وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذِي لَا يَمُوتُ وَسَبِّحْ بِحَمْدِهِ ۚ وَكَفَىٰ بِهِ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيرًا
Ve tevekkel alel hayyillezı la yemutü ve sebbıh bi hamdih ve kefa bihı bi zünubi ıbadihı habıra
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve dayan o daimî diriye ki hiç ölmez ve ona hamd ederek şânını tenzîh et ve kullarının suçlarından haberdar olması yeter. |
Abdullah Parlıyan |
Öyleyse, hep diri olup, hiç ölmeyecek Rabbine güvenip dayan. O’nun sınırsız yüceliğini övgülerle an ki, kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter. |
Adem Uğur |
Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O’nun bilmesi yeter. |
Ahmed Hulusi |
Ölümsüz Diri’ye (özellikleriyle hakikatin olana) tevekkül et; Bi-HamdiHİ (O’nun Hamdı olarak) tespih et! Kullarının suçlarına, Habiyr (vâkıf) olması yeterlidir! |
Ahmet Varol |
Hiç ölmeyen daima diri olan (Allah)’a güven ve O’nu övgüyle tesbih et. O’nun kullarının günahlarından haberdar olması yeter. |
Ali Bulaç |
Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter. |
Ali Fikri Yavuz |
Bir de, daima diri olup, hiç bir zaman ölmiyen Allah’a tevekkül et; ve O’na hamd ile (O’nu) yücelt. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter. |
Bayraktar Bayraklı |
Ölümsüz ve daima diri olan Allah`a güvenip dayanınız. O`nu övgü ile anınız! Kullarının günahlarını O`nun bilmesi yeter. |
Bekir Sadak |
Olumsuz, diri olan Allah’a guven, O’nu overek tesbih et. Kullarinin gunahlarindan haberdar olarak kendisi yeter. |
Celal Yıldırım |
O hep diri olup hiç ölmeyecek Rabbine güvenip dayan ; O’na hamd ile tesbihte bulun. Kullarının günahlarından haberli olarak Allah yeter. |
Cemal Külünkoğlu |
Öyleyse hiç ölmeyen, daima diri olan (Allah`a) güven ve O`nu överek tesbih et. Kimse kullarının günahlarından O`nun kadar haberdar değildir. |
Diyanet İşleri |
Sen, o ölümsüz ve daima diri olana (Allah’a) tevekkül et. O’nu her türlü övgüyle yücelterek tesbih et. Kullarının günahlarından hakkıyla haberdar olarak O yeter! |
Diyanet Vakfı |
Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O’nun bilmesi yeter. |
Edip Yüksel |
Ölümsüz ve Diri olana güven; O’nu överek yücelt. Kullarının günahlarını, O’nun bilmesi yeter. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sen, ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter. |
Fizil-al il Kuran |
Sen ölümsüz, diri olan Rabb’ine güven; onu överek her türlü noksanlıktan tenzih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeterlidir. |
Gültekin Onan |
"Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Tanrı)ya tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter. |
Harun Yıldırım |
Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O’nun bilmesi yeter. |
Hasan Basri Çantay |
Ölmek şanından olmayan O Baakıy (Tealâ) ya güvenib dayan, Ona hamd ite tesbîh (ve Onu tenzîh) et. Onun kullarının günâhlarından hakkıyle haberdâr olması yeter. |
Hayrat Neşriyat |
O hâlde (aslâ) ölmez olan o hayat sâhibine (Allah`a) tevekkül et ve O`na hamd ile tesbîh et! Kullarının günahlarından haberdâr olarak O yeter! |
İbn-i Kesir |
Sen; asla ölmeyen ve daima diri olana tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak kendisi yeter. |
İlyas Yorulmaz |
Hep diri olup, ölümsüz olan Rabbine güven ve yalnızca O nu överek eksikliklerden tenzih et. Kulunun hatalarından haberdar olarak, O yeter. |
İskender Ali Mihr |
Ve ölümsüz olup, daima hayy (hayatta) olana (Allah’a) tevekkül et (güven ve O’nu vekil tayin et). Ve O’nu, hamd ile tesbih et. Ve kullarının günahlarından haberdar olması, O’na kâfidir. |
Kadri Çelik |
Sen, asla ölmeyene ve daima diri olana tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbihte bulun. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter. |
Muhammed Esed |
Öyleyse, ebediyyen ölmeyecek olan o mutlak diri varlığa güven ve O’nun sınırsız kudret ve yüceliğini övgülerle an, ki kimse kullarının günahlarından O’nun kadar haberdar değildir. |
Mustafa İslamoğlu |
Nihayet ölümsüz olan O mutlak diri Zat`a yaslan ve hamd ile O`nun aşkın yüceliğini dillendir! Zira kullarının günahından haberdar olma konusunda kimse O`nunla boy ölçüşemez. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve ölmeyecek olan bir hayat sahibine tevekkül et ve O’na hamd ile beraber tesbihte bulun ve kullarının günahlarına O’nun haberdar olması kifâyet eder. |
Ömer Öngüt |
Ezelî ve ebedî hayat ile bâki olan ölümsüz Allah’a tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter. |
Sadık Türkmen |
Sen ölmeyen ‘O diriye’ güven! O’nu övgü ile tesbih et. O kullarının günahlarından haberdardır. |
Seyyid Kutub |
Sen ölümsüz, diri olan Rabb’ine güven; onu överek her türlü noksanlıktan tenzih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeterlidir. |
Suat Yıldırım |
Öyleyse sen ölmeyen, o mutlak hayat sahibi Allah’a dayan ve O’nu hamd ile tesbih et. Onun kendi kullarının günahlarından haberdar olması yeter. |
Süleyman Ateş |
Ve ölmeyen (diriy)e tevekkül et ve O’nu överek tesbih et. Kullarının günâhlarını, O’nun bilmesi yeter. |
Şaban Piriş |
Ölümsüz olan hayat sahibine güvenip bağlan! Onu hamd ile tesbih et! Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter! |
Tefhim-ul Kur'an |
Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter. |
Yaşar Nuri Öztürk |
O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O’nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O’nun haberdar olması yeter. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And put thy trust in Him Who lives and dies not; and celebrate his praise; and enough is He to be acquainted with the faults of His servants;- |
وَتَوَكَّلْ ve teve kkel |
ve tevekkül et | و ك ل |
عَلَى ǎlā |
||
الْحَيِّ l-Hayyi |
diri olana | ح ي ي |
الَّذِي lleƶī |
öyle ki o | |
لَا lā |
asla | |
يَمُوتُ yemūtu |
ölmez | م و ت |
وَسَبِّحْ ve sebbiH |
ve tesbih et | س ب ح |
بِحَمْدِهِ biHamdihi |
O’nu överek | ح م د |
وَكَفَىٰ ve kefā |
ve kafidir | ك ف ي |
بِهِ bihi |
O’nun | |
بِذُنُوبِ biƶunūbi |
günahlarını | ذ ن ب |
عِبَادِهِ ǐbādihi |
kullarının | ع ب د |
خَبِيرًا ḣabīran |
bilmesi | خ ب ر |