← ŞU'ARA 26:103 →

Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz.

Şüphesiz bütün bunlarda, insanlar için bir ders vardır, onların çoğu buna inanmasalar da…

Bunda elbet (alınacak) büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.

Muhakkak ki bu olayda bir ders vardır... Onların çoğunluğu (hakikatlerine) iman etmiş değillerdir.

Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmemişti.

Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

Şüphesiz bu haberlerde kesin bir ibret var; öyle iken kavminin çoğu kendisine iman etmediler.

(103-104) Bunda şüphesiz bir ders vardır, ama çoğu inanmamaktadır. Doğrusu Rabbin, güçlüdür, acıyandır.

Bunda suphesiz bir ders vardir ama cogu inanmamistir.

Şüphesiz ki bu (anlatılanlarda bir öğüt ve ibret vardır; (ne yazık ki) onların çoğu imân etmemiştir.

Kuşku yok ki, bunda alınacak büyük bir ders vardır. (Buna rağmen) yine de onların çoğu iman etmediler.

Elbet bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmiş değillerdi.

Bunda elbet (alınacak) büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.

Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz.

Şüphesiz bunda bir âyet (alınacak bir ders) vardır; oysa çokları iman etmiş değillerdir.

Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi.

Gerçekten bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inançlı olmamıştır.

Şüphe yok ki bunda bir âyet vardır. Fakat onların çoğu mü’min değillerdi.

Şübhesiz ki bunda mutlak bir ibret vardır. (Fakat) onların çoğu îman ediciler değildir.

Şübhesiz ki bunda, elbette bir ibret vardır. Fakat onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.

Muhakkak ki bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü’minler olmadı.

Elbetteki bu anlatılanlarda bir ibret var. Ancak onların çoğu (ayetlere) inanacak değillerdir.

Muhakkak ki bunda elbette bir âyet (ibret) vardır. Fakat onların çoğu (buna rağmen) mü’min olmadılar.

Şüphesiz bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

Şüphesiz bütün bunlarda (insanlar için) bir ders vardır, onların çoğu (buna) inanmasa da.

Elbet bu (kıssada) da alınacak bir ders mutlaka vardır, fakat insanların çoğu yine de inanmayacaklardır.

(103-104) Şüphe yok, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki onların ekserisi imân etmiş kimseler olmadı. Ve şüphe yok, senin Rabbin elbette O, azîzdir, rahîmdir.

Şüphesiz ki bunda âyet (kudretimize bir nişane) vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.

Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Ancak onların birçoğu inanmıyor.

Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi.

Elbette bunda alınacak ibret vardır; fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.

Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar."

İşte bunda da bir ibret vardır. Fakat onların çoğu yine de iman etmezler.

Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

Kuşkusuz, bütün bunlarda mutlaka bir ibret vardır. Ama onların çoğu müminler değil.

Verily in this is a Sign but most of them do not believe.