وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ
Vellezıne hüm li emanatihim ve ahdihim raun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve öyle kişilerdir onlar ki emânetlerine ve ahitlerine riâyet ederler. |
Abdullah Parlıyan |
Ve onlar ki, emanetlerini ve verdikleri sözü yerine getirirler. |
Adem Uğur |
Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler; |
Ahmed Hulusi |
Ayrıca onlar (o iman edenler) ki kendilerine emanet edilmiş olana ihanet etmeyip, verdikleri sözlere uyarlar. |
Ahmet Varol |
(Yine) onlar emanetlerini ve ahitlerini gözetirler. |
Ali Bulaç |
(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. |
Ali Fikri Yavuz |
Onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler. |
Bayraktar Bayraklı |
Müminler emanetleri korur ve verdikleri sözleri yerine getirirler. |
Bekir Sadak |
Onlar emanetlerini ve sozlerini yerine getirirler. |
Celal Yıldırım |
Onlar ki emânetlerini ve verdikleri sözü gözetir (yerine getirirler. |
Cemal Külünkoğlu |
Onlar, emanetlerine ve sözleşmelerine sadakat gösterirler. |
Diyanet İşleri |
Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler. |
Diyanet Vakfı |
Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler; |
Edip Yüksel |
Onlar ki kendilerine emanet edilen şeylere dikkat ederler. Verdikleri sözleri de yerine getirirler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Yine onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler, |
Fizil-al il Kuran |
Onlar ki, uhdelerine verilen emanetleri korurlar ve sözlerini tutarlar. |
Gültekin Onan |
(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. |
Harun Yıldırım |
Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler; |
Hasan Basri Çantay |
(Öyle mü’minler) ki onlar emânetlerine ve ahidlerine riaayetkârdırlar. |
Hayrat Neşriyat |
Yine o kimseler ki, onlar emânetlerine ve sözlerine riâyet edenlerdir. |
İbn-i Kesir |
Ki onlar; emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler. |
İlyas Yorulmaz |
İnananlar, emanetleri ve ahitlerini yerine getirmeyi özenle gözetirler. |
İskender Ali Mihr |
Ve onlar, emanetlerine ve ahdlerine riayet edenlerdir (uyanlar, sadık olanlardır). |
Kadri Çelik |
(Hakeza) Onlar, emanetlerine ve ahitlerine riayet edenlerdir. |
Muhammed Esed |
ve onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine sadakat gösterirler, |
Mustafa İslamoğlu |
yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riayet ederler; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve o mü’minler ki, onlar, emanetlerine ve ahdlerine riayet edenlerdir. |
Ömer Öngüt |
O müminler ki, emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler. |
Sadık Türkmen |
O müminler ki, emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler. |
Seyyid Kutub |
Onlar ki, uhdelerine verilen emanetleri korurlar ve sözlerini tutarlar. |
Suat Yıldırım |
O müminler üzerlerindeki emanetleri gözetirler, verdikleri sözleri tam tamına tutarlar. |
Süleyman Ateş |
Ve o(mü’min)ler emânetlerine ve ahidlerine özen gösterirler. |
Şaban Piriş |
Müminler, emanetlerine ve sözleşmelerine uyanlardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
O müminler, emanetlerine, ahitlerine saygı duyup sahip çıkanlardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Those who faithfully observe their trusts and their covenants; |