تَلْفَحُ وُجُوهَهُمُ النَّارُ وَهُمْ فِيهَا كَالِحُونَ

Telfehu vücuhehümün naru ve hüm fıha kalihun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Yüzlerini yalar ateş ve onlar, orada somurtup kalırlar.

Abdullah Parlıyan

Ateş onların yüzlerini yalayarak yakar da, ateşin içinde yüz etleri sıyrılmış olarak sırıtan dişleriyle kalıverirler.

Adem Uğur

Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.

Ahmed Hulusi

Onların vechlerini o ateş yalar... Onların suratları orada azapla gerilip dişleri öne fırlar!

Ahmet Varol

Ateş yüzlerini yalar ve orada dişleri sırıtıp kalır.

Ali Bulaç

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.

Ali Fikri Yavuz

Ateş yüzlerine çarpar. O halde ki, orada dişleri sırıtır durur.

Bayraktar Bayraklı

Ateş onların yüzlerini yakar, dişleri sırıtıp kalır.

Bekir Sadak

Ates onlarin yuzlerini yalar, disleri siritip kalir.

Celal Yıldırım

Ateş yüzlerini yakar da dudakları kasılarak dişleri sırıtıp kalır.

Cemal Külünkoğlu

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar, bu yüzden, dudakları kasılır ve dişleri sırıtır.

Diyanet İşleri

Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar.

Diyanet Vakfı

Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.

Edip Yüksel

Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.

Elmalılı Hamdi Yazır

Orada dişleri sırıtır halde iken ateş yüzlerini yalar.

Fizil-al il Kuran

Orada ateş yüzlerini yalar, bu yüzden dudakları kasılacağı için dişleri sırıtır.

Gültekin Onan

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.

Harun Yıldırım

Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.

Hasan Basri Çantay

(Cehennemin) ateş (i) yüzlerine vurub yakacak, orada onlar, dişleri sırıtıb, kalacakdır.

Hayrat Neşriyat

Ateş onların yüzlerini yalar ve onlar orada (dudakları ateşten büzülerek) dişleri sırıtmış bir hâldedirler.

İbn-i Kesir

Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.

İlyas Yorulmaz

Ateş onların yüzlerini kavuracak ve yüzleri hep acı içinde buruşuk kalacaktır.

İskender Ali Mihr

Onların (ızdıraptan) ekşimiş olan yüzlerini ateş yalar.

Kadri Çelik

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak) dişleri sırıtıp duranlardır.

Muhammed Esed

ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.

Mustafa İslamoğlu

Ateş onların suratlarını kavuracak; sırıtan dişleriyle öylece kalakalacaklar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Onların yüzlerini ateş şiddetle yakar ve onlar orada dudakları açılarak dişleri sırıtıp duran kimselerdir.

Ömer Öngüt

Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.

Sadık Türkmen

Ateş yüzlerini yalayıp geçer; onlar orada dişleri açıkta (yanmış yüzle) sırıtanlardır!

Seyyid Kutub

Orada ateş yüzlerini yalar, bu yüzden dudakları kasılacağı için dişleri sırıtır.

Suat Yıldırım

Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir.

Süleyman Ateş

(Orada onların) yüzlerini ateş yalar. Öyle ki (ateşin) içinde (dehşetten dudakları gerilir de) dişleri açıkta kalır.

Şaban Piriş

Ateş onların yüzlerini yalayacak ve dişleri sırıtıp kalacaktır.

Tefhim-ul Kur'an

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.

Yaşar Nuri Öztürk

Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar.

Yusuf Ali (İngilizce)

The Fire will burn their faces, and they will therein grin, with their lips displaced.

KELİME KÖKLERİ
تَلْفَحُ
telfeHu
yalar ل ف ح
وُجُوهَهُمُ
vucūhehumu
yüzlerini و ج ه
النَّارُ
n-nāru
ateş ن و ر
وَهُمْ
ve hum
ve onların
فِيهَا
fīhā
(ateşin) içinde
كَالِحُونَ
kāliHūne
dişleri açıkta kalır ك ل ح