allah onu hakkı inkara şartlanmış olanlara vaad etmiştir; varılacak ne kötü bir sondur o!"

Mustafa İslamoğlu

Ve ne zaman kendilerine hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimiz okunsa, inkarda direnenlerin suratlarındaki inkarı hemen fark edersin. Öyle ki, neredeyse ayetlerimizi okuyanlara saldıracak gibidirler De ki "Bakın, sizi bundan daha beter (kızdıracak) bir haber vereyim mi O, Allah`ın inkarda ısrar edenlere vaat ettiği ateştir; o ne berbat bir son duraktır!"

Ömer Nasuhi Bilmen

Onlara karşı âyetlerimiz apaçık oldukları halde okunduğu zaman o kâfir olanların yüzlerinde bir inkar (bir gayz ve gazab alâmeti görür) anlarsın. Onlar, kendilerine karşı âyetlerimizi okuyanlara az kalır ki, saldırıversinler. De ki «Size o inkarınızdan daha şerlisini haber vereyim mi? (O) Ateş’tir. Onu Allah kâfir olanlar için vaadetmiştir. Ve ne fena gidilecek yer!»

Ömer Öngüt

Âyetlerimiz açık açık kendilerine okunduğu zaman, kâfirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin. Onlar âyetlerimizi okuyanlara neredeyse saldıracak gibi oluyorlar. Onlara de ki "Size bundan (bu kin ve öfkenizden) daha kötü bir şey haber vereyim mi? Ateş! Allah onu kâfirlere vâdetmiştir. O ne kötü bir dönüş yeridir!"

Sadık Türkmen

Kendilerine âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman o kâfirlerin yüz ifadelerinden inkârlarını anlarsın. Neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara hışımla saldıracaklar. De ki "Şimdi size bu durumdan daha beterini haber vereyim mi Ateş!.. Allah onu kâfirlere vadetti. Ne kötü varış yeridir orası!"

Seyyid Kutub

Cehennem ateşi! Allah onu kâfirler için hazırladığını bildirmiştir. Ne kötü bir akıbettir o!»

Suat Yıldırım

Âyetlerimiz karşılarında açık açık birer delil olarak okunduğunda kâfirlerin yüzündeki inkârcı tavrı hemen fark edebilirsin. Öyle ki, nerdeyse kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracak olurlar. De ki Sizi bundan da beter kızdıracak olan şeyi de bildireyim de görün "İşte cehennem! Allah onu kâfirlere vâd etmiş bulunuyor. Ne kötü bir sondur o!"

Süleyman Ateş

Kendilerine apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman kâfirlerin yüzlerinde hoşnutsuzluk belirdiğini anlarsın. Neredeyse kendilerine âyetlerimizi okuyanların üzerine saldıracaklar. De ki "Size bundan (bu öfkeli durumunuzdan) daha kötü bir şey haber vereyim mi? Varacağınız ateş! Allâh onu kâfirlere va’detmiştir. Ne kötü sonuçtur (o)!"

Şaban Piriş

Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, o kafirlerin yüzlerinden inkarı okursun. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki -Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş! Allah onu kafirlere söz verdi. O, ne kötü sondur.

Tefhim-ul Kur'an

Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o küfre sapanların yüzlerindeki ’red ve inkârı’ tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki «Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş, Allah, onu küfre sapanlara va’detmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır.»

Yaşar Nuri Öztürk

Onlara açık seçik ayetlerimiz okunduğunda, o küfre sapanların yüzlerinde bir hoşnutsuzluk/yadsıma görürsün. Kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracak olurlar. De ki "Size şu yaptığınızdan daha kötü bir şey haber vereyim mi Ateş! Allah onu inkârcılara vaat etmiştir. Ne kötü dönüş yeridir o!"

Yusuf Ali (İngilizce)

When Our Clear Signs are rehearsed to them, thou wilt notice a denial on the faces of the Unbelievers! they nearly attack with violence those who rehearse Our Signs to them. Say, "Shall I tell you of something (far) worse than these Signs? It is the Fire (of Hell)! Allah has promised it to the Unbelievers! and evil is that destination!"

KELİME KÖKLERİ
وَإِذَا
ve iƶā
ve zaman
تُتْلَىٰ
tutlā
okunduğu ت ل و
عَلَيْهِمْ
ǎleyhim
kendilerine
ايَاتُنَا
āyātunā
ayetlerimiz ا ي ي
بَيِّنَاتٍ
beyyinātin
apaçık ب ي ن
تَعْرِفُ
teǎ’rifu
anlarsın ع ر ف
فِي
وُجُوهِ
vucūhi
yüzlerinde و ج ه
الَّذِينَ
elleƶīne
kimselerin
كَفَرُوا
keferū
inkar eden ك ف ر
الْمُنْكَرَ
l-munkera
hoşnutsuzluk ن ك ر
يَكَادُونَ
yekādūne
neredeyse ك و د
يَسْطُونَ
yesTūne
üzerine saldıracaklar س ط و
بِالَّذِينَ
bielleƶīne
يَتْلُونَ
yetlūne
okuyanların ت ل و
عَلَيْهِمْ
ǎleyhim
kendilerine
ايَاتِنَا
āyātinā
ayetlerimizi ا ي ي
قُلْ
ḳul
de ki ق و ل
أَفَأُنَبِّئُكُمْ
efeunebbiukum
size haber vereyim mi? ن ب ا
بِشَرٍّ
bişerrin
daha kötü bir şey ش ر ر
مِنْ
min
ذَٰلِكُمُ
ƶālikumu
bundan
النَّارُ
n-nāru
ateş! ن و ر
وَعَدَهَا
veǎdehā
ve onu va’detmiştir و ع د
اللَّهُ
llahu
Allah
الَّذِينَ
elleƶīne
kimselere
كَفَرُوا
keferū
inkar eden ك ف ر
وَبِئْسَ
ve bi’se
ve ne kötü ب ا س
الْمَصِيرُ
l-meSīru
sondur ص ي ر