إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۚ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
İnnellezıne yühıbbune en teşıal fahışetü fillezıne amenu lehüm azabün elımün fıd dünyü vel ahırah vallahü ya’lemü ve entüm la ta’lemun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
İnananlar arasında kötü şeylerin yayılmasını sevenleredir dünyâda ve âhirette elemli azap ve Allah, her şeyi bilir, sizse bilmezsiniz. |
Abdullah Parlıyan |
Mü’minler arasında, kötü şeylerin yayılmasından hoşlananlara bu dünyada da, ahirette de can yakıcı bir azap vardır. Çünkü herşeyin önünü, sonunu Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Adem Uğur |
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Ahmed Hulusi |
İman edenler arasında çirkin söylentilerin yayılmasını sevenler var ya, onlar için dünyada da sonsuz gelecek süreçte de elim bir azap vardır... Allâh bilir, siz bilmezsiniz. |
Ahmet Varol |
İman edenlerin arasında çirkin sözlerin yayılmasını arzulayanlara dünya ve ahirette acıklı bir azap vardır. Allah bilir siz ise bilmezsiniz. |
Ali Bulaç |
Çirkin utanmazlıkların (fuhşun) iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz. |
Ali Fikri Yavuz |
Müminler içinde, kötü sözlerin yayılmasını arzu edenler için, muhakkak dünya ve ahirette acıklı bir azab vardır. (Kötülüğü yaymak istiyenleri) siz bilmediğiniz halde Allah bilir. |
Bayraktar Bayraklı |
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını isteyen kimseler için dünyada da âhirette de çetin bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Bekir Sadak |
Muminler arasindan hayasizligin yayilmasini arzu edenlere, iste onlara, dunya ve ahirette can yakici azap vardir. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. |
Celal Yıldırım |
İmân edenler arasında edep dışı, iffet lekeleyici sözlerin yayılmasını arzu edip duranlar için Dünya’da da, Âhiret’te de elem verici bir azâb vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Cemal Külünkoğlu |
Mü`minler arasında ahlâksızlığın ve edepsizliğin yayılmasını isteyenleri gerek dünyada ve gerekse ahirette acıklı bir azap beklemektedir. Allah her şeyi bilir ama siz bilmezsiniz. |
Diyanet İşleri |
İnananlar arasında hayâsızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Diyanet Vakfı |
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Edip Yüksel |
Gerçeği onaylayanların arasından hayasızlığın yaygınlaşmasını arzulayanlar, dünyada ve ahirette acı verici bir cezayı haketmişlerdir. ALLAH bilir, siz bilmezsiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her şeyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz. |
Fizil-al il Kuran |
Mü’minler arasında ahlâksızlığın ve edepsizliğin yayılmasını isteyenleri gerek dünyada ve gerekse ahirette acıklı bir azap beklemektedir. Allah bilir, oysa siz bilmezsiniz. |
Gültekin Onan |
Çirkin utanmazlıkların (fuhşun) inananlar içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azab vardır. Tanrı bilir, siz ise bilmiyorsunuz. |
Harun Yıldırım |
İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Hasan Basri Çantay |
Kötü sözlerin îman edenlerin içinde yayılıb duyulmasını arzu edenler (yok mu?) Dünyâda da, âhiretde de onlar için pek acıklı bir azâb vardır. (Onları) Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki çirkin şeylerin (söz ve fiillerin), îmân edenlerin içinde yayılmasını arzû edenlere, dünyada da âhirette de (pek) elemli bir azab vardır. Ve Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. |
İbn-i Kesir |
Mü’minler arasında kötülüğün ve hayasızlığın yayılmasını arzu edenlere, işte onlara, dünya ve ahirette elim bir azab vardır ve Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
