← ŞU'ARA 26:121 →

Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz.

Şüphesiz bu kıssada, insanlar için bir ders ve ibret vardır, onların çoğu buna inanmasa da…

Doğrusu bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.

Muhakkak ki bu olayda bir mucize - ders vardır... Ne var ki onların ekseriyeti iman edenler değillerdir!

Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmemişti.

Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

Muhakkak ki (onlara yaptığımız) bu işte, (geride kalanlar için) bir ibret var, öyle iken onların çoğu mümin olmadı.

(119-122) Bunun üzerine onu ve beraberinde olanları dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. Sonra geride kalanları suda boğduk. Doğrusu, bunda ders vardır, ama çoğu inanmamaktadır. Rabbin, şüphesiz güçlüdür, merhamet sahibidir.

Dogrusu bunda bir ders vardir, ama cogu inanmamistir.

Şüphesiz ki bunda öğüt ve ibret vardır. (Ne yazık ki) onların çoğu imân etmediler.

Şüphesiz bunda (alınacak büyük) bir ders vardır. (Buna rağmen) yine de onların çoğu iman etmediler.

Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

Doğrusu bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.

Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz.

Şüphesiz bunda mutlak bir âyet (alınacak ders) vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.

Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi.

Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inançlı olmamıştır.

Doğrusu bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.

Şübhe yok ki bunda mutlak bir ibret vardır. (Fakat) onların çoğu îman ediciler değildir.

Muhakkak ki bunda, elbette bir ibret vardır. Fakat onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.

Muhakkak ki bunda, bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü’minler olmadı.

Bu olayda ibret alınacak dersler var, ancak insanların çoğu inanmıyorlar.

Muhakkak ki bunda mutlaka bir âyet (ibret) vardır. Ve onların çoğu mü’min olmadılar (Allah’a ulaşmayı dilemediler).

Hiç şüphesiz bunda bir ayet vardır; ama onların çoğu iman etmiş değillerdir.

Şüphesiz bu (kıssada insanlar için) bir ders vardır, onların çoğu (buna) inanmasa da.

Elbet bu (Nuh kıssası)nda da alınacak bir ders mutlaka vardır; fakat insanların çoğu yine de inanmayacaklardır.

Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların ekserîsi imân etmiş olmadılar.

Şüphesiz ki bunda âyet (kudretimize bir nişane) vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.

Şüphesiz bunda bir ayet/ibret vardır. Onların birçoğu yine de inanmıyorlar.

Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi.

Elbette bunda alınacak ibret var, fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler.

Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar.

İşte bunda da bir ibret vardır. Fakat, onların çoğu yine de inanacak değillerdir.

Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu müminler değildi

Verily in this is a Sign but most of them do not believe.