قُلْ أَذَٰلِكَ خَيْرٌ أَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ ۚ كَانَتْ لَهُمْ جَزَاءً وَمَصِيرًا

Kul e zalike hayrun em cennetül huldilletı vüıdel müttekun kanet lehüm cezaev ve mesıyra

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

De ki Bu mu daha hayırlıdır, yoksa çekinenlere vaadedilen ebedîlik cenneti mi? Bu, onlara bir mükâfattır ve dönüp varacakları yer.

Abdullah Parlıyan

"Bu mu daha hayırlı, yoksa yolunu Allah’ın kitabıyla bulanlara vaadedilen bir mükafat ve yerleşme yeri olarak vaadedilen ebedi cennet mi?"

Adem Uğur

De ki Bu mu daha iyi, yoksa takvâ sahiplerine vâdedilen ebedilik cenneti mi? Orası, onlar için bir mükâfat ve (huzura kavuşacakları) bir varış yeridir.

Ahmed Hulusi

De ki "Bu mu daha hayırlıdır yoksa korunmuşlara vadolunan sonsuzluk cenneti mi? (O cennet) onlar için bir ceza (yaşamlarının getirisi) ve (hakikatlerine) dönüş yeridir."

Ahmet Varol

’Bu mu daha hayırlıdır yoksa takva sahiplerine vaadedilen sonsuzluk cenneti mi? Orası onlar için bir mükafat ve dönüş yeridir.’

Ali Bulaç

De ki "Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine va’dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır."

Ali Fikri Yavuz

(Ey Rasûlüm, o Mekke kâfirlerine) de ki "- Bu ateş mi hayırlı, yoksa takva sahiblerine vaad olunan ebedilik cenneti mi? O cennet ki, kendilerine bir mükâfat ve bir dönüş yeri bulunuyor.

Bayraktar Bayraklı

“Bu mu daha iyi, yoksa takvâ sahiplerine vaad edilen sürelilik cenneti mi? Orası, onlar için bir ödül ve bir varış yeridir.”

Bekir Sadak

De ki «Bu mu iyidir, yoksa Allah’a karsi gelmekten sakinanlara mukafat ve gidilecek yer olarak soz verilen ebedi cennet mi daha iyidir?»

Celal Yıldırım

De ki «Bu mu hayırlıdır, yoksa muttakilere (Allah’tan korkup küfürden, azgınlıktan, haramdan sakınanlara) va’dedilen sonsuz Cennet mi daha hayırlıdır ? Onlar için bir mükâfat, sonunda varacakları (mutlu) bir yer bulunuyordun

Cemal Külünkoğlu

De ki “Bu mu daha hayırlıdır yoksa Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlara bir mükâfat ve yerleşme yeri olarak vaad edilen ebedi cennet mi?”

Diyanet İşleri

De ki "Bu mu daha hayırlıdır, yoksa Allah’a karşı gelmekten sakınanlara va’dedilen ebedîlik cenneti mi?" Orası onlar için bir mükâfat ve varılacak bir yerdir.

Diyanet Vakfı

De ki Bu mu daha iyi, yoksa takvâ sahiplerine vâdedilen ebedilik cenneti mi? Orası, onlar için bir mükâfat ve (huzura kavuşacakları) bir varış yeridir.

Edip Yüksel

De ki "Bu mu, yoksa erdemlilere bir karşılık ve dönüş yeri olarak söz verilmiş ebedi bahçe mi daha iyi?"

Elmalılı Hamdi Yazır

De ki Bu mu daha iyi, yoksa takva sahiplerine vaad olunan ebedilik cenneti mi? Çünkü orası, onlar için bir mükafattır ve bir varış yeridir.

Fizil-al il Kuran

De ki; «Bu mu iyidir, yoksa Allah’tan korkanlara vaadedilen, onlar için ödül ve barınak olarak hazırlanan ebedi cennet mi?»

Gültekin Onan

De ki "Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine vaadedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır."

Harun Yıldırım

De ki Bu mu daha iyi, yoksa takvâ sahiplerine vâdedilen ebedilik cenneti mi? Orası, onlar için bir mükâfat ve (huzura kavuşacakları) bir varış yeridir.

Hasan Basri Çantay

De ki «Bu mu hayırlı, yoksa muttakıylere va’d olunan ebedîlik cenneti mi? Ki bu, onlar için bir mükâfat, bir merci’dir.

