وَشَجَرَةً تَخْرُجُ مِنْ طُورِ سَيْنَاءَ تَنْبُتُ بِالدُّهْنِ وَصِبْغٍ لِلْآكِلِينَ
Ve şeceraten tahrucü min turi seynae tembütü bid dühni ve sıbğil lil akilın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve Tûr-ı Siynâ’dan çıkan bir ağaç da meydana getirdik ki yağıyla ve yiyenlere, katığıyla biter. |
Abdullah Parlıyan |
Ve yine onunla sizin için, Tûri Sîna çevresindeki topraklarda yetişen, ürününden yağ elde edilen ve yiyenlere hoş kokulu, lezzetli bir katık sağlayan, zeytin ağacını da çıkarıyoruz. |
Adem Uğur |
Tûr-i Sînâ’da da yetişen bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir. |
Ahmed Hulusi |
Ve (yine o su ile) Tur-i Sîna’dan (Musa’ın Rabbiyle buluştuğu mahal) çıkan, yağ veren ve yiyenler için bir katık olan (zeytin) ağaç. (İncirin, teklikteki çokluk sembolüne karşı zeytin de direkt teklik sembolü olarak değerlendirilir, tasavvuf düşüncesinde.) |
Ahmet Varol |
Yine Turi Sina’dan çıkan bir ağaç (zeytin yetiştirdik). O yağlı ve yiyenlere bir katık olan (ürün) bitirmektedir. |
Ali Bulaç |
Ve (daha çok) Tur-i Sina’da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir. |
Ali Fikri Yavuz |
(Yine sizin için) Tûr-i Sînâ dağından çıkan bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki, hem yağ bitirir, hem de yiyecek kimselere bir katık. |
Bayraktar Bayraklı |
Tûr-i Sînâ`da da bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri zeytin verir. |
Bekir Sadak |
(19-20) Onunla, icinde, yediginiz bircok meyvalar bulunan hurmalik ve uzum baglari, Turi Sina’da yetisen, yiyenlere, yag ve katik veren zeytin agacini var ettik. |
Celal Yıldırım |
Ve (daha çok) Tûr-i Sina’da çıkan, yiyenlere yağ ve katık bitirip veren bir ağaç da yeşerttik. |
Cemal Külünkoğlu |
Yine o su ile Turi Sina dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki (meyvesi) hem yağ, hem de yiyenlere katık olur. |
Diyanet İşleri |
Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir. |
Diyanet Vakfı |
Tûr-i Sînâ’da da yetişen bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir. |
Edip Yüksel |
Sina Dağı civarında yetişen ve yiyenler için yağ ve lezzet üreten bir ağaç… |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Tûr-i Sinâ’da (dahi) yetişen bir ağaç da meydana getirdik ki, bu ağaç, hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir. |
Fizil-al il Kuran |
Yine su sayesinde asıl kaynağı Tur-i Sina olan ve yiyenlere yağ ve katık sağlayan ağacı da yarattık. |
Gültekin Onan |
Ve (daha çok) Tur-i Sina’da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir. |
Harun Yıldırım |
Tûri Sînâ’da da yetişen bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir. |
Hasan Basri Çantay |
(Sizin için) Tuur-i sînâ’dan çıkan bir ağaç da (yaratdık) ki o (yerden) yağıyle ve yiyen kimselere bir katıkla beraber biter. |
Hayrat Neşriyat |
Bir de Tûr-ı Sînâ`dan çıkan bir ağaç (meydana getirdik) ki, (bu ağaç, sizler için)hem yağ, hem de yiyenlere bir katık (olan zeytin) ile (berâber) yetişir. |
İbn-i Kesir |
Tur-u Sina’da yetişen, yiyenlere yağ ve katık veren bir ağaç da var ettik |
İlyas Yorulmaz |
Ve Turu Sina dağında yetişen ve içinden yağ çıkan, o yağı yiyenlere hoş kokular veren bu ağacı da (zeytini) biz yarattık. |
İskender Ali Mihr |
Ve Turi Sina’da yetişen bir ağaç vardır ki, yağ çıkarır. Ve (o), yiyenler için bir katıktır. |
Kadri Çelik |
Turi Sina’da, yiyenlere yağ ve katık olarak yetişen bir ağaç da (zeytin de var ettik). |
Muhammed Esed |
ve (yine onunla sizin için) Tur-i Sina (çevresindeki topraklar)da yetişen, ürününden yağ elde edilen ve yiyenlere hoş kokulu, lezzetli bir katık sağlayan ağacı (çıkarıyoruz). |
Mustafa İslamoğlu |
Yine Sina Dağı (havalisinde) yetişen, ürünü sayesinde yağ elde edilen ve yiyenler için hoş bir katık sağlayan (zeytin) ağacından da... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve bir ağaç da (inşa ettik) ki, Tûr-u Sîna’dan çıkar, yiyecekler için yağ ile bir katıklık ile biter. |
Ömer Öngüt |
Size bir de Turi sînâ’dan çıkan bir ağacı var ettik. Bu ağaç hem yağ, hem de yiyenlere katık (zeytin) verir. |
Sadık Türkmen |
Sina dağı’nda da yetişen bir ağaç yarattık ki, hem (zeytin)yağ(ı) verir ve hem de yiyenler için (zeytin) bir katıktır! |
Seyyid Kutub |
Yine su sayesinde asıl kaynağı Tur-i Sina olan ve yiyenlere yağ ve katık sağlayan ağacı da yarattık. |
Suat Yıldırım |
Sina Dağından çıkan bir nebat da yetiştiririz ki o ağaç hem yağ, hem de yiyenlere bir katık çıkarır. |
Süleyman Ateş |
Yine onunla Tûr-i Sinâ’dan çıkan, (meyvası) yağlı olarak biten, yiyenlerin (yağına ekmeklerini) batıracakları bir (zeytin) ağac(ı) yetiştirdik. |
Şaban Piriş |
Sina Dağı’nda da yetişen, yiyenlere yağ ve katık veren bir ağaç da (o su ile yetişir). |
Tefhim-ul Kur'an |
Ve (daha çok) Tur-i Sina’da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ve bir ağaç da yetiştirdik ki, Tûr-i Sina’dan çıkar, yağlı olarak biter; yiyenlere katıktır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Also a tree springing out of Mount Sinai, which produces oil, and relish for those who use it for food. |
وَشَجَرَةً ve şeceraten |
ve bir ağaç | ش ج ر |
تَخْرُجُ teḣrucu |
çıkan | خ ر ج |
مِنْ min |
-dan | |
طُورِ Tūri |
Tur-i | ط و ر |
سَيْنَاءَ seynā'e |
Sinâ- | |
تَنْبُتُ tenbutu |
biten | ن ب ت |
بِالدُّهْنِ bid-duhni |
yağlı olarak | د ه ن |
وَصِبْغٍ ve Sibğin |
(ekmeklerini) batıracakları | ص ب غ |
لِلْاكِلِينَ lil’ākilīne |
yiyenlerin | ا ك ل |