← MÜ'MINUN 23:60 →

Öyle kişilerdir onlar ki verecekleri neyse verirler ve yürekleri, şüphesiz olarak dönüp Rablerinin tapısına varacaklarını bildikleri için korkuyla dolar.

Sonunda, Rablerine dönecekleri düşüncesi içinde kalpleri titreyerek, vermeleri gerekeni verenler.

Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar;

Onlar ki verdiklerini, Rablerine rücu edecekleri düşüncesiyle verirler.

Ve verdiklerini Rabblerine döndürülecekleri için kalpleri ürpererek verenler.

Ve gerçekten Rablerine dönecekler diye, vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler;

Rablerinin huzuruna varacaklarından kalbleri korkarak verdiklerini (zekâtlarını) verenler,

Onlar ki Rablerinin huzuruna çıkacakları korkusuyla kalpleri titreyerek verirler.

(57-61) Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine es kosmayanlar, Rablerine donecekleri icin kalbleri urpererek vermeleri gerekeni verenler, iste onlar iyi islerde yaris ederler, o ugurda ileri gecerler.

Onlar ki kendilerine verilen (nîmetler)den (Allah yolunda muhtaçlara) verirler ve Rablarına mutlaka döneceklerini (bildikleri) için kalbleri ürperir;

(60-61) Rablerine döneceklerini bildikleri için, verdiklerini kalpleri ürpererek verenler, işte onlardır iyilikte yarışanlar ve bu yarışı önde götürenler.

Rabblerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri ürpererek verenler,

Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar;

Rab’lerine döneceklerinin bilincinde olarak verenler,

Ve, Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri titreyerek yapanlar;

Ve onlar ki, Rabb’lerine dönecekler diye kalpleri ürpererek verdikleri şeyi verirler.

Ve gerçekten rablerine dönecekler diye vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler;

Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar;

(57-58-59-60-61) Hakıykaten Rablerini büyük tanıyıb (Onun korkusuyle) rikkate gelenler, Rablerinin âyetlerine îman etmekde sebat gösterenler, Rablerine eş tutmaz olanlar, Rablerinin huzuruna döneceklerinden yürekleri kork (u ile çarp) arak vergilerini verenler (yok mu?) İşte bunlardır ki hayırlarda sür’at yarışı yaparlar ve bunlar onun için tâ önde gidenlerdir.

Ve o kimseler ki, şübhesiz onlar Rablerine dönecek kimseler oldukları(nı bildikleri)için, verdikleri şeyleri kalbleri ürpererek verirler.

Ve Rabblarına döneceklerinden kalbleri ürpererek vermeleri gerekenleri verenler,

Onlar, vermeleri gerekenleri (zekatlarını ve sadakalarını) verirler ve dönüşlerinin bize olduğuna kesinlikle inandıklarından, kalpleri heyecan içinde titrer.

Ve onlar vereceklerini verirler. Onlar, Rab’lerine geri dönenler (ulaşanlar) olduğundan onların kalpleri titrer.

Ve gerçekten Rablerine dönecekler diye vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler.

sonunda Rablerine dönecekleri düşüncesi içinde kalpleri titreyerek vermeleri gerekeni verenler

en sonunda yine Rablerine döneceklerine inandıklarından, yüreklerinde tarifsiz bir ürperti duyarak vermeleri gerekeni verenler

Ve o kimseler ki, onlar Rablerinin huzuruna muhakkak varacaklarından dolayı kalpleri şiddetli korkarak verdiklerini (sadakaları vesâireyi) verirler.

Verdiklerini, Rablerinin huzuruna dönecekleri düşüncesi ile kalpleri ürpererek verirler.

Gerçekten verdiklerini, Rablerinin huzuruna dönecekleri düşüncesi ile, kalpleri ürpererek verenler,

Ve onlar ki, Rabb’lerine dönecekler diye kalpleri ürpererek verdikleri şeyi verirler.

Rab’lerine dönüp hesaba çekileceklerinden, yaptıkları hayırları kalpleri titreyerek yapanlar.

Verdiklerini, Rablerinin huzûruna dönecekleri düşüncesiyle kalbleri korkudan ürpererek verirler.

Rab’lerine dönecek oldukları için kalpleri çarparak vereceklerini verenler..

Ve onlar gerçekten Rablerine dönecekler diye, vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler;

Onlar ki, verdiklerini, Rablerine dönecekleri için kalpleri ürpererek verirler;

And those who dispense their charity with their hearts full of fear, because they will return to their Lord;-