وَعِبَادُ الرَّحْمَٰنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ هَوْنًا وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا

Ve ıbadür rahmanillezıne yemşune alel erdı hevnev ve iza hatabehümül cahilune kalu selama

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve rahmânın kulları, öylesine kullardır ki yeryüzünde gönül alçaklığıyla yürürler ve bilgisizler, onlara söz söyleyince sağlık, esenlik size diye cevap verirler.

Abdullah Parlıyan

Rahmanın has kulları, onlar yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler ve ne zaman kötü niyetli dar kafalı kimseler, kendilerine laf atacak olsa, sadece "Selam!" derler geçerler.

Adem Uğur

Rahmân’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) "Selam!" derler (geçerler);

Ahmed Hulusi

Rahmân’ın kulları (Esmâ hakikatlerinin şuurunda olanlar) arzda (beden yaşamında) benliksiz ve şuurlu yaşarlar... Cahiller (hakikatten perdeliler) onlara sataştıklarında "Selâm!" derler.

Ahmet Varol

Rahman’ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler ve bilgisizler kendilerine laf attıklarında ’selam’ derler.

Ali Bulaç

O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler.

Ali Fikri Yavuz

Rahmân’ın o kulları ki, onlar yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürürler, cahiller kendilerine (hoşlanmadıkları bir) lâf attıkları zaman, "Selâm" derler (sözün doğrusunu söylerler ve onlarla çatışmazlar);

Bayraktar Bayraklı

Rahmân`ın has kulları yeryüzünde vakarla yürürler. Cahil kimseler onlara laf attığında, “Selâm” derler.

Bekir Sadak

Rahman kullari yeryuzunde mutevazi yururler. Bilgisizler kendilerine takildiklari zaman onlara guzel ve yumusak soz soylerler.

Celal Yıldırım

O Rahmân’ın kulları (o kimseler)dir ki, yeryüzünde alçak gönüllü yürürler; câhiller onlara söz attığı vakit, «selâmetle» derler.

Cemal Külünkoğlu

Rahman`ın has kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman (tartışmadan), “selâm!” der geçerler.

Diyanet İşleri

Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, "selâm!" der (geçer)ler.

Diyanet Vakfı

Rahmân’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) «Selam!» derler (geçerler);

Edip Yüksel

Rahman’ın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde gösterişsizce yürürler. Cahiller kendilerine laf atınca da barış önerirler.

Elmalılı Hamdi Yazır

O çok merhametli Allah’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahil kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) «selam» derler (geçerler).

Fizil-al il Kuran

Rahman’ın hâs kulları o kimselerdir ki, onlar yeryüzünde yumuşak adımlar atarak yürürler. Kendini bilmezler onlara sataştıklarında yumuşak sözlerle karşılık verirler.

Gültekin Onan

O Rahmanın kulları, yeıyüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler.

Harun Yıldırım

Rahmân’ın(has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) "Selam!" derler (geçerler);

Hasan Basri Çantay

O çok esirgeyen (Allah’ın haas) kulları, ki onlar yer (yüzün) de vekaar ve tevazu ile yürürler, kendilerine beyinsizler (hoşa gitmeyecek) lâflar atdığı zaman «Selâm (etle» de (yib geçe) rler.

Hayrat Neşriyat

Rahmân`ın kulları ise, öyle kimselerdir ki, yeryüzünde tevâzû` (ve vakar) içinde yürürler; câhiller onlara bir lâf attıkları zaman, `Selâm (Allah selâmet versin)!` derler(geçerler).

İbn-i Kesir

Rahman’ın kulları, onlardır ki; yeryüzünde mütevazi olarak yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman, selam, derler.

İlyas Yorulmaz

Rahmanın kulları yeryüzünde mütevazi bir şekilde yürürler. Gerçek doğrulardan uzak kalmış kendini bilmezler (cahiller) onlara laf attıklarında "Selam" deyip geçerler.

İskender Ali Mihr

Ve Rahmân’ın kulları yeryüzünde tevazuyla yürür. Ve onlara cahiller hitap ettiği (lâf attığı) zaman "selâm" derler.

Kadri Çelik

Rahman’ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürüyenler ve cahiller kendilerine hitap ettikleri zaman da onlara esenlik içinde (yumuşak bir şekilde) cevap verenlerdir.

Muhammed Esed

Rahman’ın has kulları ki, onlar yeryüzünde tevazu ve vekar içinde yürürler ve ne zaman kötü niyetli, dar kafalı kimseler kendilerine laf atacak olsa, (sadece) selam! derler.

Mustafa İslamoğlu

Rahman olan Allah’ı ilâh tanıyan, candan müslüman olarak Allah’a bağlanan has kulları, yeryüzünde tevazu ile yürüyenlerdir. Bilgiden, muhakemeden yoksun, ihtiraslı, tutarsız davranan kendini bilmez kimseler onlara laf attığında `Bizden uzak durun` derler, geçerler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve Rahmân’ın (halis) kulları onlardır ki, yeryüzünde mütevaziyâne bir halde yürürler ve cahiller onlara hitab ettikleri vakit, «Selâmetle,» derler.

Ömer Öngüt

Rahman’ın kulları onlardır ki, yeryüzünde tevâzu ve vakar ile yürürler. Câhiller kendilerine lâf attıklarında "Selâm!" derler.

Sadık Türkmen

Orahmân’ın kulları yeryüzünde mütevazı olarak yürürler. Cahiller kendilerine lâf attıkları zaman; "Selâm size!" derler.

Seyyid Kutub

Rahman’ın hâs kulları o kimselerdir ki, onlar yeryüzünde yumuşak adımlar atarak yürürler. Kendini bilmezler onlara sataştıklarında yumuşak sözlerle karşılık verirler.

Suat Yıldırım

Rahman’ın has kulları o kimselerdir ki onlar yerde tevazu ile yürürler. Cahiller kendilerine laf atarsa "Selâmetle!" derler.

Süleyman Ateş

Rahmân’ın kulları öyle kimselerdir ki, yeryüzünde mütevâzi olarak yürürler, câhiller kendilerine laf atarsa "Selâm" derler.

Şaban Piriş

Rahman’ın kulları, yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. Cahiller kendilerine laf attıklarında ise "Selam!" deyip geçerler.

Tefhim-ul Kur'an

O Rahman (olan Allah)’ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendilerine muhatap oldukları zaman da «Selam» derler.

Yaşar Nuri Öztürk

Rahman’ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler.

Yusuf Ali (İngilizce)

And the servants of (Allah) Most Gracious are those who walk on the earth in humility, and when the ignorant address them, they say, "Peace!";

KELİME KÖKLERİ
وَعِبَادُ
ve ǐbādu
ve kulları ع ب د
الرَّحْمَٰنِ
r-raHmāni
Rahman’ın ر ح م
الَّذِينَ
elleƶīne
öyle kimselerdir ki
يَمْشُونَ
yemşūne
yürürler م ش ي
عَلَى
ǎlā
الْأَرْضِ
l-erDi
yeryüzünde ا ر ض
هَوْنًا
hevnen
mütevazi olarak ه و ن
وَإِذَا
ve iƶā
ne zaman ki
خَاطَبَهُمُ
ḣāTabehumu
kendilerine laf atarsa خ ط ب
الْجَاهِلُونَ
l-cāhilūne
cahiller ج ه ل
قَالُوا
ḳālū
derler ق و ل
سَلَامًا
selāmen
Selam س ل م