Hayrat Neşriyat

De ki `(Başınıza gelmesi muhakkak olan) bu (netîce) mi hayırlıdır, yoksa takvâ sâhiblerine va`d edilen (ni`metleri aslâ kesilmeyecek olan) Huld Cenneti mi? (Orası) onlar için bir mükâfât ve bir varış yeridir.`

İbn-i Kesir

De ki Bu mu daha hayırlıdır, yoksa müttakilere vaad olunan ebedi cennet mi? Ki bu, onlar için bir mükafat ve son duraktır.

İlyas Yorulmaz

Deki "Bu cehennem ateşimi daha hayırlı? Yoksa sakınıp korunanlara vaat edilen, yaptıklarının karşılığında dönecekleri yer olan, sürekli kalacakları cennet mi daha hayırlı?

İskender Ali Mihr

De ki "Bu mu daha hayırlıdır, yoksa muttakilere (takva sahiplerine) vaadedilen, onlar için bir ceza (mükâfat) ve dönüş yeri olan ebedî cennet mi?"

Kadri Çelik

De ki "Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine vaat edilen ve onlar için bir mükâfat ve dönüş yeri olan ebedi cennet mi?

Muhammed Esed

De ki "(Şimdi söyleyin,) bu mu daha hayırlı, yoksa Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlara bir mükafat ve yerleşme yeri olarak vaad edilen ebedi cennet mi?

Mustafa İslamoğlu

De ki "Ee, şimdi bu mu hayırlı, yoksa takva sahiplerine vaad edilen ebedi cennet mi? Ki o bir ödül ve bir son duraktır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Dedi ki «Ya bu mu daha hayırlıdır, yoksa muttakîler için vaadedilmiş olan Huld cenneti mi ki, onlar için bir mükâfaat ve bir varılacak yer olmuştur.»

Ömer Öngüt

De ki "Bu mu daha hayırlıdır, yoksa muttakilere vaad olunan Huld cenneti mi?" Orası onlar için bir mükâfattır ve bir varış yeridir.

Sadık Türkmen

De ki "Bu mu daha hayırlı, yoksa kötülükten sakınıp iyi işler yapanlara vadedilen sürekli cennet mi daha hayırlıdır? Onlar için mükâfat ve güzel bir sonuç vardır."

Seyyid Kutub

De ki; «Bu mu iyidir, yoksa Allah’tan korkanlara vaadedilen, onlar için ödül ve barınak olarak hazırlanan ebedi cennet mi?»

Suat Yıldırım

De ki "Bu mu iyi, yoksa takvâ ehline vâd olunan ebedî cennet mi?" Orası onlar için bir mükâfat ve pek güzel bir âkıbettir.

Süleyman Ateş

De ki "Bu mu iyi, yoksa korunanlara va’dedilen ebedi cennet mi? O da onların mükâfât ve sonucudur!"

Şaban Piriş

-Bu mu hayırlı, yoksa takva sahiplerine söz verilen ebedi cennet mi? Orası onlar için bir ödül ve son duraktır, de!

Tefhim-ul Kur'an

De ki «Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine va’dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükâfat ve son duraktır.»

Yaşar Nuri Öztürk

De ki "Bu mu daha iyi, yoksa korunanlara vaat edilen o sonsuzluk cenneti mi? O cennet de bu korunanların ödülü ve dönüş yeridir."

Yusuf Ali (İngilizce)

Say "Is that best, or the eternal garden, promised to the righteous? for them, that is a reward as well as a goal (of attainment).

KELİME KÖKLERİ
قُلْ
ḳul
de ki ق و ل
أَذَٰلِكَ
eƶālike
bu mu?
خَيْرٌ
ḣayrun
daha iyi خ ي ر
أَمْ
em
yoksa
جَنَّةُ
cennetu
cennet (mi?) ج ن ن
الْخُلْدِ
l-ḣuldi
ebedi خ ل د
الَّتِي
lletī
وُعِدَ
vuǐde
va’dedilen و ع د
الْمُتَّقُونَ
l-mutteḳūne
muttakilere و ق ي
كَانَتْ
kānet
olan ك و ن
لَهُمْ
lehum
onlar için
جَزَاءً
cezā'en
mükafat ج ز ي
وَمَصِيرًا
ve meSīran
ve varış yeri ص ي ر