İlyas Yorulmaz |
İman edenler hakkında kötü bir haber yaymayı sevenler için, dünya ve ahirette acıklı bir azap var. Allah bilir ancak siz bilemezsiniz. |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki âmenû olanlar arasında fahişeliğin (çirkin olayların, iftiranın, kötülüğün) yayılmasını sevenlere, dünya ve ahirette elîm azap vardır. Ve Allah, bilir ve siz bilmezsiniz. |
Kadri Çelik |
İman edenler içinde çirkin utanmazlıkların (fuhşun) yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da ahirette de acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. |
Muhammed Esed |
Müminler arasında çirkin söylentilerin yayılmasından hoşlananları bu dünyada da, ahirette de can yakıcı bir azap beklemektedir; çünkü (her şeyin önünü sonunu) Allah biliyor, ama siz bilmiyorsunuz. |
Mustafa İslamoğlu |
Mü`minler arasında hayasızca söylentilerin yayılmasından hoşlanan kimseleri, bu dünyada da ahirette de can yakıcı bir yalnızlığa terk edeceğiz. (Bir şeyin içyüzünü) Allah bilir, fakat siz bilmezsiniz. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak o kimseler ki, imân etmiş olanlar arasında çirkin, yaramaz şeylerin yayılmasını arzu ederler, o kimseler için dünyada ve ahirette pek acıklı bir azap vardır ve Allah bilir, sizler ise bilmezsiniz. |
Ömer Öngüt |
Müminler arasında hayâsızlığın, kötü sözlerin yayılmasını arzu edenlere dünyada da ahirette de can yakıcı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Sadık Türkmen |
Inananlar arasında, hayasızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette çok acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Seyyid Kutub |
Mü’minler arasında ahlâksızlığın ve edepsizliğin yayılmasını isteyenleri gerek dünyada ve gerekse ahirette acıklı bir azap beklemektedir. Allah bilir, oysa siz bilmezsiniz. |
Suat Yıldırım |
Müminler arasında çirkinliklerin yayılmasını arzu eden kimseler için, dünyada da âhirette de gayet acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilemezsiniz. |
Süleyman Ateş |
İnananlar içinde edepsizliğin yayılmasını isteyenler için dünyâda da, âhirette de acı bir azâb vardır. Allâh bilir, siz bilmezsiniz. |
Şaban Piriş |
İman edenler arasında fuhşun yayılmasını arzu edenlere, dünya ve ahirette acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
Tefhim-ul Kur'an |
İman edenler içinde, çirkin utanmazlıkların (fuhşun) yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da, ahirette de acıklı bir azab vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İman edenler içinde edepsizliğin yayılmasını arzu edenler var ya, onlar için dünyada da âhirette de korkunç bir azap öngörülmüştür. Allah bilir ama siz bilmezsiniz. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Those who love (to see) scandal published broadcast among the Believers, will have a grievous Penalty in this life and in the Hereafter Allah knows, and ye know not. |
إِنَّ inne |
şüphesiz | |
الَّذِينَ elleƶīne |
kimselere | |
يُحِبُّونَ yuHibbūne |
isteyenlere | ح ب ب |
أَنْ en |
||
تَشِيعَ teşīǎ |
yayılmasını | ش ي ع |
الْفَاحِشَةُ l-fāHişetu |
edepsizliğin | ف ح ش |
فِي fī |
içinde | |
الَّذِينَ elleƶīne |
||
امَنُوا āmenū |
inananlar | ا م ن |
لَهُمْ lehum |
vardır | |
عَذَابٌ ǎƶābun |
bir azab | ع ذ ب |
أَلِيمٌ elīmun |
acıklı | ا ل م |
فِي fī |
||
الدُّنْيَا d-dunyā |
dünyada | د ن و |
وَالْاخِرَةِ vel’āḣirati |
ve ahirette | ا خ ر |
وَاللَّهُ vallahu |
ve Allah | |
يَعْلَمُ yeǎ’lemu |
bilir | ع ل م |
وَأَنْتُمْ veentum |
ancak siz | |
لَا lā |
||
تَعْلَمُونَ teǎ’lemūne |
bilmezsiniz | ع ل م |